Bu biraz olağandışı oldu. | Open Subtitles | هذا أمر غير عاديّ. |
Davranışlarında olağandışı bir durum fark ettin mi? | Open Subtitles | -ألاحظتِ شيئا غير عاديّ بسلوكهم؟ |
Şu ana kadar olağandışı bir durum yok. | Open Subtitles | حتى الآن، لا شيء غير عاديّ |
Sonra olağanüstü bir şey oldu: Bilim ve Sanayi Devrimleri. | TED | ولكن بعد ذلك، طرأ أمر غير عاديّ: فقد قامت الثورتان العلميّة والصناعيّة. |
Kısacası o olağanüstü birisi. | Open Subtitles | ,بِعبارةأخريّ... إنهُ شخصٌ غير عاديّ. |
Bir çok sıradan kadın gibi, sıradışı bir hayali vardı. | Open Subtitles | ومثل أيّ امرأة عادية، كان لديها حلم غير عاديّ |
Bir çok sıradan kadın gibi, sıradışı bir hayali vardı. | Open Subtitles | ومثل أيّ امرأة عادية، كان لديها حلم غير عاديّ |
- Çok olağandışı - Evet, olağandışı. | Open Subtitles | الأمر غير عاديّ - نعم، إنّه غير عاديّ - |
olağandışı bir rüyanın tam ortasındaydım. | Open Subtitles | -كنتُ بمنتصف حلم غير عاديّ آخر . |
olağandışı bir şey görmemişler majesteleri. | Open Subtitles | -لم يروا شيئًا غير عاديّ يا مولاي . |
- Gerçekten olağanüstü. | Open Subtitles | -حقاً إنه إصرار غير عاديّ |
olağanüstü bir adam. | Open Subtitles | رجلٌ غير عاديّ! |