Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. | Open Subtitles | إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة |
Seni isinden etmek için uygunsuz bir iliskiye sürüklemem gerekse bile ben hazirim. | Open Subtitles | إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة |
En yakın akrabalarımız olan şempanzeler başkalarının yanında sıklıkla uygunsuz davranışlar sergiler. | Open Subtitles | و اقربها لنا الشامبانزي تتصرف دائما بطريقة غير ملائمة في الأماكن العامة |
Şartlar sizin düşündüğünüz tarzda mücadele için uygun değil. | Open Subtitles | الأوضاع غير ملائمة لهذا النوع منالنضالالذيتقترحونه. |
İş için uygun olmadığını söylediğim giysini giymeyi denedin mi? | Open Subtitles | حسنا، هل حاول ارتداء قميص قلت كان غير ملائمة للعمل؟ |
Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. | Open Subtitles | إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة |
Seni işinden etmek için uygunsuz bir ilişkiye sürüklemem gerekse bile ben hazırım. | Open Subtitles | إن كنت مظطرة لإقحامك في علاقة غير ملائمة لأخلصك من عملك, فأنا مستعدة |
Birçok perakende satış müziği uygunsuz ve rastgele, hatta saldırgandır, ve satışlar üzerinde çarpıcı bir etkisi var. | TED | فمعظم محلات التجزئة تعرض أصواتاً غير ملائمة , عرضية وحتى عدائية .. ولهذا تأثير كبير على المبيعات |
Davranışların tamamen uygunsuz. Bir kaptandan beklenen davranışlar değil. | Open Subtitles | افعالك غير ملائمة هذة ليست تصرفات متوقعة من قائد |
Adam öldürmek ya da bir hastamın uygunsuz kişisel sorularını cevaplamak arasında seçim mi yapmalıyım? | Open Subtitles | إذا خياراتي هي أن يتم إتهامي بالقتل أو يتم سؤالي أسئلة غير ملائمة من مريض ؟ |
Biraz sarhoşum, yani bu gece pek çok uygunsuz sözler söylemişsem eğer... bilmenizi isterim ki, hepsinde ciddiydim. | Open Subtitles | أنا ثملة قليلاً، لذا، في حالة إن قلت أشياءاً غير ملائمة الليلة، أريدكأنتعرف.. لقد كنت أعنيها تماماً |
Fazlasıyla uygunsuz ki gariptir benim de amacım budur. | Open Subtitles | ألا تريدين أن يكون لديكِ قصص غير ملائمة لا يمكنكِ أن تخبريها لأطفالكِ؟ |
Hâlâ benim enerji içeceğime sakinleştirici koyduğunu ve suyun altında beni uygunsuz bir şekilde ellediğini iddia ediyorum. | Open Subtitles | ولا زلت أذكر أنه وضع الروفيس فى الجاتو ولمسنى بطريقة غير ملائمة تحت الماء |
uygunsuz bir kabza kullanırsan kızak derinin o kısmını keser. | Open Subtitles | لو كنت تستعمل قبضة غير ملائمة الانزلاق سيشرح هذه القطعة من الجلد |
Bu kulağa tuhaf gelecek tüm uygunsuz niyetleri de içinde barındırıyor. | Open Subtitles | سيبدو كلامي غريباً ومليئاً بنوايا غير ملائمة |
Yani bizim birkaç uygunsuz yakınlaşmamız oldu. | Open Subtitles | كان لدينا عدد قليل من اللقاءات والتي كانت غير ملائمة |
Şartlar sizin düşündüğünüz tarzda mücadele için uygun değil. | Open Subtitles | الأوضاع غير ملائمة لهذا النوع منالنضالالذيتقترحونه. |
Şu an yaşadığım hayat, çocuklar için pek de uygun değil. | Open Subtitles | الحياة التي اعشها الان غير ملائمة للاطفال |
Bu ağ uygun değil. | Open Subtitles | منطقة الفحص هذه غير ملائمة تماماً |
Çünkü bu tür bilgileri paylaşmanın uygun olmadığını duydum. | Open Subtitles | لأنني تعلمت أن مثل هذه الاسئلة غير ملائمة. |
Son teknoloji konusunda bu kadar iyi olduğun hâlde çocuğunun annesi hakkında yersiz yorumlar yapabiliyor olman ne hoş. | Open Subtitles | تهانيّ، فأنت على وشك إختراع تكنولوجيا جديدة وما زلت تقوم بتعليقات غير ملائمة عن أم ابنتك |
Ama ben bunun için sana kendini asla yetersiz hissettirmedim. | Open Subtitles | لم أشعرك يوماً أنك غير ملائمة بسبب هذا .. أبداً |