"فجراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • sabahın
        
    • şafakta
        
    • Gece
        
    • Sabah
        
    • ünde
        
    • Şafak
        
    • Gecenin
        
    Bir düşün; sabahın 4'ünde, anneciğinin tatlı rüyalarından uyandırılıp dışarıya buz gibi soğuğa gönderilip okul bayrağımızı göndere çekecek ve kalk borusu çalınana kadar üç saat boyunca esas duruşta kalacaksın. Open Subtitles تخيل نفسك الساعة الرابعة فجراً تستيقظ من حلم جميل حيث ترسلك أمك للخارج في البرد القارس لكي ترفع ألوان مدرستنا
    Rach, insanları sabahın üçünde arayamazsın. Open Subtitles رايتش، لا يمكنك الاتّصال بالناس الساعة الثالثة فجراً.
    Gidecek olanlara söylüyorum, güneş ağırınca, hava izin verirse çıkacağız. Tamam, Helen. şafakta. Open Subtitles أي شخص يجري، ونحن نذهب إل،أي شخص يأتي مرحباً به عليهم الرحيل فجراً
    Evet, şafakta atlara saldıran ayı bu. Open Subtitles أجل، هذا هو الدُّبّ الذي هاجم حظيرة الجِياد فجراً
    Bu Gece şurada kamp kuracağız gün doğarken de yola koyulacağız. Open Subtitles سوف نقوم بعمل مخيم الليلة هناك ومن ثم ننطلق مجدداً فجراً
    Böyle demiştin. Başlarda uğraşmamıştım ama sonra yaptım. Çatıya çıkıp, her Sabah açtım. Open Subtitles أعني، أني لم أكن أشغله حتى، بعدها فعلت على السطح كل يوم فجراً
    Şafak vakti bayıldı, ama sonradan bir süre kendine geldi. Open Subtitles فقد وعيه فجراً ومن ثم أفاق قليلاً.
    Disari çikarsam bir parça bulabilecegimi düsündüm ama saat Gecenin üçüydü, bu yüzden vazgeçtim ve uykuya daldim. Open Subtitles ,فكرتُ بالخروج لشراء قطعة لكنها كانت الثالثة فجراً, لذا استسلمت و خلدتُ للنوم
    Yani, sabahın 3'ünde onu odasında ağlarken duyan sen değilsin. Open Subtitles فأنت لاتسمعها تبكي بغرفتها بالثالثة فجراً
    Hey. Burada sabahın üçü olması diğer gezegenlerde gündüz olmadığı anlamına gelmez. Open Subtitles ليس لأنها الـ3 فجراً هنا , يعني أنه ليس هناك نهار مشرق في كوكب آخر
    Peki beni sabahın üç buçuğunda niye arıyorsunuz? Open Subtitles حسناً لماذا تتصل بي في الثالثة والنصف فجراً
    sabahın 2'sine kadar Jason'ın soyağacını neden araştırdığımı söyleyebilir misin? Open Subtitles هل تقولين لي لماذا أبقيتني مستيقظة حتى الثانية فجراً لأجري الأبحاث عن شجرة عائلة جايسن
    Geçen akşam sabahın üçünde kalktım ve bizimki yerinde yoktu. Open Subtitles استيقظت في الثالثة فجراً الليلة الماضية ولم يكن موجوداً
    Oh, Tanrım, bilmem ki, Koca boynuzlu adam. sabahın üçü oldu. Open Subtitles إلهي يا فجراً الثالثة الساعة تبدو فهي القرنين رجل يا أدري لا
    Yarı şafakta Bombay'dayız, Bay Fog. Programın iki gün ilerisindesiniz. Open Subtitles ."سنصل إلى بومباى غداً فجراً, سيد "فوج متقدمين على الجدول بيومين
    İhtiyacın olan adamları al ve şafakta ayrılın. Open Subtitles إنتق من تحتاج من الرجال وغادروا فجراً
    Vagon...şafakta.Benimle orada buluş. Open Subtitles أنتظرك عند العربة فجراً قابليني هناك
    Gece dörtte işlenen bir cinayetin zanlısı olarak. Open Subtitles فهو متهم بجريمة قتل حدثت في الرابعة فجراً.
    Son 3 gündür doğru düzgün uyuyamadım ve Gece 2'de radyoda olmam lâzım. Open Subtitles في آخر 36 ساعة لم آخذ شيئاً يسمى قيلولة وعلي العودة للمحطة الثانية فجراً
    Böyle demiştin. Başlarda uğraşmamıştım ama sonra yaptım. Çatıya çıkıp, her Sabah açtım. Open Subtitles أعني، أني لم أكن أشغله حتى، بعدها فعلت على السطح كل يوم فجراً
    89'da hatırlıyorum da, oy pusulalarını saymayı bile bitirememişlerdi Sabah saat 3'e kadar. Open Subtitles اتذكر في العام 89 لم يكونوا يكملوا عد اوراق الاقتراع حتى الثالثة فجراً
    Sadakat yemini etmem için beni Şafak vakti uyandırdı. Open Subtitles لقد أوقظني فجراً لأحلف بيمين الولاء
    Gecenin 3'üne kadar süren randevun nasıl geçti bakalım? Open Subtitles كيف كان موعدك الغرامي الذي طال حتى الثالثة فجراً ؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more