"فخوراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • gurur
        
    • gururlu
        
    • gururlandır
        
    • iftihar
        
    • gururla
        
    • gururluydu
        
    • gururlandıracak
        
    • gururlanırdı
        
    • gururlandırmak
        
    Nereden biliyorsun? Pes etmediğini duyduğunda belki seninle gurur duyacaktır. Open Subtitles و ما يدريك أنّه سيكون فخوراً بك لأنّك لم تستسلم؟
    Açıklamaktan gurur duyuyorum Sheridan bursunu bu yıl kazanan Ryan Winger. Open Subtitles ولذا سأكون فخوراً لإعلان الفائز لثقافة شريدان لهذه السنة رايان وينجير
    Açıklamaktan gurur duyuyorum Sheridan bursunu bu yıI kazanan Ryan Winger. Open Subtitles ولذا سأكون فخوراً لإعلان الفائز لثقافة شريدان لهذه السنة رايان وينجير
    Ne biliyorsun? gururlu olmalısın, çünkü onlar size hiç güvenmeyecek, efendim. Open Subtitles يجب أن تكون فخوراً لأنهم لن يثقوا بك أبداً يا سيدي
    Babanız anlayacak. - Ve biliyorum ki sizinle gurur duyar. Open Subtitles سيتفهم أبوك الأمر , و أنا واثق أنه سيكون فخوراً
    Yine de, sizin izinizden gittiği için onunla gurur duyuyor olmalısınız. Open Subtitles حتى الآن .. ينبغي عليك أن فخوراً بها وبسيرها على خطاك
    Birkaç kişiden iyilik yapmasını istedim diyelim ki bundan gurur duymuyorum. Open Subtitles حسناً، دعينا نقول أنّني قلت لملبّي الأماني أشياء لستُ فخوراً بها
    Tek bildiğim şey, dün gece abimle çok gurur duyduğumdur. Open Subtitles كل مأ أعرفه أنني كنت فخوراً بأخي الأكبر ليلة البارحة
    Aramayı bırakmadığın için baban seninle ne kadar gurur duyardı, biliyorum. Open Subtitles أعلم كم سيكونُ فخوراً بكَ والدُكَ لأنّكَ لم تتوقف عن البحث
    Hayır, Dean doğru olanı yaptı aslında. Onunla gurur duymalısın. Open Subtitles ما تقوم به ليس صائباً يجب أن تكون فخوراً به
    Bilinen özellikleri; yemek yemeyi severdi ve içkiye dayanabilmesi konusunda gurur duyardı. Open Subtitles إشتهر بحبه لطعامه و كان فخوراً جداً بقدرته على الإمساك عن الشرب
    Ama gurur duymalısın babanla, onun da seninle gurur duymasını isterim. Open Subtitles لطالما كنت فخوراً به والآن أريده هو أن يكون فخوراً بك
    Önemsediğin bir şeyin peşinden gitmek için yeterince cesur olman gerçeğinden gurur duyarım. Open Subtitles سأكون فخوراً حيال حقيقة أنك كنت شجاعاً بما يكفي لتسعي خلف شئ يهمك
    Etrafa karşı gerçek bir farkındalık gösteriyor. - gurur duymalısın. Open Subtitles إنه يظهر إدراكاً حقيقياً للمحيط يجب أن تكون فخوراً به
    Beni güldüren, bu adamın Holokost inkarcısı olmakla kalmayıp bir de bundan gurur duyar durumda olmasıydı. TED سبب آخر لضحكي هو أنّ هذا الشخص لم يكن فقط ناكراً للمحرقة، ولكنه بدا فخوراً حقاً بكونه كذلك.
    O odada benimle birlikte olduğu için ne kadar gurur duyduğunu söyledi ve topluluğumuzun koşullarını geliştirmek için birlikte çalışmak konusunda konuşmaya başladık. TED واعترف أنه كان فخوراً لأنه كان معي في تلك الغرفة، وبدأنا نتحدث عن العمل معاً لنطور وضع مجتمعنا.
    Yaklaşık 20 sene önce pişman olduğum bir şey yaptım, pek de gurur duymadığım bir şey, TED قبل أكثر من عشرين سنة بقليل قمت بشيء ندمت عليه، شيء لست فخوراً به،
    Görüyorsunuz ya, onlar gururlu, cesur olmalı, onurlu olmalı. Open Subtitles لابد أن يكون يكون فخوراً شجاعاً ويملك الشرف
    Babanı gururlandır! gurur ver babana küçük kız! Open Subtitles اجعلي والدك فخوراً, يا فتاة اجعلي والدك فخوراً
    Eğer bir kaliten varsa onunla iftihar etmelisin. Bu senin özelliğindir. Open Subtitles إذا كنت تملك صِفة، كُن فخوراً بها دعه يعرّفك، مهما كان.
    Geriye baktığımda o turneyi gururla hatırlamıyorum çünkü senin o sırada benimle gurur duymadığını biliyorum. Open Subtitles عندما أعود بذاكرتى للجولة فأجد أننى غير فخورة بها لأننى أعرف أنك لم تكن فخوراً بى
    Tabii ki babam oradaydı ve o gün çok gururluydu. TED بالطبع، هذا أبي هناك كان فخوراً جداً ذلك اليوم.
    Sor bakayım, bir erkek ile evlenip... babasını gururlandıracak mıymış? Open Subtitles اطلب منه أن يستقر مع شخص ما. واجعل منه أباً فخوراً.
    Babam burada olabilseydi ne kadar gururlanırdı. Open Subtitles كنت أفكر كم سيكون ...أبي فخوراً إذا كان هنا
    Babamı gururlandırmak için orduya yazıldım ama ona söylediğimde, bundan vazgeçirmeye çalıştı. Open Subtitles لقد أنضممت معهم كي أجعل أبي فخوراً بيّ. لكن عندما أخبرته بالأمر، حاول أن يغير الموضوع.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more