"فانها" - Translation from Arabic to Turkish

    • Eğer
        
    • bir
        
    - Eğer sıcak değilse, soğuk. - Eğer soğuk değilse, yağmurlu. Open Subtitles أن لم تكن حرآ,فانها بردآ، أن لم تكن بردآ, فأنها تمطر.
    Eğer bu kadının doğal bir bağışıklığı varsa, çok değerli demektir. Open Subtitles اذا كانت هذه المراة لديها مناعة طبيعية فانها تعتبر ثمينة جدا
    Ama Eğer dürtmeye devam ederseniz, ışık üretmeye başlar. TED وان استمريت بذلك فانها تنتج الضوء الحيوي
    Şekil olarak, benim anadilime benzer, ama aslında benim geliştirdiğim bir şifredir, çalışmalarımın düşman ellere düşmesini engellemek için. Open Subtitles من حيث الشكل فانها لغة مماثلة للغتي .. لكنها معاد تكويدها بكود صممتة فى حال ذهب عملى للأيدى الخاطئة
    bir diğer gizemli özellik ise tamamen kıvamlaşmadan ve sürtünme olmadan akmasıdır, yani Eğer şişenin kapağını açarsanız, içerde kalmayacaktır. TED خاصيه غريبه اخرى هي انه يطفو بلا لزوجه او احتكاك، لذلك اذا كنت على وشك ان تفتح غطاء الزجاجه فانها لن تبقى بالداخل
    Eğer ailemizde bir enerji varsa, bu kadınlar arasında geçiş yapar. TED لو كان هناك قوى في عائلتنا, فانها تسري في النساء
    Bu arada, Eğer gözünüze, hippi kılıklı fanatik bir doğa korumacı gibi görünürsem, bu tamamen sizin hayalgücünüzün eseridir. TED وبالمناسبة، إذا كنت تأتي كنوع من الافكار المسعورة المخيفة والمتناقضة فانها محض نسج من الخيال الخاص بك.
    Ölçüm çubukları da vardır ama Eğer ölçüm çubuklarına bakarsanız, onlar başka tür idrar analizleri içindir. TED وهناك أيضا الغميسة. ولكن اذا نظرتم الى الغميسة ، فانها تمثل نوع آخر من تحليل البول.
    Eğer kapsülünüz varsa, bunlar her şekilde haplardan daha etkililer. TED اذا كان لديك كبسولات, فانها فعالة أكثر بكثير من حبوب الدواء بكل أشكالها.
    Eğer bir satranç tahtası koyarsanız, ne demek istediğinizi anlamaya çalışıyor. TED إذا قدمتها مع لوحة شطرنج، فانها تحاول التعرف على ماذا تعنيه بذلك.
    Ve bu bir dişiyse Eğer, hemen bir erkekle çiftleşecektir, ve gider, çünkü zaman çok kısa. TED واذا كانت انثى, فانها ستتزاوج حالا مع ذكر, ومن ثم تذهب بعيدا, حيث ان وقتها محدود جدا.
    Eğer onu hep bu şekilde şımartırsa, sizin başınızı ileride çok ağrıtır. Open Subtitles ان هو استمر بافسادها على هذا المنوال فانها ستسبب لكِ متاعب جمة عندما تكبر
    Eğer yürümezse yürümez. Open Subtitles إذا اتضح أنها ستكون كارثة، فانها سوف تكون كارثة.
    Eğer yardımı dokunacaksa o sana bir şey alıyor. Open Subtitles حسناً, اذا كان هذا سيساعدك فانها ستحضر لك شيئاً
    Eğer öyleyseniz bana söylemelisiniz. Eğer değilseniz, bu bir tuzak. Open Subtitles اذا كنتم عليكم باخبارى وان لم تخبرونى فانها كالفخ
    Eğer bir sorunun varsa, sorun senindir, benim değil. Open Subtitles إذا عِنْدَكَ مشكلة، فانها ستكون مشكلتُكَ الداعرةُ، لا تخصني
    Özellikle, Maytwos denilen yeraltı grubu bir şeyler planliyor olabilir. Open Subtitles خاصة جماعة الثاني من مايو فانها قد تخطط لشيئ ما
    Bu haberleri okuduktan bir süre sonra haber değeri kazanıyor. TED بعد ان تسمع هذه الاخبار لفترة طويلة فانها تغدو
    bir damla koyarsanız, o suya, herhangi birşeyin bir damlasını, sonsuza dek değişir. TED اذا وضعت قطرة واحدة, قطرة واحدة من شيء ما , في هذا الكوب من الماء, فانها سوف تغيرها للأبد
    Ve bir saniyenin 0.2'sinde siz hiçbir şey yapmadan sizi gıdıklayan robot için eşit gıdıklayıcılıkta oluyor. TED وعند بلوغنا 0.2 من الثانية، فانها تدغدغ بنفس القدر الذي يقوم روبوت بدغدغتك من دون أن تقوم بأي شيء.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more