| (Alkışlar) Bill Gates: Peki Bruce, sence en zorlu bölgeler neresi olacak? | TED | تصفيق بيل غيتس: حسنا بروس، بإعتقادك ، ما هي الأماكن الأكثر تحديا لمشروعكم ؟ |
| Melinda Gates: Büyük gözlüklü olan mı? | TED | ميليندا غيتس: مع تلك النظارات الكبيرة، صحيح؟ |
| Kayda değer bir şeyler yapacağız ve bunu Bill Gates gibi toplum severlerin önüne koyacağım." | TED | سأحرك البوصلة وسأقوم بعرض الامر على المتبرعين كـ بيل غيتس |
| Belki milyarder bir bankacı ya da Bill Gates veya John D. Rockefeller gibi bir şirket patronu. | TED | قد تذكر له مصرفي ملياردير أو رجل أعمال ذو مركز قوي مثل بيل غيتس أو جون دي. |
| Belki Ben Zander ve Bill Gates bir araya gelebilir ve AIDS üzerine bir opera yapabilirler. | TED | ربما يمكن أن بن زاندر وبيل غيتس ينسجمان معا. لتقديم أوبرا حول الإيدز. |
| Hepimiz, bir noktaya kadar, Bill Gates denen şeyi çalıştık. | TED | كلنا ندرس إلى حدٍ ما شيئاً يطلق عليه اسم بيل غيتس. |
| Bill Gates'de bu problemler üzerinde bizimle çalışan şu çok zeki adamlardan birisidir. Ayrıca bizi finanse de ediyor, sağolsun. | TED | بيل غيتس هو واحد من علمائنا الأذكياء الذين يعملون على حل تلك المشاكل. و هو أيضا ممول هذا العمل, فنقول له شكراً. |
| Gates Vakfı'ndaki işimin en sevdiğim kısmı dünyanın gelişmekte olan bölgelerine sık sık seyahat edebilmem. | TED | أحد الأشياء المفضلة في عملي في منظمة غيتس هي أن بمستطاعي السفر للدول النامية، وأنا أقوم بذلك بصورة مستديمة. |
| Buna gerek yok. Gates'den araç bulmakta zorluk çekmem. | Open Subtitles | لا داعي لذلك، يمكنني أن أجد بسهولة من يوصلني من غيتس. |
| Yazılım milyoneri olmak isteyen adama... Tarzı olan Bill Gates'e... | Open Subtitles | الرجل الذي أراد ان يكون بليونير البرمجيات على غرار بيل غيتس |
| Ya beş yıl önce Bill Gates bana Microsoft'ta yöneticilik önerseydi? | Open Subtitles | ماذا كان يحصل لو بيل غيتس سألني ان اترأس شركة مايكروسوفت منذ 5 سنوات؟ |
| Gates denen adamı bulsunlar. | Open Subtitles | لقد تم العثور على زميل ,غيتس, 250 00: 09: 57,962 |
| - Amir Gates, bana bu adamla ilgili bildiğiniz her şeyi anlatacağınızın teminatını verdi. | Open Subtitles | أكد لي رئيس غيتس انك ستقول لنا كل ما تعرف عن هذا الرجل |
| Gates'e söyle, bir saldırıya hazırlanıyorum. Desteğe ihtiyacım var. | Open Subtitles | أخبر غيتس أنن اتعرض للاعتداء أحتاج العودة الآن |
| Eğer minnettarlık faturaları ödeseydi hepimiz Bill Gates olurduk. | Open Subtitles | لو كان الامتنان يدفع الفواتير لكنا جميعاً بيل غيتس |
| Ama Martin Houston'dan Gates'i aradığında o zaman diliminde Irak'ta olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | ولكن عندما دعا مارتن غيتس من هيوستن، قال انه يعتقد انه كان في العراق |
| Ama Martin Houston'dan Gates'i aradığında o zaman diliminde Irak'ta olduğunu sanıyordu. | Open Subtitles | ولكن عندما دعا مارتن غيتس من هيوستن، قال انه يعتقد انه كان في العراق |
| Gates Foley, yayın istasyonunun altına senin şu maşanın hareketlendirici konuşmasını kapatmak için gidiyor. | Open Subtitles | غيتس فولي هو الذهاب الى نفق تحت محطة ترحيل لاغلاق خطاب مثير تحت الحماية الخاص بك. |
| Ama o görüşmeyi Başkomiser Gates ile müdürlükde yapmalıyım. | Open Subtitles | ولكن عليّ حضور الاجتماع مع الكابتن غيتس في مركز الشرطة |
| Bill Gates bir noktaya işaret etti; "İnsanların niçin daha fazla alakadar olmadığını anlamıyorum." | TED | قدم بيل غيتس هذه النقطة "انا لا افهم لماذا الناس ليسوا اكثر قلقا". |
| Calvin Ghetts, ailesinin öldüğü yangını araştırıyordu. | Open Subtitles | "كلفين غيتس " حقق في الحريق الذي قتل عائلته |
| Steve Jobs, telefon şirketlerini dolandırmak için kutular yapıyordu. | Open Subtitles | نظام التشغيل الذي طوره بيل غيتس لأجهزة الكمبيوتر الشخصية |