Buna fitil etkisi deniyor. İçten yanan mum gibi. | Open Subtitles | هذا يدعى تأثير الفتيل مثل فتيل الشمعة من الداخل الى الخارج |
Bu sefer yemezler. fitil çok kısa, ben de patlarım. | Open Subtitles | انه فتيل قصير وانا الذي ساجري شرارة صغيرة واصبح في عداد الموتي |
Bombanın fitili kısaysa Kıçım Greenland'a mı yayılsın? | Open Subtitles | اذا كان فتيل القنبلة قصير عندئذ مؤخرتي ستمطر فوق جرين لاند |
Neden ekranımda fitili ateşlenmiş bir bomba resmi var? | Open Subtitles | لماذا لدي شاشة حاسبي صورة لـ قنبلة مع فتيل مشتعل على ذلك؟ |
Çok fazla adım var ve hangi adımın engel olduğunu bulmak karmaşık-- bir bombayı imha etmek gibi. | TED | هناك مراحل عديدة، ومعرفة أي مرحلة يجب إيقافها ليس بالسهل. كأنك تحاول نزع فتيل قنبلة، |
Elbette uzun bir sigorta ve bir karşılaşmayla bütün stoklarını gök yüzüne kadar havaya uçurabilirsin. | Open Subtitles | بالتأكيد، فتيل طويل وعود تقاب ويمكنك تفجير المخزون بالكامل |
Basit G4, 10 metreden patlatılan basit fünye. | Open Subtitles | جي 4 البسيطه ، فتيل سريع الاشتعال بمسافة 20 قدم ، عوده للطرق القديمه |
- Bu şey fitilini ateşlemenizi... - ...bekleyen bir barut fıçısı. | Open Subtitles | هذا الشيء هو برميل بارود في انتظارك لإشعال فتيل |
Güvenlik nedeniyle her fitil küçük bir gecikmeyle yanar. | Open Subtitles | ينطلق كل فتيل بعد تأخير بسيط لأسباب وقائية. |
Bana, ateşe dayanıklı tıpa güçlendirilmiş silindirler, uzunca bir fitil fünye ve uzaktan kumandalı zamanlayıcı lazım. | Open Subtitles | اسطوانات مقوّاة، فتيل طويل جداً وأغطية تفجير وجهاز توقيت لا سلكيّ أو ساعة تنبيه بسيطة |
Doğum günü mumu kundakçıya kaçması için 3 dakikalık bir fitil olarak kullanılabilir. | Open Subtitles | شمعة عيد الميلاد ممكن أن تستخدم كـ فتيل لثلاث دقائق للسماح للمنفذ من الفرار قبل اندلاع حريق |
Benden geriye kalan sadece küle dönmüş bir fitil ve ince bir duman. | Open Subtitles | ليس هُناك أيّ شيء بداخلي سوى فتيل محروق وقليل من الدخان. |
"Nihayetinde tek kalan fitili gördüler. "Yükselip alçalıyordu çelimsiz alev. | Open Subtitles | في النهاية رأوا فتيل الشمع منتصبا لوحده و اللهب الضئيل يتأرجح |
fitili çekmek için 30 saniyemiz var, son adam acele etse iyi olur, yaşamak için fazla zamanı olmayacak | Open Subtitles | سيكون لدينا ثلاثون ثانيه فقط قبل أن يعمل فتيل التفجير و على ذلك فليعلم الجميع إنه أن كان أينا ذلك الرجل الأخير فمن الأفضل لك أن تسرع لتنجو بمؤخرتك |
Oyuncakçı dükkânındaki yangında bir top fitili bulduk. | Open Subtitles | لقد وجدنا فتيل مدفع في محل العاب محترق |
Havalandırma sistemine sabotaj düzenliyoruz, bomba imha etmiyoruz ki. | Open Subtitles | نحن نخرب نظام مكيف الهواء. ولسنا ننزع فتيل قنبلة. |
Yangın hızlandırılmış olsaydı burası dakikalar içinde yok olurdu. O olamaz. sigorta falan yoksa tabii. | Open Subtitles | و الحريق المتسارع إجتاح هذا المكان بأكمله خلال دقائق ، لا يمكن أن يكون هو الفاعل إلاّ إذا كان هُناك فتيل |
Tesseract teknolojisini kurcalayıp uzaylı istilasının fitilini ateşlemiş bir adamdan söz ediyoruz. | Open Subtitles | نحن بصدد الشخص ذاته الذي عبث بتقنية الـ(تيسيراكت) وأشعل فتيل غزو فضائي |
İlk görevimde internet pornosu üzerinden çalışan bir bombayı etkisiz hale getirdim. | Open Subtitles | مهمتى الأولى كان لابد أن انزع فتيل متفجرات بإستخدام جنس من الإنترنت |
Öyle olması gerekiyor zaten. Bu bir Çin fünyesi. | Open Subtitles | انه لا يفترض ان يكون من الخلف لأنه فتيل صيني |
savaş ateşi yakmak istemeyen astlarım anlayışsızdılar ve bana ihanet ettiler. | Open Subtitles | قالوا أنني أريد إشعال فتيل الحروب مرة أخرى وقاموا بالتخلي عني |
- Muhtemelen yanmış bir sigortadır. | Open Subtitles | وربما هو مجرد فتيل تفجير. |