"فخذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • kalçama
        
    • kalçamı
        
    • bacağıma
        
    • bacağımdan
        
    • Uyluk
        
    • kalça
        
    • Kasığımı
        
    • kalçalarım
        
    • KAT
        
    • Kalçam
        
    • Kalçamda
        
    • kalçamdaki
        
    • Uyluğumdan
        
    • kalçalarıma
        
    • kasıklarıma
        
    Daha sonra baldırımdan kaval kemiğimi aldı, kesti ve kalçama yerleştirdi, şimdi olduğu yere. TED ومن ثم اخذ انسجة من القدم وقطعها .. واعاد وضعها في فخذي الجديد حيث تنمو الان
    Aniden, fermuarını açtı... ve aletini dışarı çıkardı, ereksiyon geçirmişti, ve kalçamı aleti ile dürttü. Open Subtitles واخرج قضيبه ولامس به فخذي 471 01: 01: 22,960
    Acord Hall'da yüksek bir lorda şarkı söylüyordum o sırada elini bacağıma koydu ve sikimi görmek istedi. Open Subtitles كنت أغني لسيد رفيع عندما وضع يده على فخذي وأراد رؤية قضيبي
    Chuck, çek ellerini bacağımdan. Open Subtitles أبعد يدك عن فخذي لا , ليس فوق فخذي أبعد يدك تماما
    Hastalığımın teşhisinden iki hafta sonra yapılan biopsi sol Uyluk kemiğimde 18 cm osteosarkoma olduğunu söylüyordu. TED بعد اسبوعين تأكدت نتيجة التشخيص كنت املك عظمية طولها 7 بوصات في عظمة فخذي اليسرى
    Sonra 3. sınıfta kayakta kalça kemiğimi kırdım. Open Subtitles وبعد ذلك في الصف التاسع , كسرت عظمه فخذي عندما كنت اتزلج
    Kasığımı kaşır mısın, elim yetişmiyor. Open Subtitles هل يمكنك أن تحك فخذي ؟ لا أستطيع الوصول إلية
    Bu yuvarlakları örtmek için tamam ama kalçalarım kocaman görünüyor. Open Subtitles هذا جيد لتغطية نفخ صغير لكنني لدي حمالة مسدس في فخذي
    Helikopterdeyken kalçama batıyorlar bir de. Open Subtitles وكانت توخزني في فخذي عندما أكون داخل المروحية
    kalçama bakıyorsun sanırım. Open Subtitles تعلمين، فإنه يبدو وكأنك تريدين التعرف على فخذي.
    Ben Ballard Rafinerisi'nde kaynak işçisiyim ve vardiyamın sonunda kalçamı incittim. Open Subtitles مرحبًا يا طبيب أعمل لحامًا في مصفاة "بالارد" وقد أصبت فخذي في نهاية المناوبة
    Şansıma diğer kalçamı da kırmadım. Open Subtitles ولحسن الحظ أنني لم أكسر فخذي الآخر
    "Hatta o da yetmedi hâlâ rahat etmem için bacağıma takacak bir şey bulmaya çalışıyorsun." Open Subtitles وإن لم يكن هذا كافيًا، مازلت تبحث عن شيء مريح لوضعه في نهاية فخذي.
    Bin minik fare pürmüz ve minik fondü çatallarıyla bacağımdan et koparıyor sanki. Open Subtitles أشعر بأن آلاف الفئران الصغيرة اللطيفة تسحب اللحم من فخذي بواسطة مشعل...
    Uyluk kemiğim, 9 yerinden kırılmış... 6 ayda ayağa kalkarsın dediler. Open Subtitles تحطمت عظمة فخذي في تسعة مواضع يقول أنه لو حالفني الحظ فسأمشي في غضون ستة أشهر
    Lanet kalça kemiği 9 yerinden kırılmış. Open Subtitles عظمة فخذي مكسورة في تسعة مواضع
    Bende kasık kaşıntısı var, tamam mı? Kasığımı kaşıyordum. Open Subtitles كانت لدي حكة كنت أحك فخذي
    Gen, gendir ve aynaya bakıp, kalçalarım hakkında karalar bağlamayı yani en doğal hakkımı benden alamazlar. Open Subtitles الجينات هي الجينات وهم لا يأخذون اي من حقوقي التي اعطاني إياها الرب مثل النظر إلى المرآه والشعور بالسوء تجاه فخذي
    KAT 5 Open Subtitles فخذي يؤلمني!
    Kalçam için yeniden geldiğim zaman, bana Fransızca bir konuşma yapabilirsiniz. Open Subtitles , عندما أعود كي أجري جراحة فخذي أعد هذا الحديث عليّ بالفرنسية
    Son 10 dakikadır Kalçamda parmağıyla kalp işareti yapmasına müsaade ettiğime göre kazığa bağlandığımın farkındayım. Open Subtitles لقد جعلتها ترسم قلوب على الجزء العلوي من فخذي خلال العشرة دقائق الماضية, لذا,نعم أفهم ذلك.
    Ayrıca Şükran günü yanı sıra, geçen sene cadılar bayramını da kaçırmıştım çünkü o zaman sol kalçamdaki dövmemi sildiriyordum, sonra yılbaşında da parti teknesi diye katıldığım gezi normal tur teknesi çıktı ve Belize'de uyanmıştım. Open Subtitles بالاضافة الى عيد الشكر، أنا فوت علي الهالويين العام الماضي لأنني كنت في جلسة ازالة للوشم من فخذي اليسار في الاعلى
    Uyluğumdan dikey olarak inen derin bir yarık var bacağımda. Open Subtitles لدي جرح عميق عمودي أسفل فخذي الأوسط
    Direksiyonu bıraktı elimi aldı ve yavaş yavaş kalçalarıma doğru ilerletti... Open Subtitles ترك المقود. أخذ يدي ووضعها ببطىء على فخذي.
    Yanan kasıklarıma rağmen, Turk'ü sırtımda taşımak buna değerdi, çünkü bu onun neşesini yerine getirecekti. Open Subtitles على الرغم من الحرق في فخذي لكن رفعه على ظهري يستحق هذا العناء لاني كنت متاكد من اني ساجعله في مزاج رائع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more