"فجوة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir geçit
        
    • bir delik
        
    • boşluk
        
    • bir açık
        
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Altı ayda, tuzlu su o ekranda bir delik açacaktır. Open Subtitles ست أشهر كأقصى تقدير، الماء المالح سيثقب فجوة في الشاشة
    bir delik Var Dünyada Kocaman Kara Bir Çukur Gibi Open Subtitles هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة
    Böylece sen bu tür taşlar için bir boşluk yap. Open Subtitles لذا اترك فجوة في مثل هذا النوعِ مِنْ البلاطِ
    Burada, eğitiminde bir açık olduğu için bulunuyorsun zekânda değil. Open Subtitles أنتِ هنا لوجود فجوة في تعليمك وليس في ذكائك
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son darbeyi indirmeden hemen önce zamanda bir geçit açtım ve onu kötülüğümün hakim olduğu bir geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل حيث يكون شري هو القانون
    Son hamlesini yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل
    Son vuruşunu yapmak üzereyken zamanda bir geçit açtım ve onu geleceğe yolladım. Open Subtitles وقبل الضربة الأخيرة فتحت فجوة في الزمن و قذفته إلي المستقبل
    bir delik Var Dünyada Kocaman Kara Bir Çukur Gibi Open Subtitles هناك فجوة في العالم تبدو و كأنها حفرة عميقة عظيمة
    Direk yüzeye doğru bir delik açacağım düz bir çizgide uçurabileceğimi varsayarak eğer. Open Subtitles سأفتح فجوة في سطح الأرض شرط أن تحلق في خط مستقيم
    Gerçekliğin yapısında bir delik bıraktı. Siz de şöyle düşündünüz: Open Subtitles لقد أحدثت فجوة في بنية الواقع وماذا تفعلون ؟
    Hücremde bir delik olduğu için, koğuşlara alınmıştım. Open Subtitles نُقلت الى زنزانة عامة لأنّ هناك فجوة في زنزانتي
    Senden ayrı geçen her anımda kalbimde koca bir boşluk vardı. Open Subtitles لدي فجوة في قلبي هنا كل لحظة كنا بعيدين فيها.
    Tendonun bağlandığı kemiğin yakınında bir de boşluk buldum. Open Subtitles وجدتُ أيضاً فجوة في العظم القشري بالقرب من مكان إرتباط الوتر.
    Vefatı hayatlarımızda ve kalbimizde acısı ancak yaptığı iyi işleri ve yumuşak kalbini hatırlayarak dinebilecek bir boşluk bıraktı. Open Subtitles وفاته تركت فجوة في حياتنا وقلوبنا والتي ستهون فقط بتذكر
    Son savunmamızda bir açık olduğunu düşünüyorlar. Open Subtitles لأنهم يعتقدون أن هناك فجوة في دفاعنا الأخير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more