Ben yanlışlıkla olabilir onu izlenimi verilen Eğer babası olduğunu. | Open Subtitles | أنا ربما أعطيتها بشكل غير مقصود الأنطباع بأنك كنت الأب |
Bir adam banyonun kapısını yanlışlıkla açar ve çıplak bir kadın görür. | Open Subtitles | رجل محترم يفتح باب دورة مياة بشكل غير مقصود ويجد إمرأة عارية تماماً |
Kapıyı yanlışlıkla açmışsın ve arkanı döndüğünde biz kaçıvermişiz. | Open Subtitles | لقد ضغطت الزر بشكل غير مقصود وبينما انت تدير ظهرك سنكون هربنا |
Bulmacanın son parçasını istemeden sağladığın için. | Open Subtitles | لتَزويدنا بالقطعه النهائيه للغز وبشكل غير مقصود |
Ansatsuken eğitimi almaya başladığımızdan beri istemeden bir mirasın parçası oluverdik. | Open Subtitles | منذ أن بدأنا ..تعلم الأنساتسوكن بشكل غير مقصود أصبحنا جزء من تراث |
Amieorobics yanlışlıkla fare zehiri yemiş. Çok korkunçtu! | Open Subtitles | أيمي العارضه أكلت شيئا من سمّ الجرذان بشكل غير مقصود |
Amieorobics yanlışlıkla fare zehiri yemiş. Çok korkunçtu! | Open Subtitles | أيمي العارضه أكلت شيئا من سمّ الجرذان بشكل غير مقصود |
Bana bildirildiğine göre taşınırken yanlışlıkla üzerine 10 tonluk suni gübre konmuş. | Open Subtitles | حسب معلوماتي عشرة أطنان من الأسمدة قد حملت بشكل غير مقصود فوق صندوقك |
Eğer bazı isimler belgelerde yoksa, yanlışlıkla olmuştur. | Open Subtitles | ،إذا تُركتْ أسماء من المستندات فذلك غير مقصود |
Evet, yanlışlıkla sana doğru feromon fışkırtmayayım diye bir söyleyeyim dedim. | Open Subtitles | نعم , لقد أدرت اعلانها -في حالة أنني -بشكل غير مقصود |
Bazen yanlışlıkla önemsiz masumları incitiyorum. | Open Subtitles | و أحياناً بشكل غير مقصود أقوم بإيذاء العاديين الأبرياء |
Bana kalırsa basın Balon Adam'dan daha yaratıcı bir takma ad icat edebilirdi ama yanlışlıkla E. E. Cummings'e yapılan gönderme hoşuma gitti. | Open Subtitles | أود أن أعتقد أن شارع فليت سيتجدد أكثر من إبتكارات رجل المنطاد التمتع الذي أشعر به غير مقصود بما سيحدث قريباً |
Monsieur Benedict Farley benden mektubunu geri vermemi istediğinde, ona yanlışlıkla, kendi evsahibimin mektubunu verdim. | Open Subtitles | "عندما طلب مني السيد " بينيديكت فارلي أن أعيد له الخطاب بشكل غير مقصود , قمت بإعطاءه خطاب صاحب العمارة |
Biz yanlışlıkla, tamamen istemeyerek, yabancı bir maddenin K'Tau güneşine girmesine neden olduk. | Open Subtitles | فعلنا بشكل غير مقصود حادث عرضى. بتسبب عنصر غير معروف "بدخوله إلى شمس مجرة" الكتاو |
Fabrika altı ay kadar önce havaya yanlışlıkla küçük bir metil izosiyanat gazı bulutu saldı. | Open Subtitles | قبل حوالي ستّة شهور النبات بشكل غير مقصود الغيمة الصغيرة المصدرة ميثيل isocyanate غاز. |
yanlışlıkla yapılan mastürbasyon hepsi bu | Open Subtitles | كان مجرد والاستمناء قليلا غير مقصود. |
Belki de istemeden çocuklarınıza hastalık bulaştırdım. | Open Subtitles | ربما سممت أطفالكم بشكل غير مقصود |
İstemeden, edepsizce ve müstehcen bir şey söylediniz. | Open Subtitles | يَبْدو بأنّك عِنْدَكَ , uh, مَنْطُوق بشكل غير مقصود a مجون كوسوف حقير. |
İstemeden veciz oldu. | Open Subtitles | ذلك المُقفَّى. غير مقصود. |
Daniel'in ölümü istemeden oldu Adina. | Open Subtitles | وفاة (دانيال) كان غير مقصود يا (أدينا) |