Bıçak yarası mı? balta. Adamın biri kafamı odun zannetti de. | Open Subtitles | هذا فأس شخصً ما اخطأ وضرب رأسي بدلاً من اللوك الخشبي |
balta, keski ya da pala; keskin, iyi tanımlanmış kesikler yapar. | Open Subtitles | فأس أو خنجر أو منجل ذو طرف حاد سيوضح أمر الجروح |
Süvari, yanında 400 derece sıcaklıkta olan bir balta yaşıyor. | Open Subtitles | الفارس يحمل فأس كبير تم تسخينه الى 400 درجة مئويه |
Bin yıl önce inançsızların kafataslarını yarmak için kullanılan bir tören baltası. | Open Subtitles | هو فأس رسمي المستعمل قبل أكثر من ألف سنة لشقّ الجماجم متشكّكين. |
Kocasını baltayla doğradı ve parçalarını postayla ülkenin her yerine gönderdi. | Open Subtitles | لقد قامت بفرمه بواسطة فأس و أرسلت قطعه بالبريد عبر أنحاء البلاد |
Ama hatırlatmama izin verir misin, adamın elinde balta var. Adamın baltası var. | Open Subtitles | لكن دعيني أذكرك بأن لديه فأساً هذا الرجل لديه فأس |
Zavallı adam gerçek bir balta bile alamıyor! | Open Subtitles | الرجل الفقير لا يستطيع حتى أن يحمل فأس حقيقي |
Dün gece Tipet'in evime girdiğini elinde balta olduğunu gördüm. | Open Subtitles | ليلة أمس حلمت تيبيت كان داخل بيتي حصّة فأس. |
Baba, bu adam veya bunu kim yaptıysa balta veya testere kullanmış olmalı. | Open Subtitles | ابى ذلك الرجل ابى من فعل ذلك يجب ان اسخدم منشار او سلسلة او فأس لكى تعمل |
Yaralar balta yarasına benziyor ama sonuç çıkarmak için çok erken. | Open Subtitles | جروح متناسقة مع فأس لكن مبكر سحب إي إستنتاج |
balta istemiyorum. Bu çılgınca. Neden bana bir balta veriyorsun? | Open Subtitles | لا أريد فأس , هذا جنون , لمَ قد تعرض علي فأس ؟ |
Orada keskin bir balta var. | Open Subtitles | يوجد هناك فأس حاد . والآن امض ، أوقف الزمن .. |
Parmak tahta bir yüzeyde bir el baltası kullanılarak kesilmiş. | Open Subtitles | لقد تم قطع الاصبع باستخدام فأس صغيرة على سطح خشبي |
Katilin 100 yıllık bir savaş baltası mı kullandığını düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | هل تعتقد أن القاتل إستخدم فأس حربي عمرهُ ألف سنة؟ |
Bana kalırsa onu bir baltayla öldürmeleri gerek. | Open Subtitles | إذا سألتني، هم يجب أن يستعملوا فأس ملعونة |
Ona sert bir şeyle vurman lazım. Çekiç gibi bir şeyle veya baltayla. | Open Subtitles | يجب عليك ان تضربها بشيء قاسي مثل مطرقه ثقيله أو فأس |
Bunu, baltayı alıp bir grup yunusu parçalamak gibi düşünebilirsin. | Open Subtitles | قد تقوم بحمل فأس وتقوم بتقطيع عائلة من الدلافين |
Kapıyı açmadan önce o küçük deliğe bakman gerekiyor. baltam veya daha kötü bir şeyim olabilirdi. | Open Subtitles | يجب عليك النظر من ثقب الباب ثم افتحى ربما كان معى فأس او اسوء |
Sırf, iri yarı, pasaklı ve garip olması onu baltalı katil yapmaz. | Open Subtitles | المجرم صاحب فأس ال 300 جنيه عوضا عن ذلك. ليس لكونه كبيرا, قذرا وغريبا هذا يعني أنه قاتلا بفأس. |
Elinde balta olan bir adam, gölgelerden çıka gelir baltasını kaldırır ve benim kafama indirmeye hazırdır. | Open Subtitles | رجل معه فأس يخرج من الظلام ويرفع فأسه يستعد لغرسه برأسي |
1980'de, el baltasıyla babana saldırmışsın. | Open Subtitles | في عام 1980 قمي بالإعتداء على والدك بيد فأس. |
Kafama gelen kazma, çıngıraklı yılan ısırığı ve testis şeyi dışında bir şey olmadı. | Open Subtitles | فأس في رأسي، وعضة الأفعى المجلجلة ومسألة الخصوة |
Bir kalem veya bir baltanın bıçağı tarafından alınabilecek bir şey. | Open Subtitles | من الممكن سلبها بتوقيع من قلم، أو شفرة فأس. |
Ölüm darbesinin, genel bir yangın baltasından, geldiğine neredeyse eminim. | Open Subtitles | إنّي على يقين تقريباً أنّ الضربة القاضية جاءت من فأس صندوق الحرائق |
Adam meteliksiz ve son parasını bir baltaya vermiş. | Open Subtitles | هذا الرجل كما يتضح . بأنه مفلس لكنه أنفق آخر مايملك . على فأس لتكسير الأخشاب |
Bir baltadan öbür baltaya kadar. | Open Subtitles | من الفأس إلي الياء فأس |
Vartox'un baltasının eşsiz bir nükleer parmak izi mevcut. | Open Subtitles | فأس فارتوكس لديه بصمة إبهام نووية فريدة من نوعها. |