"فتيل" - Translation from Arabic to Turkish

    • fitil
        
    • fitili
        
    • imha
        
    • sigorta
        
    • fünye
        
    • fitilini
        
    • hale
        
    • fünyesi
        
    • etkisiz
        
    • savaş
        
    • sigortadır
        
    Buna fitil etkisi deniyor. İçten yanan mum gibi. Open Subtitles هذا يدعى تأثير الفتيل مثل فتيل الشمعة من الداخل الى الخارج
    Bu sefer yemezler. fitil çok kısa, ben de patlarım. Open Subtitles انه فتيل قصير وانا الذي ساجري شرارة صغيرة واصبح في عداد الموتي
    Bombanın fitili kısaysa Kıçım Greenland'a mı yayılsın? Open Subtitles اذا كان فتيل القنبلة قصير عندئذ مؤخرتي ستمطر فوق جرين لاند
    Neden ekranımda fitili ateşlenmiş bir bomba resmi var? Open Subtitles لماذا لدي شاشة حاسبي صورة لـ قنبلة مع فتيل مشتعل على ذلك؟
    Çok fazla adım var ve hangi adımın engel olduğunu bulmak karmaşık-- bir bombayı imha etmek gibi. TED هناك مراحل عديدة، ومعرفة أي مرحلة يجب إيقافها ليس بالسهل. كأنك تحاول نزع فتيل قنبلة،
    Elbette uzun bir sigorta ve bir karşılaşmayla bütün stoklarını gök yüzüne kadar havaya uçurabilirsin. Open Subtitles بالتأكيد، فتيل طويل وعود تقاب ويمكنك تفجير المخزون بالكامل
    Basit G4, 10 metreden patlatılan basit fünye. Open Subtitles جي 4 البسيطه ، فتيل سريع الاشتعال بمسافة 20 قدم ، عوده للطرق القديمه
    - Bu şey fitilini ateşlemenizi... - ...bekleyen bir barut fıçısı. Open Subtitles هذا الشيء هو برميل بارود في انتظارك لإشعال فتيل
    Güvenlik nedeniyle her fitil küçük bir gecikmeyle yanar. Open Subtitles ينطلق كل فتيل بعد تأخير بسيط لأسباب وقائية.
    Bana, ateşe dayanıklı tıpa güçlendirilmiş silindirler, uzunca bir fitil fünye ve uzaktan kumandalı zamanlayıcı lazım. Open Subtitles اسطوانات مقوّاة، فتيل طويل جداً وأغطية تفجير وجهاز توقيت لا سلكيّ أو ساعة تنبيه بسيطة
    Doğum günü mumu kundakçıya kaçması için 3 dakikalık bir fitil olarak kullanılabilir. Open Subtitles شمعة عيد الميلاد ممكن أن تستخدم كـ فتيل لثلاث دقائق للسماح للمنفذ من الفرار قبل اندلاع حريق
    Benden geriye kalan sadece küle dönmüş bir fitil ve ince bir duman. Open Subtitles ليس هُناك أيّ شيء بداخلي سوى فتيل محروق وقليل من الدخان.
    "Nihayetinde tek kalan fitili gördüler. "Yükselip alçalıyordu çelimsiz alev. Open Subtitles في النهاية رأوا فتيل الشمع منتصبا لوحده و اللهب الضئيل يتأرجح
    fitili çekmek için 30 saniyemiz var, son adam acele etse iyi olur, yaşamak için fazla zamanı olmayacak Open Subtitles سيكون لدينا ثلاثون ثانيه فقط قبل أن يعمل فتيل التفجير و على ذلك فليعلم الجميع إنه أن كان أينا ذلك الرجل الأخير فمن الأفضل لك أن تسرع لتنجو بمؤخرتك
    Oyuncakçı dükkânındaki yangında bir top fitili bulduk. Open Subtitles لقد وجدنا فتيل مدفع في محل العاب محترق
    Havalandırma sistemine sabotaj düzenliyoruz, bomba imha etmiyoruz ki. Open Subtitles نحن نخرب نظام مكيف الهواء. ولسنا ننزع فتيل قنبلة.
    Yangın hızlandırılmış olsaydı burası dakikalar içinde yok olurdu. O olamaz. sigorta falan yoksa tabii. Open Subtitles و الحريق المتسارع إجتاح هذا المكان بأكمله خلال دقائق ، لا يمكن أن يكون هو الفاعل إلاّ إذا كان هُناك فتيل
    Tesseract teknolojisini kurcalayıp uzaylı istilasının fitilini ateşlemiş bir adamdan söz ediyoruz. Open Subtitles نحن بصدد الشخص ذاته الذي عبث بتقنية الـ(تيسيراكت) وأشعل فتيل غزو فضائي
    İlk görevimde internet pornosu üzerinden çalışan bir bombayı etkisiz hale getirdim. Open Subtitles مهمتى الأولى كان لابد أن انزع فتيل متفجرات بإستخدام جنس من الإنترنت
    Öyle olması gerekiyor zaten. Bu bir Çin fünyesi. Open Subtitles انه لا يفترض ان يكون من الخلف لأنه فتيل صيني
    savaş ateşi yakmak istemeyen astlarım anlayışsızdılar ve bana ihanet ettiler. Open Subtitles قالوا أنني أريد إشعال فتيل الحروب مرة أخرى وقاموا بالتخلي عني
    - Muhtemelen yanmış bir sigortadır. Open Subtitles وربما هو مجرد فتيل تفجير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more