"غير تقليدية" - Translation from Arabic to Turkish

    • sıra dışı
        
    • alışılmadık bir
        
    • alışılmışın dışında bir
        
    • Geleneksel olmayan
        
    Bu dergiden sıra dışı düğün hazırlık önerilerini okuyordum. Open Subtitles بقراءة كتاب خيارات غير تقليدية للاشبينيات لبو كيتز
    Pardon ama geçen hafta sıra dışı bir psikiyatr olduğunu göstermiştin. Open Subtitles أنا آسف في ذلك الأسبوع قدمتي نفسك كطبيبة غير تقليدية
    Biliyorum, yöntemlerin biraz sıra dışı ama gerçekten sonuç alınıyor. Open Subtitles أنا أعلم أساليبي غير تقليدية... لكن هُنالك نتائج تأتي إلي.
    Geçen yıl Charlottesville'de bir duyuru vardı eğer alışılmadık bir cinayetle karşılaşırsak çok geç olmadan sizi çağırmamız isteniyordu. Open Subtitles العام الماضى فى تشارلستوفيل قالوا لو واجهتنا اى جرائم قتل غير تقليدية يجب ان تصل بكم يا رفاق عاجلا بدلا من اجلا
    Öyle bir şey istemiyorum zaten. Bu kız alışılmadık bir ameliyat isteyen çok hoş biri. Open Subtitles وأنا لم أطلب منكِ ذلك إنما هي فتاة رائعة وتحتاج إلى عملية تجملية غير تقليدية
    Sen alışılmışın dışında bir hayat istiyorsun o yüzden bazı şeyleri gizli tutmayı öğrenmelisin. Open Subtitles أنت تريد أن تعيش حياة غير تقليدية عليك تعلم الإختفاء عن مرأى الجميع.
    Evet, kesinlikle. alışılmışın dışında bir yolla reklam vermek istiyoruz. Open Subtitles أجل, أجل, أجل, نريد القيام بدعاية غير تقليدية.
    Pek de Geleneksel olmayan geleneksel adetimiz işte. Open Subtitles لدينا طقوس غير تقليدية ، و طقوس تقليدية.
    Bu çok sıra dışı bir şekilde gerçekleşmiş... ama sorunun ne olduğunu bizzat görene kadar... sana yardımcı olamam. Open Subtitles حسنا، لقد حدث هذا في طريقة غير تقليدية للغاية، ولكن حتى أرى ما نتعامل معه هنا، أنا لن تكون قادرة على مساعدتك.
    Biraz diyorum ama bazılarınız için fazla sıra dışı olabilir. Open Subtitles قلت قليلاً، لكنها على الأرجح غير تقليدية إطلاقاً بالنسبة إلى بعضكم.
    Hayatıma baktığımda cinsiyetim yüzünden, ırkım yüzünden veya bazen on küsur yıldır dünyanın bu bölgesinde yaşadığım için aksanım yüzünden sıra dışı biri olarak algılanırım. TED في حياتي الخاصة، سواء بسبب جنسي، أو عرقي أو شيء آخر وبما أنني عشت في هذا الجزء من العالم لعقد من الزمان، لكنتي، أحس أنني غير تقليدية
    Mulder, bu sıra dışı araştırma metotlarıyla sonuçlanacaktır. Open Subtitles مولدر " ، هذا سيستلزم طرقا غير تقليدية فى التحقيق
    sıra dışı bir dinamik. Open Subtitles -هذا غير ضروري إنها ديناميكية غير تقليدية نعم, ستكونين دوماً السيدة الأولى
    Biraz sıra dışı bir şey çalacağız. Open Subtitles سنغني أغنية غير تقليدية قليلاً.
    Küp testini alışılmadık bir şekilde geçmesine izin verdin. Open Subtitles سمحت له باجتياز اختبار المكعبات بطريقة غير تقليدية بالمرة
    Bunun üzerine biraz düşündüm ve bunu yapmak için alışılmadık bir fikir buldum. Open Subtitles الآن/ كنتُ قد فكرتُ بهذا.. ووصلتُ إلى فكرة غير تقليدية عن كيفية القيام بذلك.
    "Lucky"'nin savunma ekibi, alışılmışın dışında bir yol izleyerek jüri üyesine rüşvet vermeye kalkıştı. Open Subtitles ما حال فعلة لفريق الدفاع هي طريق غير تقليدية حاول رشوة أحد أعضاء هيئة المحلفين
    Benim daha alışılmışın dışında bir yeteneğim var. Open Subtitles أحب أن أحصل على مهارات غير تقليدية.
    Sence, Geleneksel olmayan bir ailede çocuk dünyaya getirmek iyi bir fikir mi? Open Subtitles هل تعتقد حقاً انها فكرة جيدة ان نحضر طفلاً الى عالم مع عائلة غير تقليدية ؟
    Sen de Geleneksel olmayan bir düzende büyümüştün gayet iyi iş çıkardın. Open Subtitles لقد تمت تربيتكِ في ظروف غير تقليدية وبلغتِ لتصبحي رائعة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more