| belki benim farklı bir fikrim vardır. | Open Subtitles | بل ما تظن أنك تستحقه فربما كان لي رأي مختلف |
| Yani belki en iyisi hiçbir şey yapmamaktır. | Open Subtitles | ولذلك فربما كان أفضل شيء لفعله هو ألّا نفعل شيئاً |
| - Peki, arkadaşısın, belki onun çamaşırhanesini almayı düşünüyorsundur. | Open Subtitles | إذا كنت صديقه فربما كان سيود أن تتولى شأن مغسلته |
| Eğer sana yaptıklarımla Blair'e yaptıklarım arasındaki farkı çıkaramıyorsan belki de kitaptaki tasvirin düşündüğünden daha tutarlıdır. | Open Subtitles | ومافعلته لكِ فربما كان إذن تصويركِ في الكتاب أكثر دقة مما اعتقدتِ |
| Babamı göremediysem belki o beni duyabilirdi. | Open Subtitles | إن لم يكن بإمكاني أن أرى والدي، فربما كان بإمكانه سماعي. |
| Eğer öyleyse belki bana birkaç tavsiyede bulunur diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننتُ أنه إن كان كذلك، فربما كان قادراً على إعطائي بعض التوجيهات، |
| Biliyor musun, ben bir yukarıyı çıkıp orayı kontrol edeyim... belki de adamlar... kafasını uçurup öldürmüşlerdir... ve kanlar etrafa sıçramıştır. | Open Subtitles | أظن أنه عليّ الصعود إلى فوق وتفقد الأمر فربما كان الرجل فوق في المغطس ورأسه محطماً والدم في كل مكان... |
| belki de biz yanılıyoruz. | Open Subtitles | فربما كان يجب أن تكون أنت السياسي |
| belki mantarların birbiriyle bağlantı kurmasını beğeniyordur... | Open Subtitles | إذاً فربما كان القاتل معجباً بقدرة الفطر على الإتصال... بزسيلة تعجز عنها العقول البشرية. |
| Eğer ataların büyücüyse büyücülüğü kullanarak sığınağı aramak isteyenlerden koruması belki de o cadılar meclisi'nin bir üyesiydi. | Open Subtitles | لو كان سلفك مشعوذاً، وكان يستغل السحر في حماية أولئك ممن كانوا يطلبون الملاذ في بيته، فربما كان عضواً بـ... |
| belki katil de öyledir. | Open Subtitles | فربما كان القاتل أيضاً صديق لهما |
| O zaman belki de beni hayata döndürmemeliydin. | Open Subtitles | حقاً؟ إذاً فربما كان عليك تركي ميتاً. |
| belki çocuklar ilham peşindeydi. | Open Subtitles | فربما كان الأولاد يبحثون عن إلهام |
| Öyle hissediyorsun, Clell, belki bunu daha önceden düşünmeliydin. | Open Subtitles | (إن كنت تشعر بهذه الطريقة يا (سليل فربما كان عليك التفكير بهذا من قبل |
| belki de biliyordu Claire. | Open Subtitles | إذاً، فربما كان يعرف يا "كلاير". |
| Eğer Reiden, Pierce'ın evinde kemik bulamamışsa belki de başka bir arazisine gömmüştür. | Open Subtitles | إن كانت (ريدن) لم تعثر على أي عظام في منزل (بيرس) فربما كان يملك مكاناً آخر ليخبئها فيه |
| Eğer Rachel'ın yardımı olmadan kazanacak bir yol bulamıyorsan belki de en başta seni tekrar işe almamalıydım çünkü her çalışanımın kararlarını sorgulamasından artık bıktım. | Open Subtitles | أجل ، حسنٌ ، لو لمْ تكتشف وسيلة للفوز ، )دونَ مساعدةِ (ريتشل فربما كان من المفترض ألّا أعيدكَ أصلاً |