Bu seni Porsche Fren, Ferrari motor, Volvo kasa, BMW şasi koymaya iterdi. | TED | من شأنه أن يؤدي لك أن تضع في فرامل بورشة، محرك فيراري، هيئة فولفو، هيكل بي أم دبليو. |
Ancak suçlama, bu teminatlar işe yaramadığında acil Fren sistemi olarak görülmeli. | TED | ولكن يمكن أن يٌنظر إلى العزل كما فرامل الطوارئ عندما تفشل هذه الضمانات. |
İşte bu bizim direksiyon ve Fren pedalı bulundurmayan tamamen sürücüsüz arabamızın prototipi. | TED | هذا نموذج لمركبة قيادة ذاتية تامّة من صنعنا، والتي بنيناها دون عجلة تحكم أو دواسة فرامل. |
Geyiğe çarptığını sandı, kontrol etmek için indi, ama el frenini çekmeyi unuttu, araba da uçuruma düştü. | Open Subtitles | اعتقد انه ضرب الغزل , فخرج يفحص السيارة نسي فرامل اليد , تدحرجة السيارة لأسفل التل. |
Sürüş kontrolü, hidrolik direksiyon, frenler, elektrikli cam, elektrikli koltuk ve her yer deri. | Open Subtitles | التحكم فى اللعنة, مقاعد جميله, فرامل قوية, نافذة قوية, ومحاطة بالجلد |
Umarım el freni çekiliyken çekmemişsinizdir arabayı. | Open Subtitles | أتمنى بأنك لم تقم بسحب الشاحنة و فرامل اليد مرفوعة |
Şimdi diğerlerin frenleri ile ne olduğuna göz atalım. | Open Subtitles | . الآن لنر ما سيحدث لو أنك تقود بدواسات فرامل الشركة الأخرى |
Bu demektirki önümüzdeki günlerde yarım milyon Fren parçaları satmalıyız yoksa fabrika batacak. | Open Subtitles | و هذا يعني بأن علينا أن نبيع حوالي نصف مليون دواسة فرامل خلال عشر الأيام القادمة . أو فإن المصنع سينتهي أمره |
İşe yarıyor gerçekten yeni Fren balatalarına ihtiyacım var. | Open Subtitles | ولقد إتضح أنني بالفعل إلى حاجة لدواسة فرامل جديده |
Lastik izlerinin yanında Fren hidroliği buldum. İlk soygundakiyle aynı. Ayrıca bunu buldum. | Open Subtitles | وجدت سوائل فرامل بقرب أثر الإحتكاك " طابق مسرح جريمة شارع " بوند |
Deniz kıyısına. Biraz Fren kullanmayı deneyeceğim. | Open Subtitles | قبل أن أصل إلى البحر سأحاول أن أكبح فرامل السيارة |
Kim birisini bayıltmak için Fren temizleyici kullanır ki? | Open Subtitles | لماذا قد يستخدم أحد منظف فرامل لكي يفقد أحداً ما وعيه؟ |
Etrafta kırmızı havlu veya Fren temizleyici yok. | Open Subtitles | ليس هناك مناشف حمراء أو منظف فرامل في المرأب. |
Ben ateşleyeceğim, sen acil durum frenini çekeceksin, trenden kaçacağız. | Open Subtitles | سأطلق النار وأنت تسحبي فرامل الطوارئ أتركي القطار واركضي عندك حل أخر |
Arabayı park ettiğimi ve el frenini çektiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | أنا أتذكر لقد وضعتها على الإنتظار وجذبت فرامل اليد |
Bağımsız, önden çekişli, pinion dişli direksiyon, kilitlenmeyen frenler, alarm radar. | Open Subtitles | جهاز قيادة بالجريدة و الترس فرامل مقاومة للأقفال .. جهاز إنذار ، جهاز رادار |
Fren yokken demek istediğim, araba çok ağır ve frenler çok minicik. | Open Subtitles | ما أقصده بقولي "لا فرامل" أنّ السيارة ثقيلةٌ جداً والفرامل صغيرةٌ جداً |
Babanın arabasının sağ freni biraz gıcırdıyor mu? | Open Subtitles | هل فرامل الجانب الايمن لشاحنة أبيك تصدر صرير قليلاً ؟ |
Bence bu el frenleri bu treni durduracak güçte değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أن فرامل اليد لديها القوة على إيقاف هذا القطار |
Çürütücü bir enerji acil durum frenlerini yiyor. | Open Subtitles | هناك طاقة أكلة تلتهمها في مستوى فرامل الطوارئ |
Frene bas, Frene bas. | Open Subtitles | ضعيها على فرامل اليد, ضعيها على فرامل اليد |
Ateşleme bilgisayarını devreden çıkarmak için acil durum frenine basmayı unuttu. | Open Subtitles | لقد نسي الضغط على فرامل الطوارئ ليتجاوز حاسب السيارة |
En kolayı el frenidir. Senden ilk olarak yapmanı istediğim şey elektronik Frene sonuna kadar asılman. | Open Subtitles | فرامل اليد، هذه الطريقه الاسهل اذا قبل الالتفاف عليك بسحب فرامل اليد |
Frenlerin üç düzeyi nelerdir? | Open Subtitles | أولاً، ها هي الدرجات الثلاثة لدواسات فرامل " كالاهان " ؟ |