Ambülansı aramaya zahmet etme, onun için geç kaldık bence. | Open Subtitles | لاتتعب نفسكَ معَ سيارة الإسعاف على فاتَ الأوانُ على ذلك |
Ve ondan sonra seni kurtarmak için geç kalmış oluruz. | Open Subtitles | و بذلكَ الوقت سيكونُ فاتَ الأوان لإنقاذِ حياتِك |
Ve Tanrı'nın seni seçmesini istediğini söylemiştin ama Çok geç kaldığını düşünüyordun. | Open Subtitles | و قُلتَ أنكَ تُريد أن يختاركَ الرَب لكنكَ ظَننت أنهُ قد فاتَ الأوان |
Michael'a parayı geri vermesini söyledim ama Clifton Çok geç olduğunu Evander'in artık ona sahip olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قلتُّ لمايكل أن يُعطي يُظهر المال لكن كليفتون قال فاتَ الأوان ايفاندر يملكهُ الآن |
geç kaldın tatlım. Çoktan öğrendi. | Open Subtitles | لقد فاتَ الأوانُ يا عزيزتي، إنهُ يعرفُ سلفًا. |
Aptal herif, artık Çok geç. Hepsi öldü! | Open Subtitles | أيها الأحمق، فاتَ الآوان كثيرًا على هذا الآن. |
Bunun için artık biraz geç. | Open Subtitles | أوَتعلمين؟ لقد فاتَ أوانُ ذلكَ. |
geç falan olamaz. | Open Subtitles | لا يمكن أن يكونَ الأوان قد فاتَ |
Onun için biraz geç kaldın. | Open Subtitles | لقد فاتَ الآوان قليلاً على ذلك. |
Bence bunun için biraz geç oldu. | Open Subtitles | اعتقد أن الأوان قد فاتَ على هذا الكلام |
Çok geç oldu. | Open Subtitles | لقد فاتَ الأوان |
Hayır artık Çok geç peder. | Open Subtitles | كلا، لقد فاتَ الأوان يا أبتِ |
Kahretsin artık Çok geç. | Open Subtitles | لقد فاتَ الأوان |
Tavsiyelerin için sağ ol baba, Andy ve soğuk kıçlı, ...ama artık Çok geç. | Open Subtitles | شكراً على النصيحة يا أبي، و (آندي)، و يا ذا المؤخرّةِ الباردة، لكن فاتَ الأوان. |
Simon, hemen bizimle gelmelisin. Geri dönmek için Çok geç. Bizimle gelmelisin hemen. | Open Subtitles | (سايمون)، عليكَ أن ترافقنا الآن فقد فاتَ الأوان على عودتك. |
Beyler, artık Çok geç. | Open Subtitles | فاتَ الأوانُ يا رفاق. |
Çok geç, onu kaybetmişiz. Popper, kovuldun. | Open Subtitles | لقد فاتَ الأوان, لقد فقدناه بوبر), أنتَ مطرود) |
Şimdi durdurmak için Çok geç. | Open Subtitles | الآن فاتَ الآوان لإيقافه |
Hayır, artık Çok geç. | Open Subtitles | لا لقد فاتَ الآوان |