Dahası, bizim için bireysel olarak ne yaptığımızı bilmek zor. | TED | ومع ذلك ، فإنه من الصعب بالنسبة لنا أن نعرف ما يجب القيام به بشكل فردي. |
Bu grup uygulamaları sonunda insanların davranış tarzından dolayı bireysel notlar daima arada kaynıyordu. | TED | في النهاية، كانت التمارين الجماعية تنتهي دائماً برصيد فردي مما يحرّف طريقة تصرّف الناس. |
tek kişilik mi, iki kişilik mi bayım? | Open Subtitles | فردي أم زوجي يا سيدي ؟ دعينا نرى ما لديك |
Onun adı Freddy Krueger... o çocukları sever, özellikle küçük kızları. | Open Subtitles | اسمه فردي كروجر وهو يحب الأطفال الفتيات الصغيرات بوجه خاص |
Bu ne, karışık Tekler mi? | Open Subtitles | ماذا نسمي هذا، تنس فردي بين رجل وامرأة؟ |
tek bir seferde mi veriyorsun, çek mi yazıyorsun? | Open Subtitles | هل تحصل على المال بشكل فردي , او بواسطة الشيكات ؟ |
Ya da; sol yarıküremin bilincine geçmeyi seçebilirim: tek başına bir birey olduğum, bir cisim olduğum duruma. | TED | أو يمكنني أن أختار أن أخطو نحو الوعي الخاص بنصف مخي الأيسر، حيث أصبح شخص فردي منفصل عن الجمع |
IŞİD, kızları ayırıp ayrı ayrı satmaya karar verdi. | TED | قرر تنظيم الدولة الإسلامية فصل الفتيات وبيعهن بشكل فردي. |
Ve biz de, her ne kadar bireysel olmak istesek de, karmaşıklığın grup başarısı gerektirdiğini kabul etmekten başka çaremiz olmadığı bir notaya geldik. | TED | ووصلنا إلى مكان حيث لا خيار أمامنا لكن الاعتراف، كما فردي كما نريد أن نكون، ويتطلب تعقد نجاح الفريق. |
Genelde, diğer hayvanlarla aramızdaki bireysel farklara bakarız. | TED | عادة، ما ننظر إلى الاختلافات بيننا وبين بقية الحيوانات على مستوىً فردي. |
Müşterek ve bireysel arasında bir spektrum açacaktık. | TED | لذا فتحنا طيفًا ممتدًا بين ما هو مٌشترَك وما هو فردي. |
Hücre bölünmesi, bir kısmın bireysel, bir kısmın ortak odaklı olduğu karmakarışık kimyasal bir danstır. | TED | ان انقسام الخلايا هو عبارة عن رقصة كيميائية معقد جزء منها فردي , و جزء منها جمعي يتبع للخلايا المحيطة |
Bu nedenle obezite bireysel karar vermenin, kişisel davranışların, kişisel sorumlulukların ve fiziksel aktivitelerinin eksikliğinin problemi oluyor. | TED | لذلك أصبحت السمنة مشكلة اتخاذ قرار فردي لسلوك شخصي، مسؤولية شخصية ونقص في النشاط البدني. |
bireysel seçmeler çoktan bitti, başka çift de çıkmadı. | Open Subtitles | الغناء بشكل فردي غير محبذ و لا يوجد هناك شخص آخر |
Artık ilaçların işe yaradığına göre grubun yanında seninle tek kişilik görüşmeler de yapmak istiyorum. | Open Subtitles | والآن وقد بدأت أدويتك تؤدي عملها، أود أن أبدأ في إخضاعك لعدة جلسات نفسية، بشكل فردي وجماعي. |
Üç tane çift, üç tane de tek kişilik. | Open Subtitles | ثلاثة زوجي و ثلاثة فردي |
Bize Freddy hakkında hiç bir şey söylemediler... çünkü onu bu şekilde yenmeye karar verdiler. | Open Subtitles | هم لم يذكروا لنا شيئاً عن فردي لأانهم قرروا أن يهزموه بهذه الطريقة |
Hem Tekler hem de çiftler için. | Open Subtitles | بشكل فردي أو ثنائي |
Her bir mayın grubu dibe tek bir bağlantı ile sabitlenmiş gibi görünüyor. | Open Subtitles | كل مجموعة ألغام تبدو مرسوة إلى الأسفل عن طريق حبل فردي. |
tek başına uçağın bir saat kalkmamasına neden olmuş... | Open Subtitles | وبمجهود فردي تسبب في تأخير الرحلة لساعة كاملة. |
O kurtları bir araya getirebilmek için zamanında ayrı ayrı çalışmıştık. | Open Subtitles | عملنا بشكل فردي حتى وحدنا صفوف مجموعات الذئاب |
Sonra garip ya da asal sayılı harfleri daire içine aldım. | Open Subtitles | وبعدها وضعت دائرة على كل الحروف التي ترتيبها فردي أو أولي |
Haftada iki kez tekli tenis maçı yapıyorum ve ben üç büyük yardım derneğinin yönetim kurulundaydım. | Open Subtitles | ألعب التنس مرتين في الإسبوع، فردي و أنا في مجلس إدارة ثلاثة جمعيات خيرية |