Ekselansları Demir Maymun'un bu gece eli boş gittiğini doğruladığım için memnun oldum. | Open Subtitles | فخامة الرئيس ، أنا مسرور لان القرد الحديدي سيعود إلى الديار فارغ اليدين. |
Hasta ziyaretine eli boş gidemem. | Open Subtitles | لا تستطيع أن تزور أحداً في المستشفى فارغ اليدين |
Ekselansları ile gelecek Salı bir randevum var. elim boş gidemem. | Open Subtitles | لدي موعد مع سعادته الثلاثاء القادم ولا يمكنني الذهاب فارغ اليدين |
Bir randevunun içine edeceğim de elim boş gitmek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بتخريب موعد و لا أريد الظهور فارغ اليدين |
Bankadan elin boş çıkmanı istemedim. | Open Subtitles | حسنا، أنا فقط لم أردك ان تخرج فارغ اليدين |
Vazgeçip, Ellerim boş dönemezdim. | Open Subtitles | أنا لم أَستطع أَن أَستسلم وأعود فارغ اليدين. |
Bunları senin çocuklarına aldım çünkü birisi asla boş elle gelmemeli. | Open Subtitles | إبتعت هذه لأطفالكِ، لأنه لا ينبغي أن يظهر المرء فارغ اليدين |
Kimliğini öğrenmek istiyorsun, ben de buradan ellerin boş gitmeni istemiyorum. | Open Subtitles | أنت تحتاج هوية، وأنا لا أريدك أن تذهب فارغ اليدين. |
Cam'e ellerim bomboş gidemem. | Open Subtitles | احتاج.. لن أذهب الى كام فارغ اليدين |
Ayrıca,Chuck Ilsa beni eli boş göndermedi. | Open Subtitles | بجانب ذلك تشاك لم تتركني اليسا فارغ اليدين |
Ayrıca parasının yarısını önceden istiyor ki buraya eli boş gelmemiş olsun. | Open Subtitles | بالاضافة الى ذلك ، انه يريد نصف المال مقدماً الآن اذا هو لا يريد أن يأتي الى هنا فارغ اليدين |
Bana bir yere eli boş gitmemem gerektiği öğretildi. | Open Subtitles | ليس من المفترض أن تأتي إلى أماكن كهذه فارغ اليدين هذا ما كان يدرس لنا. |
Kimsenin evine eli boş gidilmez. | Open Subtitles | من غير الالئق الذهاب إلى منزل شخص ما وانت فارغ اليدين |
Ama eli boş gelince bebek çıldırıyor ve... | Open Subtitles | و عندما ظهر فارغ اليدين الطفل أنتفض .. و |
Ama elim boş gidersem onların yüzüne asla bakamam. | Open Subtitles | لكننى لن أقدر أبداً على مواجهتهم عندما أذهب فارغ اليدين |
Buraya elim boş geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أشعر أن قدومي هنا سيئاً وأنا فارغ اليدين |
Buraya elim boş geldiğim için üzgünüm. | Open Subtitles | أشعر أن قدومي هنا سيئاً وأنا فارغ اليدين |
Ben de elim boş döndüm, ama senin kazanmak için her şeyi yapabileceğini anlamıştım. | Open Subtitles | و انا عدت فارغ اليدين و لكن مع احترام جديد لارادتك |
Biliyorsun, eğer buraya elin boş dönersen... Andy'nin kafasını kıracaklar ve sen yine de onlara paralarını vermek zorunda kalacaksın. | Open Subtitles | . لا يُمكنك أن تعود فارغ اليدين . يجب عليك ان تفعل شيء ما لتجلب المال |
Acapulco'ya gidip elin boş dönmen suç değil ki Frasier. | Open Subtitles | هي لا جريمةَ للهُبُوط إلى Acapulco ويَرْجعُ فارغ اليدين. |
Her zaman olduğu gibi Ellerim boş geldim. | Open Subtitles | أتيت فارغ اليدين كالعادة |
Ellerim boş gitmek istemiyorum, Bob. | Open Subtitles | لا أريد الذهاب فارغ اليدين (بوب) |
Sadece iki açık pozisyonumuz var... yani biriniz evine boş elle dönecek. | Open Subtitles | عندنا وظيفتان شاغرتان فقط، لذا سيعود أحدكم إلى منزله فارغ اليدين. |
Ama ellerim bomboş. | Open Subtitles | " لكنه كان فارغ اليدين " |