"فارغ في" - Translation from Arabic to Turkish

    • boş bir
        
    • deki boş
        
    Bazen bu oluyor, sadece Salt Lake City'deki boş bir geçit, 22 Ocak. TED أحيانا تحصل فقط على هذا، مجرد رواق فارغ في سولت لايك سيتي ، 22 من يناير
    Portland'da onu içinde tutabileceğimiz boş bir yağ deposu biliyorum. Open Subtitles أعرف تنك بترول فارغ في بورتلند. لو استطعنا تخديرة يمكن أن نحتويه هناك.
    Sonra videoya boş bir kaset koy ve onu da 82. kanala ayarla. Anladın mı? Open Subtitles ثم وضع شريط فارغ في شريط الفيديو وتعيينه إلى قناة 82، هل حصلت على ذلك؟
    Chicago Register gazetesinde ondan bahsediliyor ve 1991 yılında boş bir arsada bir çocuk cesedi bulduğu yazıyor. Open Subtitles جثة طفل في مكان فارغ في 1991 تلك ضحيتنا الاولى
    Ve sen, kasa kasa Captain Beefheart albümünü Poghkeepsie'deki boş bir depoya mı yollarsın ne yaparsın artık umurumda bile değil ama o satış rakamlarını yükselteceksin. Open Subtitles وانت, لا اهتم لو إضطرّيت ان تنقل صناديق من كابتين بييفهارت إلى مستودع فارغ في بيكيبسي
    Dinle, ilgilenirsen apartmanımda boş bir stüdyo var. Open Subtitles اسمعي, هناك استوديو فارغ في بنايتي,‏ إذا كنتي مهتمة
    bana zaman zaman boş bir tablanın etrafında neler olabileceğini hatırlatıyor." TED إنها تذكرني بما يحدث حول فضاء فارغ في بعض الأحيان."
    Sonda beyaz boş bir duvar vardı. TED كان هناك جدار فارغ في النهاية.
    Bence kıçımda boş bir yer kaldı. Open Subtitles أعتقد هناك مكان فارغ في مؤخرتي
    En uçta boş bir yatak var. Ona geç. Open Subtitles هناك سرير فارغ في الخلف ، خذيه
    Yasallaştırmak için de Gotham mezarlığında boş bir mezara gömdüler. Open Subtitles ولجعل الأمر شرعياً، دفنوها في قبر فارغ في مقبرة (غوثام).
    Boş ve soğuk, dipsiz bir denizdeki... boş bir gemi gibi. Open Subtitles أجوف وبارد ... وعاء فارغ في قاع البحر العميق للغاية
    -Gördün mü, boş bir kutu! Bu kadar hızlı! -Vay be! Open Subtitles انظروا، الصندوق فارغ في لمح البصر - رائع -
    Revir çadırında boş bir yatak vardı. Open Subtitles كان هناك سرير فارغ في الخيمة الطبية
    O günlerde boş bir sıramız bile olmazdı. Open Subtitles لم نكُن نحظى بمقعداً فارغ في تلك الأيام
    Şuna eminiz -- bu zehirli bir su olduğu için, çok derin olduğu için, elinizdeki boş bir fincanı parçalamanız gibi Titanik'i de parçalar. Orada hiçbir yaşam belirtisi olmadığına emindik. TED وقد كنا متأكدين بسبب تسمم الماء هنا وبسبب أن ضغط الماء قد يتسبب في سحق "التيتانيك" مماثلة للطريقة التي تسحق بها كوب فارغ في يدك. كنا متأكدين أننا لن نجد أي من الحياة إطلاقاً.
    Queens'deki boş bir bina için ödeme yapıyormuş. Open Subtitles (كان يدفع لمبنى فارغ في (كوينز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more