Merdivenden düşme numarası da yapma. Şuurunun yerinde olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ولا تسقط من على الدرج أمامي لست فاقداً الوعي أبداً |
Güvendiği tek insan geri döndüğü için yerinde duramıyor ama onu olduğu kişi yapan bir şeyi eksik olarak dönüyor. | Open Subtitles | لقد شعرت بهذا لانها حصلت على الشخص الوحيد الذي تثق فيه مجدداً ولكنه عاد فاقداً للشيء |
Galiba bilincin hâlâ yerinde değildi. | Open Subtitles | أعتقد أنك كنت لا تزال فاقداً للوعي أيضاً |
Çocuk ellerini böyle koymuştu... ve iki dişi öne doğru çıkmıştı. | Open Subtitles | وكان فاقداً إثنين من أسنانه الأمامية. |
Dinle beni! O kontrolden çıkmıştı! | Open Subtitles | اسمعيني هو كان فاقداً للسيطرة |
- 18 saattir bilinci yerinde değil. | Open Subtitles | لقد ظلّ فاقداً للوعي قرابة 18 ساعة هل سيستقظ ؟ |
Olay yerinde kendindeydi. Küçük kesikleri var. | Open Subtitles | لم يكُن فاقداً للوعي في مكان الحادث يعاني من تمزّق صغير في فروة الرأس |
Ama bilincinizin yerinde olmaması gereken büyük ameliyatlarda beyin de dahil tüm sinir sistemi üzerinde etkili bir şeye ihtiyacınız vardır. | TED | لكن في العمليات الكبيرة التي تحتاج ان تكون فيها فاقداً للوعي ستحتاج الى شيء يؤثر على الجهاز العصبي بأكمله بما في ذلك الدماغ. |
Daha yeni yatırıldı. Maalesef şuuru yerinde değil. | Open Subtitles | تم إدخاله للتو للأسف مازال فاقداً للوعي |
Uyuyan birini öldüreceksin hem de şuuru yerinde olmayan birini? | Open Subtitles | أن تقتل رجلاً نائم ؟ ! حتى و لو كان فاقداً للوعي ؟ |
Ne diyorsun, bilinci yerinde değilmiymiş? | Open Subtitles | أتعني أنه كان فاقداً للوعي؟ |
Onun bilinci yerinde değil. | Open Subtitles | لقد كان فاقداً للوعي |
Sheila, bu aralar bayağı bir düşündüm de benimle evlendiğinde bilincim yerinde değildi. | Open Subtitles | (شيلا)، كنت أفكر كنت فاقداً لوعيي حينما تزوجتني -حسنٌ، أعني |
Bilinci hâlâ yerinde değil. Declan onunla beraber. | Open Subtitles | لا يزال فاقداً للوعي - دكلان) معه) - |
- Debbie. Neredeyse bilincim bile yerinde değildi. | Open Subtitles | (ديبي)، كنت فاقداً للوعي |
O yıllarda, Ravenscroft, biraz zıvanadan çıkmıştı. | Open Subtitles | ( ريفنسكروفت) كان فاقداً للسيطرة على نفسه في تلك السنوات! |
Yani... kontrolden çıkmıştı. | Open Subtitles | -أقصد... كان فاقداً السيطرة . |