"فبدأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • başladı
        
    Herkes deli olduğunu söyledi, o da buna inanmaya başladı. Open Subtitles لقد أخبره الجميع بأنه مجنون، فبدأ يقتنع أنه كذلك بالفعل.
    ve benim de zihnim yarışmaya başladı, "Puerto Rico? Puerto Rico hakkında ne biliyorsunuz ki?" TED فبدأ عقلي بالبحث .. ماذا أعرف عن بورتوريكو .. بورتوريكو
    İlk başta tek çizgi le başladı, sonra iki ardından 4, sonra 16 ve böyle devam etti. TED فبدأ مع سطر واحد ، ثم اثنين ، ثم اربع, ثم 16, وهلم جرا.
    1970'lerde ise, enerji krizi baş gösterdi ve müşteriler nasıl enerji tasarrufu yaparız diye düşünmeye başladı. TED لكن سنة 1970، ضربت أزمة الطاقة فبدأ الزبائن بالتفكير في كيفية الحفاظ على الطاقة.
    O salak heriften ayrıldım, sonra beni takip etmeye başladı. Open Subtitles ذلك الشخص كان فاشلاً فبدأت الإنفصال عنه فبدأ بملاحقتي في كل مكان
    Oğlum ağlamaya başladı, bu yüzden onu tuttum,... ..askerlere karşı çıkmadan, ama sakin bir şekilde... ..oğluma orada olduğumu hissettirdim. Open Subtitles فبدأ بالبكاء لذا فقد تشبثت به لا لكي ارفض الجندي . .. لكن ببساطة
    Sonra bütün seyirciler gülmeye başladı. O kadar komikti ki, onunla gurur duyuyorum. Open Subtitles فبدأ الكل وسط الجمهور في الضحك قد تضحك مني، لكنني فخورة به
    Sonra karıyı dövmeye başladı, Ben de onu merdivenden aşağı ittim. Polis bunun kaza olduğunu düşündü, ama bendim. Open Subtitles فبدأ بضربها فدفعته أسفل الدرج حسبته الشرطة حادثاً ولكنّي كنت الفاعل
    Kanlı öksürüğü açıklıyor. Kanamayı durdurmak için embolizasyon uyguladım. Sonrasında bu sabah tekrar başladı. Open Subtitles أجريتُ عملية إنصمام لإيقاف النزيف، فبدأ بعدها مجدّداً هذا الصباح
    Yenilerini istedi ama çok pahalıya geliyordu. "Hayır" dedim. Bağırmaya ve itip kakmaya başladı. Open Subtitles لذا طلب القيام بعملية إستبدال الأمر الذي كان سيكلّفنا الآلاف رفضت طلبه، فبدأ بالصراخ والدفع بقوّة
    Yenilerini istedi ama çok pahalıya geliyordu. "Hayır" dedim. Bağırmaya ve itip kakmaya başladı. Open Subtitles لذا طلب القيام بعملية إستبدال الأمر الذي كان سيكلّفنا الآلاف رفضت طلبه، فبدأ بالصراخ والدفع بقوّة
    Böylece Pers kıyafetleri giymeye ve Pers kraliyet tacı takmaya başladı. Open Subtitles فبدأ بارتداء الملابس الفارسية والتاج الملكي الفارسي
    Siyah ceketli adam dolanıp durdu ve bira içmeye başladı. Open Subtitles الرجل الذي يرتدي معطفاً غامق اللون والذي ضل طريقه إلى هنا، فبدأ باحتساء مشروبنا
    Baskıya başladı. Fotoğraf klişesi yapmaya başladı. TED فبدأ بصناعة الاوراق .. وماكينات الطبع
    Kıkırdamaya başladı, "Hayalet kolumu görebiliyorum." TED فبدأ يضحك، قال، "لا أستطيع أن أرى ذراعي الوهمية."
    YouTube, beyaz ırk üstünlüğü ile ilgili radikallik seviyesi giderek artan videolar önermeye ve onları otomatik oynatmaya başladı. TED فبدأ "يوتيوب" بترشيح فيديوهات لي ويشغل لي تلقائياً فيديوهات عن العنصريين البيض في ترتيب متصاعد من التطرف.
    Sinirlenmeye başladı çünkü hiç basket atamıyordu. Open Subtitles ـ فبدأ يغضب ـ لأنه لم يُحرز أي سلة
    Bağırarak beni takip etmeye başladı: Open Subtitles ..فبدأ يلاحقني في الشوارع في وضح النهار "!
    Lanet şerifle konuşmaya başladı. Open Subtitles فبدأ يتكلم مع ذلك الشرطي اللعين.
    Deli gibi bağırmaya başladı. Kucağından aldım ben de. Open Subtitles فبدأ الصراخ العجيب بعدها أخذتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more