"فراق" - Traduction Arabe en Turc

    • ayrılık
        
    • veda
        
    • ayrılmak
        
    • yasını
        
    • yolları ayırıyoruz
        
    Ama yine rehine rolünü oynamak gerekir bir ayrılık hediyesi düşünün. Open Subtitles لكنك لا يزال عليك ان تلعبي دور الرهينة إعتبريها هدية فراق
    Bu bir veda değil. Yalnızca kısa bir ayrılık. Open Subtitles هذاليسالوداعالأخير، بلّ مُجرد فراق قصير.
    Bu en sıra dışı ailenin mirasını taşıyacak birini doğuramadığım için kocamın ailesinin bana ayrılık hediyesi. Open Subtitles إنها هدية فراق الأصهار من أجل استحالة قدرتي على إنجاب فرد يحمل إرث هذا العائلة الاستثنائية
    Griffin'in veda hediyesiydi sanırım. Open Subtitles انه شيء ما رمته غريفين في وجهي كهدية فراق على ما اعتقد
    Çocuğundan ayrılmak kadar kötü bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد ما هو أسوأ من فراق الابنة
    ayrılık hediyesi olarak saklarım. "Benimle oynadığın için sağ ol bu da Hootie'yle Balık'ın en son şarkısı." Open Subtitles أنا أعتبر أنه هدية فراق. "شكرا للعب هنا وأبوس]؛ ق Hootie والسمكة المنتفخة".
    ayrılık şarkısında âşık olmuş. Open Subtitles لقد وقع في حبّك بسبب أغنية فراق.
    Her ayrılık ölümü her yeniden bir araya geliş kıyameti önceden tatmaktır. Open Subtitles "كل فراق يعطي شعوراً بالموت" "وكل إجتماعٍ يعطي شعوراً بالتجدد"
    Ancak bize güzel bir ayrılık hediyesi bırakmış. Open Subtitles إلّا أنّه ترك هديّة فراق بديعة.
    - Ben mi inkar ediyorum, Bay ayrılık Denemesi? Open Subtitles أنا في حالة نكران يا سيّد "تجربة فراق" ؟
    - Görünüşe göre Brandon bize bir ayrılık hediyesi bırakmış. Open Subtitles يبدو براندون ترك لنا هدية فراق.
    - ayrılık hediyesi. Open Subtitles هدية فراق صغيرة
    Sanırım, şimdi bir çeşit ayrılık hediyesi oldu. Open Subtitles أعتقد أنه أضحى الآن هدية فراق
    Motosiklete binmeden önce de beklenmedik bir veda hediyesi alıyordu. Open Subtitles و مباشرة قبل ان يقود بعيداً حصل على هدية فراق غير متوقعة
    Beraber geçirdikleri zamanı ebedileştirmek için bir veda hediyesi olarak görüyor bunu. Open Subtitles إنه يعتبرها.. هدية فراق لإحياء ذكرى أوقاتهما سوياً
    Ve sevgili arkadasim icin, yeni mudurunuz... bir veda hediyesi! Open Subtitles واريد ان اهدي صديقي المدير الجديد هدية فراق
    Prenses Violet'ten bir veda armağanı olarak düşün. Open Subtitles فكري فيها كهديه فراق من الأميرة "فيوليت".
    En azından veda hediyesi alabilir miyim? Open Subtitles أستهديني هدية فراق على الأقل ؟
    Çocuğundan ayrılmak kadar kötü bir şey yok. Open Subtitles لا يوجد ما هو أسوأ من فراق الابنة
    Kafanız karışmadan babanızın yasını tutmalıydınız. Open Subtitles كان يجب أن تحدتدوا على فراق أبيكم دون أي إلهاءات
    Bak, Gabe de geldiğine göre korkarım yolları ayırıyoruz. Open Subtitles أخشى أن هذا فراق بيني وبينك ،عليّ بناء جيشًا

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus