Sadece bir şans daha istiyorum. Eskiden olduğum kişi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد فرصة آخرى فحسب، لا أريد أن اكون ذلك الشخص ثانية |
Bence seninle bir şans daha elde edebilmek için varını yoğunu heba edebilir. | Open Subtitles | أعتقد أنه يرمي كل ما يمكله فقط ليحصل على فرصة آخرى معك |
Bana güvenmen veya inanman için bir sebebin yok biliyorum ama bana bir şans daha vermeni çok isterim. | Open Subtitles | أعلم انه لايوجد سبب لتصديقي والوثوق بي لذا أقدر فعلاً إعطائك فرصة آخرى لي |
Daha iyisini yapabilirim. başka bir şans için yalvarıyorum. | Open Subtitles | يمكننى أن أكون أفضل أرجوك أعطنى فرصة آخرى |
Bak, ikinci bir şans vermeyi sevmem ama onursuzluğunu beğendim. | Open Subtitles | أسمعي , أنا لا أود أن أعطيكِ فرصة آخرى ولكن أقدر فيكِ إعتزازكِ بنفسك |
Yakında bir şans daha isteyeceğimizi bilesin. | Open Subtitles | أوتعلم بأننا سنريد فرصة آخرى في هذا قريبـاً |
Bugün cömertliğim üzerimde; o yüzden size bir şans daha veriyorum. | Open Subtitles | لأنني أشعر .. بالكرم والرحمة. أنا سأعطيكم فرصة آخرى. |
Şimdiye dek hep kibar oldum. Terbiyem beni terk etmeden önce sana son bir şans daha veriyorum. | Open Subtitles | لقد أحسنت التعامل معك، وسأقدم لك فرصة آخرى قبل أن تنفلت أعصابي |
Ben olsam işine son verirdim ama, yönetim sana bir şans daha vermek istiyor. | Open Subtitles | سأخلصك من هذا المأزق، لكن الإدارة تُريد أعطائك فرصة آخرى. |
Pewterschmidt konusunda pek emin değildim ama sizi duyduktan sonra belki ona bir şans daha verebilirim. | Open Subtitles | , حسنا , أنا لم أكن متأكدا خول بيوترشميت , لكن بعد سماعكم أيها السادة تتكلمون ربما يمكنني أن أعطيه فرصة آخرى |
O gün Kevin kendi kendine korkuluktan inmeye ve hayata bir şans daha vermeye karar verdi. | TED | كيفن قرر في ذلك اليوم أن يرجع من على ذلك الحاجز ويعطي حياته فرصة آخرى . |
Bakın, polisi aramayın. Bana bir şans daha verin. | Open Subtitles | لا تطلبى الشرطة اعطنى فرصة آخرى |
Lokantadaki kötü davranışa rağmen Dr. Townsend'e bir şans daha vereyim dedim. | Open Subtitles | على الرغم من حادثة المطعم المُحرجة قررت أن أعطى دكتور (تاونسيند)فرصة آخرى |
başka bir şans ve kahrolası bir şans daha. | Open Subtitles | , فرصة آخرى , وفرصة آخرى لعينة |
Belki de ona bir şans daha vermelisin. | Open Subtitles | ربما يجب عليكِ فقط إعطائها فرصة آخرى |
- Ona başka bir şans daha vermek istiyorum. - Ne yapması için? | Open Subtitles | أريد أن أعطيه فرصة آخرى - ليفعل ماذا؟ |
Hep başka bir şans istediğini söylerdin. | Open Subtitles | اصغ، لطالما كنت تقول إنها أراد فرصة آخرى |
Veya ikinci bir şans verebilir. Hatalarını telafi etmen için. | Open Subtitles | - لان الرب لديه طريقة في مساعدتنا عندما نحتاجه بشدة ولديه طريقة في منحنا فرصة آخرى لنصحح اخطاءنا |
Eğer varsa The Cape kablolu kanalda ikinci bir şans elde edebilir. | Open Subtitles | و حتى إذا وجدت العباءة" قد يجد " من الممكن أن يحصل على فرصة آخرى بقناة كيبل |
Bir fırsat daha verilirse, ağzımı hiç açmayacağım. | Open Subtitles | إذا حصلت على فرصة آخرى فسأبقى فمى مغلقاً |