Keşif uçuşu için pilotlar silahsız uçarken bu adam uçağına silah monte etmişti. | Open Subtitles | عندما كانوا يطيرون غير مسلحين في مهمة مناورات كان يضع بندقية على طائرته |
Tunus devirim sırasında, bildiğiniz üzere rejim yanlısı keskin nişancılar, sokaklardaki silahsız öğrencileri vuruyordu. | TED | أنتم تعلمون ، أنه أثناء الثورة التونسية, القناصة المتعاونون مع النظام كانوا يقتلون طلاب غير مسلحين في الشارع. |
Ama nereden baksan, Almanlar silahsız İrlandalı çocuklardan iyi durumda. | Open Subtitles | هل ترى توم ، جيرى اقتراح أشد من اطفال ايرلنديين غير مسلحين |
silahsız bir çifte ateş etmemiş olacağım. | Open Subtitles | هكذا لن يكون على ان اقتل اثنان غير مسلحين هذا ليس اسلوبي |
İçeri giriyorlar. Silahlı değiller. | Open Subtitles | انهم قادمين انهم غير مسلحين |
Şef, saat 9 yönünde silahsız sivillere ateş ediliyor. | Open Subtitles | أيها الرئيس، لدينا هنا مدنيين غير مسلحين تعرضوا لطلقات نارية في اتجاه الغرب |
Buraya yalnız ve silahsız geldiğinize göre çok cesursunuz. | Open Subtitles | همم.يجب أن تكونوا واثقين تماما لتأتو إلى هنا بمفردكم غير مسلحين |
silahsız olduğumuz için... onları gafil avlamamız gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | أظن، بما أننا غير مسلحين ربما علينا مباغتتهم |
Oraya bir takım gönder, kontrol et, silahsız olduklarından emin ol, sonra buraya getir. | Open Subtitles | نرسل فريق , نقوم بنفتيشهم , نتأكد أنهم غير مسلحين , ثم نرافقهم ليأتوا |
Bölgede konuşulan tek şey 'polis silahsız iki adamı ve liseli genci vurdu'. | Open Subtitles | الأنباء في الشوارع أننا قتلنا شخصين غير مسلحين وفتى مدرسة |
Peki, madem bu adamlar uyuşturucu mafyasının adamları, neden haberlerde onların silahsız olduğu ve arkadan vurulduğu söyleniyor? | Open Subtitles | لو كان هؤلاء الرجال مجرد عصابات مخدرات لماذا تذكر الأنباء أنهم غير مسلحين |
Bir kaç ay önce Arayıcı'ya yiyecek ve kalacak yer verdiler diye silahsız kadınları ve çocukları öldürmüşler. | Open Subtitles | نساء وأطفال غير مسلحين لأنهم اعطوني طعام وملجأ في الاشهر الفائته؟ |
Polis bizi karakola götürür, onlarda bizim silahsız olarak, nerede olduğumuzu bilirler. | Open Subtitles | سيأخذنا الشرطة للمركز, سيعرفون مكاننا وسيعرفون أننا غير مسلحين |
silahsız polislerin iletişimde şifreye ihtiyaçları olabilir. | Open Subtitles | شرطيان غير مسلحين ربما يحتاجان ان يتحدثا بشكل مشفر |
Birlik komutanınız sizi, ...12 silahsız sivilin ölümüyle sonuçlanan olayın raporlaması hakkında hatalı ve meslek ahlâkına aykırı bulduğu gerekçesiyle suçluyor. | Open Subtitles | قائدكِ يتهمك بأنكِ غير دقيقة وتقرير غير مهني عن قتل 12 مدني غير مسلحين |
Adamlar içeri silahsız girip, senti alıp, sorunsuz çıkıyorlar. | Open Subtitles | ،هؤلاء الرجال دخلوا غير مسلحين سرقوا العملات وخرجوا بشكل آمن |
silahsız olmalarına rağmen onları kovalamış. | Open Subtitles | قمت بمطاردتهم على الرغم من أنّهم غير مسلحين |
O kristallerle neler yaptığını ve silahsız ajanları öldürdüğünü gördün. | Open Subtitles | رأيت ما فعلته بتلك الكريستالات قتلت عملاء غير مسلحين حسنًا، فكر |
İçeri giriyorlar. Silahlı değiller. | Open Subtitles | انهم قادمين انهم غير مسلحين |