Dünyanın ilk uydusu, Sputnik I, 1957 yılında fırlatıldı ve bu yılda, dünyada toplamda üç fırlatma denemesi yapıldı. | TED | لذا، فإن أول قمر صناعي، سبوتنيك 1، أطلق سنة 1957، وفي تلك السنة، كان هناك فقط ثلاث محاولات إطلاق. |
Eğer o kadar umutsuzsan, makalenin ilk iki paragrafı internet sitesinde bedava var. | Open Subtitles | لو كنت يائساً جداً فإن أول مقطعين من المقال موجودان على موقعهم المجاني |
Binanın daha gösterişli olması için yaptıkları ilk şey, | TED | لذا فإن أول شيء يفعلونه هو أنها رفع محلات البيع بالتجزئة نصف طابق لجعلها تبدو رياضية. |
Yani bu gece size yapmak istediğim ilk yorum geleceğin şehrinin çevre dostu olacağıdır. | TED | وبناء عليه فإن أول وصية هي أريد أن أترك لكم الليلة مدينة المستقبل يجب أن تكون صديقة بيئياً |
Yani, çözülmesi gereken ilk problem, ses dalgalarını nereden gelirlerse gelsinler, sıvıdaki dalgalara dönüştürmektir. | TED | وهكذا فإن أول مشكلة يجب حلها هي كيفية تحويل تلك الموجات الصوتية، أيًا كان مصدرها، إلى موجات في السائل. |
Katıldığım ilk kampanya Brezilya'nın silah yasasının değiştirilmesi ve silahların geri toplanması amacıyla 2003'te burada başladı. | TED | لذا فإن أول حملة اشتركت بها بدأت هنا في عام 2003 لتغير قانون السلاح في البرازيل ولإقامة برنامج لإعادة شراء الأسلحة. |
Acemi bir bahçıvan olsaydınız, bahçeye girer girmez yapacağınız ilk şey, ölü olduğu için bu bitkiyi sökmek olurdu. | TED | إن كنت بستانيًا غير متمرس، فإن أول ما ستفعله عند دخولك الحديقة هو اقتلاع هذه النبتة لأنها ميتة. |
Böylelikle yazdığım ilk hikâye Nijerya'da geçmiş oldu. | TED | لذا فإن أول قصة كتبتها حصلت في نيجيريا. |
İlk test ürünümüzü Alessi ile ürettik ki, bir kahve ve çay setiydi. | TED | لذا ، فإن أول نوع منتج اختباري قمنا به كان مع أليسي، وكان لطقم قهوة وشاي. |
Ama, o zaman neden bugün hala yaratıcı yazım kurslarında öğrencilere öğrettiğimiz ilk şey şu oluyor: Bildiğiniz şeyi yazın. | TED | وبعد, فلماذا إلى يومنا هذا, عندما نُدَرِّس الكتابة الابداعية, فإن أول شيء نعلمه الطلاب هو: أكتب ما تعرفه؟ |
Eğer bu iki kişiliği yeniden bir araya getireceksek atılacak ilk mantıklı adım, her bir karakteri ötekiyle tanıştırmak olmalıdır, diye düşünüyorum, öyle değil mi? | Open Subtitles | إذا كنا سنوحد هاتين الشخصيتين لكى نبسط الأمر فإن أول خطوة منطقية لنسير فى هذا الإتجاه هو أن نقدمهما لبعضهما البعض |
Eğer bu takımın yeni lideriysem, ilk emrim, kendinizi becerin, efendim! Bana ne dedin sen, hergele herif? | Open Subtitles | إذا أصبحت القائد الجديد فإن أول أوامري هو القضاء عليك |
Tüm meydana gelenler ve riske edilen herşeyle birlikte ilk düşüncesi, benim güvenliğimdi. | Open Subtitles | م مع كل شيء حدث و كل هذا الجنون فإن أول ما فكرت به كان سلامتي |
Çünkü, eğer benimle oynuyor olduğunu farkedersem yapacağım ilk şey beynini havaya uçurmak olur ve buna engel olmak için yapabileceğin bir şey olduğunu sanma, çünkü yok, anladın mı? | Open Subtitles | ,لأني لو عرفت أنك تحاولين التلاعب بي ,فإن أول ما سافعله هو أن أنسف رأسه ,ولا أظن أن بيدك أي شيء لإيقاف هذا |
Eğer Ralph adam olacaksa yapacağı ilk şey iş bulmaktı. | Open Subtitles | اذا كان رالف سوف يستقيم، فإن أول شيء يحتاجه هو العمل |
Bu tip davalarda altın kural şudur; ilk konuştuğun katildir. | Open Subtitles | القاعدة الذهبية في هذه الحالات ، فإن أول من التحدث بها. |
Senin dışında, sabahları ilk görmek istediğim şey komuta merkezinin ışıkları. | Open Subtitles | بالإضافة لذلك .. فإن أول شيء لا أود رؤيته فى أي صباح الأضواء فى قُمرة القيادة |
12 ulasibilir serverin sadece ilk 4 hafta kayitlari konuyla ilgili idi. | Open Subtitles | لذا فإن أول 4 أسابيع فقط من الـ 12 أسبوعاً المتاحه على الموقع، كانت تعنيني. |
Bu durumda ilk yapman gereken şey rakibini alt etmek. | Open Subtitles | في هذه الحالة، فإن أول شيء عليك القيام به |
İşletme bölümünde öğrendiğiniz ilk şey kendinizi, reklamlar bunu sizin için yapmadan pazarlamanız gerektiğidir. | Open Subtitles | وكما ترى، فإن أول شيء تتعلمه في كلية إدارة الأعمال هو إنك بحاجة لتسويق نفسك قبل الإعلانات افعل ذلك لنفسك |