"غيرها من" - Translation from Arabic to Turkish

• diğer
• inerken lazım

O yüzden diğer yüksek riskli endüstrilerin neler yaptığına baktık.
وحتى ونحن ننظر في ماذا تفعل غيرها من الصناعات المعرضة للخطر.

Ben ilktim. Kız kardeşlerim ve diğer birkaç kız sıradaydı Kadına yaklaştığımda, kadın bana baktı ve ben oturdum.
كان الأول. كانت هناك اخواتي وزوجين من غيرها من الفتيات، واقتراب لها، وقالت أنها تتطلع في وجهي، وجلست.

İşte o an benim düşünmeye başladığım andı, tamam, kafatası delme, laparoskopik ameliyat, peki ya tıbbın diğer alanları?
وبالتالي تلك اللحظة عندما بدأت أفكر , حسناً , ثقب الجمجمة , عمليات المنظار لمذا لا تتواجد في غيرها من المجالات الطبية

bence, doğa ile olan ilişkimizi değiştirmek için çok güçlü bir araç ve yaşamak için muhtaç olduğumuz diğer türlerle de.
انها قوية جدا لتغيير علاقتنا مع العالم الطبيعي كما اعتقد وإلى غيرها من الكائنات التي نعتمد عليها.

İki gaz ocağı, bir litre gazyağı, ...çıkarken ve inerken lazım olacak bir paket kibrit.
موقدين للطهو بالوقود, لتر من الوقود، حزمة من حبال الـ"ميتا"، و غيرها من الأشياء.

Polen yayan diğer hayvanlarda var, yarasalar gibi, yarasalar da tehlikede.
وهناك غيرها من الحيوانات التي تلقح ، مثل الخفافيش ، والخفافيش هي في مأزق أيضا.

Ama oraya vardığımda,... ...birsürü plastik çöp ve diğer atıkları buldum.
و لكن عندما وصلت إليها، وجدت الكثير من النفايات البلاستيكية و غيرها من القمامة.

diğer çiçeklerin içinde açıp ömürlerini ele geçiriyormuş gibi.
أنها تنمو مثل الطفيليات على غيرها من النباتات.

Senin de anlayabileceğin gibi, maalesef tıbbi kuruluşların diğer iş yapan kuruluşlardan bir farkı kalmadı.
انظر، لسوء الحظ، المؤسسات الطبيه هي مجرد عمل، كشأن غيرها من الاعمال

Bundan sonra diğer spor dallarına ayrılacağız?
بعد هذا نحن تتفرع إلى غيرها من الألعاب الرياضية؟

Her zaman hayatımın diğer oğlanlardan farklı olacağını biliyordum.
كنت أعرف دائما أن حياتي ستكون مختلفة عن غيرها من الأولاد.

Yani kölecilik veya diğer zülum şekilleri içsel olarak canavarcadır ancak buradaki bireyler düşünebileceğiniz en iyi insanlar olabilir yardımsever, dost, çocuklarına karşı iyi hatta kölelerine karşı iyi diğer insanları düşünen.
والفرد. حتى العبودية على سبيل المثال أو غيرها من أشكال الاستبداد هي بطبيعتها وحشية

Yetişkin partileri aynı diğer partiler gibidir.
حفلات الراشدين شأنها شأن غيرها من الحفلات

Kalabalık nüfusa sahip tüm diğer ülkeler gibi Çin de bugün çok ciddi bir sorunla karşı karşıya.
مثل غيرها من البلدان المكتظه بالسكان الصين اليوم تواجه تحديا

Şimdi, kamyon asfalt ve diğer organik madde ile çevrilmiş.
الآن ، كانت الشاحنة محاطة بالأسفلت و غيرها من المواد العضوية

Ve o kitaplarda şifrelenmiş mesajlar buldu belirli ve sıradan olmayan miktarda bilgi, büyük hahamların isimleri ve diğer dini sembol isimleri gibi.
تتنبأ بأسماء العديد من كبار الحاخامات و غيرها من الشخصيات الدينية في عام 1994 إكتشف ثلاثة علماء رياضيات إسرائيليين عدداً من الأنماط الرقمية

Ayrıca diğer direniş mensuplarıyla görüşüyormuş.
و كانت تحضر الجلسة مع غيرها من أعضاء المقاومة البشريين.

Eminim ki diğer tüm bebek meleklerle birlikte cennettedir.
أنا متأكد من أنها في الجنة مع غيرها من كافة الأطفال الملائكة الصغار

Dragon Fire enerji içecekleri ve diğer şirketler ilgi çekmek eşantiyonları dağıtmak için onlarla çalışıyor.
شركة نيران التنين و غيرها من الشركات تقوم بتوظيفهم لتسليم العينات، كسب الفائدة