"فدية" - Translation from Arabic to Turkish

    • fidye
        
    • fidyeyi
        
    • fidyesini
        
    • fidyesi
        
    • para
        
    • fidyeye
        
    • talep
        
    • rehin
        
    • rehine
        
    Eminim biz konuşurken yüklü bir fidye yola çıkmıştır bile. Open Subtitles أراهن أن هناك فدية كبيرة فى الطريق بينما نحن نتحدث
    Fakat bence Ayrılıkçılardan çok daha iyi bir fidye bedeli alabilirdik. Open Subtitles ولكنى اعتقد انه كان بأمكاننا الحصول على فدية اكبر من الانفصاليون
    fidye istemeyi düşünüyorsan çok arkadaşım olmadığını başka bir şey yapmayı düşünüyorsan da bu garajın her yerinde güvenlik kameraları olduğunu söyleyeyim. Open Subtitles وإنت كنت تبحث عن فدية ما، ليس لدي الكثير من الأصدقاء. وإن كنت تخطط لأي شيء آخر، فهناك العديد من كاميرات المراقبة
    Kim bir Bakan'ı fidye için aramaya cesaret eder ki? Open Subtitles من الذي يجرؤ على إجراء مكالمة فدية إلى وزير الداخلية؟
    Ama her ne kadar bunu bana garanti etseniz de, Tek kuruş bile fidye ödemeyeceğim. Open Subtitles و لكن حتى لو ضمنت لي إستعادتها لن أدفع اي فدية
    fidye bedeli. Söyle onlara para ödeyeceğim, 100 dolar. Open Subtitles إعرض فدية قل لهم أنني سأدفع نقوداً.مائة دولار
    Evet, konu da fidye değildi. Open Subtitles أجل ولم يكن أي اتصال فدية إن كان هذا ما تفكر فيه
    fidye falan da istemediler. Kimse bir şey görmemiş. Open Subtitles لم يتركا ملحوظة فدية أو أي شيء ولم ير أحد شيئاً
    Bu, mafyanın fidye olarak ne istediğine bakar. Open Subtitles يتعلق الأمر فيما إذا كانت المافيا ستطلب فدية
    Bizim müttefiklere karşı, savaşta kullanmaları için fidye mi ödemeliydik? Open Subtitles تدفع فدية لرجالك و تضيع المجهود الحربي تجاه حلفائنا؟
    Bizim müttefiklere karsi, savasta kullanmalari için fidye mi ödemeliydik? Open Subtitles تدفع فدية لرجالك و تضيع المجهود الحربي تجاه حلفائنا؟
    Söylentilere göre fidye miktarı milyonlarla ifade ediliyor. Open Subtitles تخمين , لكن فدية بملايين الدولارات تم ذكرها
    Farklı bir tarzı olan bu generalin fidye talebi 20 milyar dolar. Open Subtitles من قرية إلى الشمال من هنا لقد طلب هذا الجنرال فدية
    - fidye. - Hayır, kazanmadığımı almam. Open Subtitles فدية لا , لا يمكنني أن أحصل على مال لم أكسبه.
    fidye ödemek zorunda kalırsak hayatta olduğunu bilmemiz lazım. Open Subtitles نريد ان نتأكد فيما اذا كنت حياً اذا توجب علينا دفع فدية
    Kısa fidye mesajının tek bir anlamı vardır ya biz o zamana kadar karınızı buluruz Open Subtitles رسالة طلب فدية ذات مزاج حاد تعنى إن موقف الضحية سيتسبب لها بالموت
    Ama fidye talebi yok. Kısa bir not. Open Subtitles هناك تهديد العنف الطبيعي، لكن لا طلب نقود أو فدية.
    -Ah, fidye, zengin olmak. Open Subtitles مثلاً, فدية,كينحصل علىالثروة. أنت تعلمين الكثير عني , وعن طاقمي.
    Bu yüzden fidyeyi ben almayacağım. Open Subtitles لهذا السبب لا أستطيع الذهاب لإخذ أي فدية.
    Eğer kaçırılan adamın fidyesini ödemek için ondan aldığın 2.2 milyon doları kastediyorsan bunun üç kuruştan biraz fazla olduğunu söylemeliyim. Open Subtitles إذا كنت تقصد المليوني و مئتي ألف دولار التي استقرضتها لدفع فدية الخطف فإنه عليّ أن أقول بأنه أكثر قليلاً من مبلغ زهيد.
    Sanırım bebeğin fidyesi bir orduyu uzun süre idare edemez. Open Subtitles . اعتقد بأن فدية الكفل , لن تدعم الجيش طويلاً
    Adam kaçırmadan fidyeye ve siyasi istihbarata her alanda. Open Subtitles بين اختطاف وطلب فدية لإستخراح المعرضين السياسيين
    Tudor, Majesteleri'ni tutsak etmiş olsaydı şüphe yok ki çok yüksek bir fidye talep ederdi. Open Subtitles لو ان التودور امسكوا بالكونت لطلبوا فدية عظيمة مقابل حياته
    Amcamdan edineceği bilgi karşılığında beni rehin aldıklarını öğrendim. Open Subtitles وسأكون بمثابة فدية حتي يحصل علي المعلومات التي يحتاجها من عمي
    Dediler ki rehine takası için hazineyi alıp götürmüşsün. Open Subtitles ‫أخبروني أنك أحضرت المال لتدفع فدية ‫حياتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more