"فبالتأكيد" - Translation from Arabic to Turkish

    • kesin
        
    • elbette
        
    • varsa
        
    • olmalılar
        
    Var ya, buna inaniyorsan o zaman kesin sen ve bebek ölecek. Open Subtitles يارجل , أن صدقت هذا فبالتأكيد سيكون أنت والفتى
    Eğer söylediğin kadar yorgunsan, bu gece daha iyi uyuyacağın kesin. Open Subtitles عزيزي، إن كنت متعباً كما تقول فبالتأكيد ستنام جيداً الليلة
    Eğer Kira'ya karşı gelirsek, öldürüleceğiz. Bu kesin. Open Subtitles إن حاولت القبض عليه مباشرة ، فبالتأكيد ستقتل
    Oldukça ikna edici yöntemler uyguladığınız toplama kampında o isimleri vermediysem, elbette şimdi de vermeyeceğim. Open Subtitles لم أكن أعطيكم الأسماء في المعسكر حيث لديكم وسائل الإقناع الهائلة. فبالتأكيد لن أعطيها لك الآن.
    Oldukça ikna edici yöntemler uyguladığınız toplama kampında o isimleri vermediysem, elbette şimdi de vermeyeceğim. Open Subtitles لم أكن أعطيكم الأسماء في المعسكر حيث لديكم وسائل الإقناع الهائلة. فبالتأكيد لن أعطيها لك الآن.
    Kulübeni yapmak için vaktin varsa biraz taş taşımak için de vardır. Open Subtitles إن كان لديك الوقت لإصلاح كوخك فبالتأكيد لديك وقت لنقل بعض الصخور
    Hastalık izin günlerimi reddediyor ve tatilime son veriyorsam işimi soğutmalı ofisimden yapmayacağım kesin. Open Subtitles إن ألغيت إجازتي المرضيّة وألغيت أيام عطلتي، فبالتأكيد لن أقوم بعملي من داخل مكتبٍ مكيّف
    Eğer terapistin olsaydım kesin beş dakikada bir bakardım. Open Subtitles إذا كنت طبيبك فبالتأكيد سأنظر إليه كل بضعة دقائق
    Ancak ailenin servetine bakılırsa yüklü bir miktar olacağı kesin. Open Subtitles وبالحكم من ثروة العائلة فبالتأكيد هم سيخضعون
    Ne durumda olduğunu bilmediğimizden kesin bir şey söyleyemem. Open Subtitles لا نعلم إلى ماذا ستؤول له الحالة فبالتأكيد لا يسعني الإدلاء بتعليق...
    Evlenip evlenmeyeceğimi bilmiyorum ama kesin olan şey, senin canına okuyacak olmam. Open Subtitles سواء تزوجت أم لم أتزوج فبالتأكيد سأودعك
    Ama karar verildiğinde kesin bu bizim... Open Subtitles ... ولكن بمجرد إتخاذ القرار فبالتأكيد نحن
    - Bu kadar kolay salındık- larına göre arkalarında kesin biri var. Open Subtitles -إذا تم الإفراج عنهم بهذه السهولة ، فبالتأكيد هُناك شخص ما يقفُ خلفهم.
    Ele geçirilecek olursak Vali Odious'un onu öldüreceği kesin. Open Subtitles لو تم أسرنا ، فبالتأكيد الحاكم (أوديوس) سوف يقتلها
    Ve eğer karşı koyamazsan elbette yapamazsın, çünkü çaresiz yaşlı bir bayan olduğum için mi? Open Subtitles ماذا لو لم تستطع أن ترد ؟ فبالتأكيد لا تستطيع، لأني عجوز لا أمل فيها ؟
    Yani, herkes en ufak seste kaçıp gidiyorsa evin adı elbette kötüye çıkar. Open Subtitles أعني لو كل إنسان هرب ... بسبب صوت خفيف فبالتأكيد سيحصل المنزل علي سمعة سيئة
    O yüzden elbette Mugello'ya girerken üzerinde biraz baskı vardı. Open Subtitles "فبالتأكيد أنه سيدخل جائزة "ميجولو الكبرى بضغوطات أكثر *ميجيبو" تقع في شمال إيطاليا"*
    Hizmetkarlık insanın içinde varsa, Şerif Ali Faysal'dan kötü efendiler bulabilir. Open Subtitles ان كان الرجل منا سيعمل خادما ايها الشريف على فبالتأكيد سيجد سادة اسوأ من فيصل
    'Anılarımız arasında karizma sahibi denilecek kişiler varsa... '... bunların başında kuşkusuz General Martin J Hollister gelir.' Open Subtitles لو قيل ان هناك رجلا فى العصر الحديث له هذه الكاريزما فبالتأكيد سيكون هو الجنرال مارتن هوليستر
    Adaylığı hak eden birileri varsa sizlersiniz. Open Subtitles إذا كان هناك أحد يستحق الترشيح فبالتأكيد هو أنتم
    Ailesi her kimse, şu anda akıllarını kaçırmış olmalılar. Open Subtitles مهمَن كانا والديها فبالتأكيد هما مصابان بالجنون الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more