"فخرجت" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıktı
        
    • dışarı
        
    • gittim
        
    Evet demek istedim ama ağzımdan hayır çıktı Open Subtitles لقد اردت ان اقول نعم لكن لساني تلعثم فخرجت من وحدها
    Sadece konuşmak için oraya gittim ama iş çığırından çıktı. Open Subtitles أنا فقط أردت أن أتحدث مع الرجل فخرجت الأمور عن السيطرة
    Sesleri duyduğumda dışarı fırladım... Open Subtitles لقد سمعت هذه الضجة فخرجت في برنس الحمام.
    Attım kendimi dışarı bir ucundan da ben tutup yardım ettim. Biraz zor da olsa. Open Subtitles فخرجت و ساعدتها بحملها أو حاولت على الأقل
    Ve onu aramaya gittim, ama bir şey beni engelledi. Open Subtitles فخرجت أبحث عنه ولكن شيئا منعني
    Georgie'nin gözü çıktı. Adamın gözünü istesem elime alabilirdim. Open Subtitles فخرجت عينه من جحرها وكدت أمسكها بيدي
    İki kadeh kırmızı şarap içtin ve içindeki Katolik kız ortaya çıktı ve... Open Subtitles جعلتك تحتسين كأسين من النبيذ فخرجت الفتاة الكاثوليكية...
    "Yumurta kırılgan şekilde girdi ama sert çıktı. "Ama kahve çekirdekleriyse suyu değiştirdi. Open Subtitles "دخلت البيضة هشّة فخرجت صلبة، لكنّ حبوب القهوة غيّرت الماء نفسه"
    Charles onu içeri alıyor, o ise bir servet değerindeki ganimetle dışarı çıkıyor. Open Subtitles سمح لها بالدخول، فخرجت مع غنيمة تقدر بثروة،
    İçimde tuhaf bir his oluşunca, dışarı çıkma gereği duydum. Open Subtitles لقد راودني شعور غريب فخرجت ﻷرى
    Sanki patlama üst katta olmuş gibiydi, hemen dışarı çıktık o yüzden Open Subtitles -ثم وقع الانفجار الذي أخبرتك به وبدا كأنه بالدور العلوي، فخرجت من هنا.
    dışarı çıktım ve dedim ki: "Yedeklemeye ne diyorsunuz?" Open Subtitles فخرجت و قلت له لماذا تنادي الدعم ؟
    Buzumuz bitmişti. Almak için dışarı çıktım. Open Subtitles ولقد نفذ الثلخ فخرجت لإحضار البعض منه
    Zaten hemen, Üçüncü Kızın peşinden dışarı fırladım. Open Subtitles فخرجت مهرولة ، للحاق بالفتاة الثالثة
    Gece tartıştık, bende çekip gittim. Open Subtitles لكن هذه الليلة تشاجرنا فخرجت وتركتها
    Endişelenmiştim, o yüzden kapısını çalmaya gittim. Open Subtitles وإنتابني القلق، فخرجت وطرقت باب غرفته.
    Kimse işe yarayacağını düşünmemişti ben de Atacama çölüne tek başıma, susuz bir şekilde gittim ve hayatta kalabilmek için tek bir yolum vardı. Open Subtitles فخرجت إلى... صحراء "أتاكاما". وحدي بلا ماء و طريقة واحدة فقط لابقى حي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more