"غير ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• başka
• aksini
• Yoksa
• Aksi
• Bunun dışında
• onun dışında
• Daha

Atlar beni koruyor demiş, ve kimse onu başka bir fikre inandıramamış.
قالَ بأنّ الحصانِ كَانَ يَحْميه ولا أحد يُمْكِنُ أَنْ يُقنعَه غير ذلك

Seni orada bıraktığım için çok üzgünüm. başka ne yapacağımı bilemedim, dostum.
آسف جداً لأنني تركتك لم أعرف ماذا أفعل غير ذلك يا صاح

Kaç kişi bana bunun aksini söylese de onlara inanmamıştım.
لم يؤثّر فيَّ حينها عدد الأشخاص الذين أخبروني غير ذلك إذ لم أصدّقهم.

Şüpheli kişilerle takılmıyorum. aksini kimse ispat edemez.
انا لم أعد مصدر شبهة ولا يستطيع احد ان يثبت غير ذلك

Geç kalma, Yoksa cinsel taciz nedeniyle seni barodan attırırım.
و لا تتأخّر و غير ذلك سأقاضيك بسبب المضايقات الجنسيّة

bronz tenler için iyi ancak Aksi halde insan vücuduna zararlı.
انه جيد لاكتساب سمرة لطيفة لكن غير ذلك خطر للجسم البشري

Bunun dışında bir şey.
اذا أنت تصدق وغيرك يصدق ماذا علي أن افعل غير ذلك

Jack kendi alırsa başka, ama onun dışında artık Sonia alacak.
اذا أراد أن يصطحبه جاك فلا بأس غير ذلك تكون سونيا

Seni aradığım için kusura bakma, ama aklıma başka bir şey gelmedi.
آسف جدا على الإتصال بك لكني لم أعرف ما أفعله غير ذلك

Çok kötü şeyler yaşadığını biliyorum ancak buradayken Daha başka neler yaptığını öğrenmeliyiz.
أعلم أنّكِ كنتِ هناك، لكنّ عليّنا أن نعرف ما فعلت أيضاً غير ذلك

Kampa gittiğini söylememi istedi, eğer başka bir şey söylersem Katrina'yı öldüreceğini söyledi.
طلب مني ان اقول ذهبوا للتخييم و اذا قالت غير ذلك, سيقتل كاترينا.

Bizden Daha fazla gelen olursa gelebilirim, başka türlü olmaz.
حسناً، أستطيع المجيئ لو آتينا جميعاً أما غير ذلك فلا

Hepiniz böyle dersiniz. Ne yazik ki olaylar aksini kanıtlar.
جميعكن تقولون هذا لكن لسوء الحظ فان الحقيقة تقول غير ذلك

Böcekler arasında tanrısın. Kimseye aksini söyletme.
أنت إله بين هذه الحشرات، لا تدع أحدا يخبرك غير ذلك

Hırsızlık yapmam. Ve aksini söyleyen hiçbir kararı da kabul etmiyorum.
انا لا اسرق ولا اوافق على اى ادعاء غير ذلك

Şimdi harekete geçmeliyiz, Yoksa çocuklarımızın bir geleceği olmayacak,... ..özgürlüğün tadı bir yana.
يجب أن نتصرف الآن أو أطفالنا لن يعرفوا المستقبل غير ذلك طعم الحرية

Aksi takdirde, bin dolarlık takım elbisenin içindeki bir hiç olursun.
وإلا فأنت مجرد بدلة ثمنها 1000 دولار ولا شيء غير ذلك

Koç ne olursa olsun şampiyon olmalı Elindekinden Daha fazlasını yapmalı
إن مدرباً كان شيئاً ما لا يدرب أبطالاً بل غير ذلك