"فاسدون" - Translation from Arabic to Turkish

• kirli
• yozlaşmış
• rüşvet
• bozuk
• rüşvetçi
• kötüye kullanıyor

- İç İşleri, kirli polisler olduğumu düşünüyor.
تعتقد الشؤون الداخلية أننا فاسدون لكننا لسنا كذلك

Seni piç, ben kirli polislerle anlaşma yapmam.
أيها اللعين، أنا لا أعقد صفقات مع شرطة فاسدون

Anlarsınız ya, siyasetçilerin yozlaşmış ve tüketicilerin de yoksul olduğu bir toplumda neden yapsınlar ki?
في مجتمع سياسيوه فاسدون والمستهلكون فيه فقراء؟

Sanırım Nova Ordusu'nun çoğunluğu kanunlara bağlıdır ama buradakiler yozlaşmış ve acımasızlar.
أعتقد أن معظم فيلق نوفا برايم يطبقون القانون لكن هؤلاء هنا فاسدون وقساة

Kapıcılarımız rüşvet almaya alışık. 5 dolara yarım yamalak bilgi veriyorlar.
البوّابون فاسدون خمسة دولارات كفيلة باعطائك نصف المعلومات

Hükümetin rüşvet sistemi bozuk istediğin bilgiyi kolayca satın alabilirsin.
الموظوفن المرتشون في الحكومه هم فاسدون بالأساس و بالتالي معلومات كهذه يمكن شراءها

Hepsi rüşvetçi.
انهم جميعا فاسدون

Hükümetin onay verdiği katiller, otoritelerini tekrar kötüye kullanıyor.
لقد أرسلتهم الحكومة، ضباط فاسدون

Bu adamlar ya kirli ya da farklı bir açıdan çalışıyorlar.
إما أنهم فاسدون أو يعملون لطرف آخر

Bizim kirli olduğumuzu sanıyorlar.
ويقومون ببناء قضية باعتقاد أننا فاسدون

kirli vakıflar, yozlaşmış gardiyanlar...
جمعيات خيرية فاسدة حراس سجن فاسدون...

Bu gelenek oldukça kaba olmakla birlikte yozlaşmış hükümdarlar tarafından tanrıların gerçek adaletinden kaçmak için türetilmiş bir oyundur.
فذلك التّقليد وحشيّ، حيلةٌ ابتكرها حُكّامٌ فاسدون كي يتجنّبوا حكم الآلهة الحقّ.

yozlaşmış politikacılar, ünlülerin boşanma haberleri. Saçmalık.
سياسيون فاسدون ، انفصال المشاهير ، هراء

Babam hep sizin rüşvet yediğinizi söylüyor.
والدي يقول أنكم فاسدون ..... جاري,أخبرتك ألا

Bu gardiyanlar rüşvet alıyor.
انظر, هؤلاء الحراس فاسدون

Oğlanlarının mayası bozuk, mikrop gibiler.
ابناؤك فاسدون وسيئوا الخلق وعفنون

- Onların hepsi bozuk, teyze.
كلهم فاسدون يا عمة هذا صحيح

Hepsi rüşvetçi!
كل منهم فاسدون !

Sonra da rüşvetçi biz oluyoruz.
ونحن فاسدون