Ve herşeyden önemlisi, biri olur da mühürü kırarsa diye tuzak kurmuşlar. | Open Subtitles | وقد وضعوا فوق كل هذا فخاً يعمل بمجرد أن ينزع أحدٌ الحاجز |
Öyle bir şey söyle ki bunun tuzak olmadığını anlayayım. | Open Subtitles | ما اسمُك؟ أخبرني شيئاً يجعلني أُصدقُ أن هذا ليس فخاً |
Kendi zayıflığını tasvir etmeden bir tuzak hazırlamak mümkün değildir. | Open Subtitles | يستحيل أن تصمم فخاً دون أن تعكس شيئاً من ضعفك |
Bu kasette, D.E.A takımımız onu köşeye sıkıştırdığını zannetti... ama bu bir tuzaktı. | Open Subtitles | في هذا الشريط يتوقع فريق المكافحة أنه أحاط به لقد كان فخاً |
Ya bu bir tuzaksa ve onun hainliğini kanıtlamak istiyorlarsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان فخاً, و كانوا ينتظرون إثباتاً لخيانته فحسب؟ |
Kervanı alacağız, ama önce bir tuzak olmadığından emin olmalıyız. | Open Subtitles | سننهب القافلة ولكن أولا سأتأكد إنها ليست فخاً ذهبية |
Bize tuzak kurmalarına fırsat vermeden hızlı hareket etmeliyiz. Abdullah kızı getir. | Open Subtitles | يجب علينا التحرك بسرعة قبل أن يعدوا لنا فخاً |
İlki, polisin seni bırakmasını tuzak sanmamızdı. | Open Subtitles | الأول كان أعتقادنا أن إطلاق سراحك كان فخاً من الشرطة |
Bu bir izleyicinin fikri mi, iyi geceler dileği mi yoksa bir tuzak mı? | Open Subtitles | أهذة جلسة أستماع , أم أحضان وقبلات أم فخاً ؟ |
Eğer polislerse, bu bir tuzak olabilir. | Open Subtitles | إن كانوا من رجال الشرطة,فقد يكون هذا فخاً |
Bilirsiniz, bu araba mezarlığının yerleşimi ve belirli yapılara yakınlığı eğer bir tuzak kuracaklarsa sanırım tam şu anda yaparlardı. | Open Subtitles | بالحكم على تصميم فناء الخردة هذا وعلى قرب البناء المحدد فإنهم إذا كانوا سينصبون فخاً |
Onlara tuzak kuracağız. Sen burada kal. | Open Subtitles | يمكن لإثنين الإشتراك في هذه اللعبة ، سننصب فخاً ، إبقي هنا |
Eğer haklıysan ve iblis Rodriguez ise, bu bir tuzak olmalı. | Open Subtitles | إن كنتِ مُحقة بأن، رودريغوز شيطاناً، إذاً هذا لابد أن يكون فخاً |
Asla kötülükle birlikte çalışamazsın, bunu biliyorsun. Bir tuzak olabilir. | Open Subtitles | فيبي، لا يمكن للخير احتضان الشرّ، و أنتِ تعلمين هذا، فقد يكون فخاً |
Onu aramaya gelmememizi söyledi. Bunun bir tuzak olduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد قالت بألاّ نبحث عنها، و أنَّ ذلك فخاً |
Bütün hepsi bir tuzaktı. Brezilya'nın başkanti Rio değil. | Open Subtitles | الأمر كله كان فخاً منصوباً ريو ليست عاصمة البرازيل |
Hepsi tuzaktı. Azula geldiğimizi biliyordu, ve her şeyi planlamıştı. | Open Subtitles | لقد كان فخاً أزولا عرفت أننا قادمون و خططت لكل خطوة |
Ya bu bir tuzaksa ve onun hainliğini kanıtlamak istiyorlarsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان فخاً و كانوا ينتظرون إثباتاً لخيانته فحسب؟ |
Bert, kanla paraşütüne bubi tuzağı kurmuş. | Open Subtitles | بيرت صنع لنا فخاً داخل مظلته . مع بعض الدماء و بعض الأشياء |
Ali'nin arka bahçesinde olanlar tuzakmış demek. | Open Subtitles | وهذا يعني أن ما حدث في الفناء الخلفي لـ " آلي " كان فخاً |
- Beni tuzağa düşürdün. - O kadar insanın önünde beni ifşa ettin. | Open Subtitles | أنتي من نصب لي فخاً . لقد أشرتي لي أمام كل أولائك النّاس |
Hatırlamanız gereken bir şeyde sizin sadece tuzak kuran değil, aynı zamanda yem olduğunuzdur. | Open Subtitles | الشيء الذي عليك تذكره أنك لا تعد فخاً فقط بل أنك الطعم أيضاً |
Haham ve patron New York'da bir iş kurdu | Open Subtitles | عندما بدأ الرئيس و الرابي قد أعدوا فخاً لسكان نيويورك |
Bağlamaktan kastını şimdi anlıyorum her şeyin benim suçum olduğunu ve seni oyuna getirdiğimi söyleyeceksin. | Open Subtitles | الآن فهمت الختام هو أن تخبرني بأنني أنا المسؤولة عن كل ما جرى ولكني نصبتُ لك فخاً |
İkimiz de biliyoruz ki sen kapana hiç girmedin. O testi hiç yaşamadın. | Open Subtitles | كلانا يعلم أنك لم تواجه فخاً قط، أو حتى خضعت للإختبار. |
Dur, bu kadar kolay olamaz. Belki de oyunu kaybetmemiz için hazırlanmış bir tuzaktır. | Open Subtitles | انتظر هذا سهل جداً ربما يكون فخاً لجعلنا نخسر اللعبة |