"فبدأنا" - Translation from Arabic to Turkish

• başladık

Bu nedenle düşünmeye başladık, yunusların bunları, favori oyuncaklarını gerçek-zamanlı olarak isteyebilecekleri bir teknoloji tasarlamak harika olmaz mı?
فبدأنا بالتفكير، ألن يكون أمراً رائعاً إذا ما صنعنا تكنولوجيا تسمح للدلافين بطلب هذه الأشياء لغوياً.. مثل ألعابهم المفضلة؟

Boyamaya başladık, ilk yaptığımız şey her yeri maviye boyamak oldu, bu hali bile bize güzel gözüktü
فبدأنا الطلاء وأول أمر قمنا به كان طلاء كل شيء باللون الأزرق وظننا بأنه يبدو جميلًا

Şarkı çalmaya başladık, arkadaşım teypteydi, ben gaz çıkaran minderdeydim.
فبدأنا بعزف أغنية، زميلي على المسجل، وأنا على لعبة وسائد الوبي.

Diğer çocukla ben tekrar başladık.
تحمس الولد الآخر، فبدأنا أنا وهو مرة أخرى

Dünya üzerinde jeopolitik önemini ve ana haberlerde neler döndüğünü takip etmeye başladık.
فبدأنا متابعة ما يحدث في عالم الجغرافيا السياسية ما كان يحدث في الأخبار العامة

Fidye haberi gelmeyince seri katil olduğunu düşünmeye başladık.
عندما لم نسمع أخبار عن فدية فبدأنا التفكير بانه ربما يكون قاتل مسلسل

Biz de onları havalandırma boşluğundan onları takip etmeye başladık.
فبدأنا نرسل فرقاً للمراقبة عبر سقف مرحاض الرجال

Ve Youtube gibi platformlara bakmaya başladık.
فبدأنا ننظر لأشياء أخرى مثل يوتيوب.

Böylece, kendi kendimize aslında şu soruyu sormaya başladık Ne çeşit daha az bariz ölçümler kullanabiliriz gerçekten çalışanlarımızın anlam arayışını ya da müşterilerimizin bizimle duygusal bağlantı kurma arayışını ölçebilecek
فبدأنا نتساءل اي نوع من المقاييس الأقل وضوحا يمكننا في الواقع ان نستخدمها لتقييم حس موظفينا بالقيمة او احساس زبائننا بالارتباط العاطفي بنا

Sonra kükredi ve biz kaçmaya başladık! Tanrım! Koşuyorduk!
ثم أطلق زئيراً، فبدأنا نجري، يا إلهي كنا نجري ...بشدة، ثم سقط براكوفيتش، فاستدرت له وقلت

Sonra konuşmaya başladık.
أن العصا تتراجع بسرعة شديدة... ، فبدأنا نتحدث

Yangın elbiselerini giydik ve oraya koşmaya başladık. hepimiz adına şunu diyebilirim ki;
فبدأنا العمل وبادرنا بالتحرك إلى وجهتنا

(Gülüşmeler) Böylece konuşmaya başladık, Bana " Proteinleri ölçümlemenin daha iyi bir yoluna ihtiyacım var."
(ضحك) فبدأنا نتكلم, و قال, " أنا فعلا أحتاج طريقة أفضل لقياس البروتينات."

Biz de bu fikir ile uğraşmaya başladık.
فبدأنا بالتجارب على هذا.

Böylece yarasalarla başladık
فبدأنا مع الخفافيش.

Ve tıp cemiyetini çalışmalara katmaya başladık. Ve düşünüyordum ki, bilirsiniz, yani, çok parlak zekalı olduğumuzu düşünüyorduk -- harika bir fikir ileri sürmüştük, gezici sağlık klinikleri -- tüm Afrika çöllerine dağıtılabilecek klinikler.
فبدأنا بالتواصل مع الوسط الطبي وكنت أظن ، تعلمون، أننا أذكياء، لا بل شعلات من الذكاء -- جئنا بهذه الفكرة العظيمة وهي عيادات طبية متنقلة باستطاعتها أن -- تتوزع وتنتشر في شتى أنحاء الصحراء الأفريقية

Beyzbol konuşmaya başladık.
فبدأنا الحديث عن البيسبول

Biz de Etiyopya'yı araştırmaya başladık.
فبدأنا البحث عن اثيوبيون