Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün. | Open Subtitles | لكنك لا يزال عليك ان تلعبي دور الرهينة إعتبريها هدية فراق |
Bu bir veda değil. Yalnızca kısa bir ayrılık. | Open Subtitles | هذاليسالوداعالأخير، بلّ مُجرد فراق قصير. |
Bu en sıra dışı ailenin mirasını taşıyacak birini doğuramadığım için kocamın ailesinin bana ayrılık hediyesi. | Open Subtitles | إنها هدية فراق الأصهار من أجل استحالة قدرتي على إنجاب فرد يحمل إرث هذا العائلة الاستثنائية |
Griffin'in veda hediyesiydi sanırım. | Open Subtitles | انه شيء ما رمته غريفين في وجهي كهدية فراق على ما اعتقد |
Çocuğundan ayrılmak kadar kötü bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أسوأ من فراق الابنة |
ayrılık hediyesi olarak saklarım. "Benimle oynadığın için sağ ol bu da Hootie'yle Balık'ın en son şarkısı." | Open Subtitles | أنا أعتبر أنه هدية فراق. "شكرا للعب هنا وأبوس]؛ ق Hootie والسمكة المنتفخة". |
ayrılık şarkısında âşık olmuş. | Open Subtitles | لقد وقع في حبّك بسبب أغنية فراق. |
Her ayrılık ölümü her yeniden bir araya geliş kıyameti önceden tatmaktır. | Open Subtitles | "كل فراق يعطي شعوراً بالموت" "وكل إجتماعٍ يعطي شعوراً بالتجدد" |
Ancak bize güzel bir ayrılık hediyesi bırakmış. | Open Subtitles | إلّا أنّه ترك هديّة فراق بديعة. |
- Ben mi inkar ediyorum, Bay ayrılık Denemesi? | Open Subtitles | أنا في حالة نكران يا سيّد "تجربة فراق" ؟ |
- Görünüşe göre Brandon bize bir ayrılık hediyesi bırakmış. | Open Subtitles | يبدو براندون ترك لنا هدية فراق. |
- ayrılık hediyesi. | Open Subtitles | هدية فراق صغيرة |
Sanırım, şimdi bir çeşit ayrılık hediyesi oldu. | Open Subtitles | أعتقد أنه أضحى الآن هدية فراق |
Motosiklete binmeden önce de beklenmedik bir veda hediyesi alıyordu. | Open Subtitles | و مباشرة قبل ان يقود بعيداً حصل على هدية فراق غير متوقعة |
Beraber geçirdikleri zamanı ebedileştirmek için bir veda hediyesi olarak görüyor bunu. | Open Subtitles | إنه يعتبرها.. هدية فراق لإحياء ذكرى أوقاتهما سوياً |
Ve sevgili arkadasim icin, yeni mudurunuz... bir veda hediyesi! | Open Subtitles | واريد ان اهدي صديقي المدير الجديد هدية فراق |
Prenses Violet'ten bir veda armağanı olarak düşün. | Open Subtitles | فكري فيها كهديه فراق من الأميرة "فيوليت". |
En azından veda hediyesi alabilir miyim? | Open Subtitles | أستهديني هدية فراق على الأقل ؟ |
Çocuğundan ayrılmak kadar kötü bir şey yok. | Open Subtitles | لا يوجد ما هو أسوأ من فراق الابنة |
Kafanız karışmadan babanızın yasını tutmalıydınız. | Open Subtitles | كان يجب أن تحدتدوا على فراق أبيكم دون أي إلهاءات |
Bak, Gabe de geldiğine göre korkarım yolları ayırıyoruz. | Open Subtitles | أخشى أن هذا فراق بيني وبينك ،عليّ بناء جيشًا |