"غير كافي" - Translation from Arabic to Turkish

    • yeterli değil
        
    • yetmez
        
    • yeterli değilse
        
    • yeterli değildir
        
    • yeterli değildi
        
    • yetersiz
        
    Bende bu senin için neden yeterli değil onu anlamiyorum. Open Subtitles و أنا لا أفهم كيف ذلك غير كافي بالنسبة لكِ
    Sanal güvenlik için, çünkü tüm bu savunma, yeterli değil. Open Subtitles في النشاط الأمني لأنَ الدفاع بشكلٍ كامل , غير كافي.
    İsveçlilerden üç kat daha iyiydiniz, ama bu yeterli değil. TED لقد كنتم افضل من السويديين بثلاث مرات، ولكن هذا غير كافي.
    - Eminim öyledir. - Ancak bu bana yetmez. Open Subtitles أنا متأكد ممن ذلك هذا لا يزال غير كافي بالنسبة لي
    Sende acemi yeteneğin var ve bu da bölgesel şampiyonaya yetmez. Open Subtitles لديكِ موهبة لا بأس بها. لكن هذا غير كافي للدخول في البطولة المحلية.
    Bu tohumları taşımak yeterli değilse denizkuşları onlar için aynı zamanda başka şeylerde yapar. Open Subtitles كما لو كان الحمل على الظهر غير كافي لهم طيور البحر أيضاً توفر لهم شيئاً آخر
    Henüz alkışlamazsınız çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Open Subtitles و لكنك لم تصفق بعد لأن جعل الشيء يختفي غير كافي
    Korkarım ki bu yeterli değil. Memur bey, bebeği tutuklayın. Open Subtitles أخشى أن هذا غير كافي أيها الضابط، اعتقل الرضيعة
    Son 2 saatte, biraz iyi gidiyor, 0.5 cm yağmur geldi. Ama bu yeterli değil. Open Subtitles خلال الساعتين الماضيتين, هطل 1 سنتمر من الامطار وهدا غير كافي
    Mevkimin Kırk Yedi olması senin için yeterli değil mi? Open Subtitles هل ترتيبي ذو الرقم سبعة واربعون غير كافي بالنسبة لكِ ؟
    -Bu yeterli değil. Open Subtitles ذلك سبب غير كافي هل انتهيت؟ هل استطيع الذهاب؟
    Hâlâ onu tutuklamak için yeterli değil. Open Subtitles يعمل حاليا ضمن المنطقة. هذا مازال غير كافي لإعتقاله.
    İyi derece yeterli değil. İyi derece dünyayı değiştirmiyor. Open Subtitles الجيد غير كافي ، الجيد لا يحدث تغيير بالعالم
    Fakat oldukça güçlü dolaylı kanıtımız var. Sadece yeterli değil. Open Subtitles لكن لدي دليل ظرفي قوي فقط غير كافي
    - Evet, senden hoşlanıyorum Fakat bu yeterli değil.. Open Subtitles أجل، أنا معجبة بك، ولكن هذا غير كافي
    Bence bölge başkanlarının üçte birini kapatırsın parlamento grubunda belki biraz daha fazlasını ama bu yine de yetmez. Open Subtitles أستطيع ان اقول ان ثلث رؤساء المناطق بصفك ويمكن الكثير من برلمانيي الحزب ولكنه غير كافي
    Bazen bir adamın lastiklerine ateş etmek yetmez. Open Subtitles أحياناً تفجير الإطارات غير كافي ربما يخبئ سيارة أخرى
    - Özür dilerim, efendim. Özür dilemek yetmez. Open Subtitles أنا آسف سيدي الآسف غير كافي بني
    Henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. Open Subtitles و لكنك لم تصفق بعد إن جعل الشيء يختفي غير كافي
    Kameranın çözünürlüğü yüz tanıma için yeterli değildi. Open Subtitles الكاميرا منصوبة من أجل تغطية أكبر مساحة ممكنة، الوضوح غير كافي للتعرف على الأوجه
    Büyük kayıplar ve yetersiz yatırımlar... faturalarında %39'luk bir artışa sebep oldu. Open Subtitles خسائر ضخمة وإستثمار غير كافي ..في البنيةالتحتية. أدّى إلى إرتفاع في فواتير المرافق ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more