Doğuştan ya da yetiştirme tarzından... Her türlü sizin suçunuz. Bunu kabullenin. | Open Subtitles | قلتُ لهم هذه فطرة أو تربية وهي غلطتكم في الحالتين، لذا تجاوزوا الأمر |
Gördünüz mü aptallar, hepsi sizin suçunuz, çünkü-- | Open Subtitles | ...أنظروا الآن أيها الحمقى، إنها غلطتكم جميعا، لأن |
Diğer türlü soyulacaksınız ve bu sizin suçunuz olacak. | Open Subtitles | و الا ستسرقون و تكون هذه غلطتكم |
Ölürse, senin suçun! | Open Subtitles | هذه غلطتكم إذا مات |
Benden, sizin hatanız olmadığını, sizi daha az sevmeyeceklerini yetişkin ilişkilerinin karmaşık olduğunu, falan filan feşmekanı söylemem istendi. | Open Subtitles | لقد منحت السلطة لتأكيدي لكما ان هذه ليست غلطتكم حبهم لكم لا ينقص |
Bu ülkede bu kadar çok şiddet olmasının sebebi sizsiniz | Open Subtitles | و غلطتكم ان لدينا الكثير من العنف في هذه البلد |
Bu senin hatan değildi. O partiye gitmemeliydim. | Open Subtitles | لا، لم تكن غلطتكم كان علي التفكير كثيراً قبل الذهاب لتلك الحفلة |
Bu sizin suçunuz değildi! | Open Subtitles | لم تكن غلطتكم عليكم اللعنة |
Sizin suçunuz değil. Sizin suçunuz değil. | Open Subtitles | إنها ليست غلطتكم |
Bu onun olduğu kadar sizin de suçunuz. | Open Subtitles | إنها غلطتكم كما غلطته |
Hepsi sizin suçunuz. | Open Subtitles | إنها غلطتكم كلها. |
- Neden suçunuz değil o zaman? | Open Subtitles | - لماذا ليست غلطتكم إذا؟ |
Hepsi sizin suçunuz. | Open Subtitles | أنها غلطتكم |
Sizin kahrolası hatanız yüzünden. | Open Subtitles | إنها غلطتكم اللعينة |
Bu da Monitör'ün değil sizin hatanız. | Open Subtitles | تلك ليست غلطة "المراقب". إنها غلطتكم. |
Bu ülkede bu kadar çok suç işlenmesinin sebebi sizsiniz | Open Subtitles | انها غلطتكم التي تسببت في الكثير من الجرائم في هذا البلد |
Hepimizi havaya uçurursa kaçıp gitmenizi söylediğim halde gitmediğiniz için suçlusu sizsiniz! | Open Subtitles | لو فجرتنا جميعاً ستكون غلطتكم لأني أخبرتكم أن تهربوأ |
Tüm bunlar senin hatan, orospu çocuğu. | Open Subtitles | انها غلطتكم جميعا |
- Hepsi senin hatan! - Ne? | Open Subtitles | انها غلطتكم جميعا ماذا ؟ |