| Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
| Yani bu, rahat ve otururken konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | لذلك، هذه آخر فرصة لك لكي تتحدث بأريحية وأنت جالس |
| Hayatında iyi bir şey yapmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك كي تفعل شيئاً مفيداً في حياتك |
| Bu kendine odaklanman ve başarmak istediklerin için bir fırsat. | Open Subtitles | هذه فرصة لك لتركّز على نفسك وما تريد أن تحققه |
| Güvenlik ekibini hareket geçirdinizmi en iyi kaçma şansınız onlarla gitmektir. | Open Subtitles | بمجرد جعل فريق الامن يتحرك افضل فرصة لك هي التحرك معهم |
| Sanırım bu senin için bir şans benim yaptığım hatayı senin yapmaman için. | Open Subtitles | اعتقد انها فرصة لك لأن لا تفعل نفس الأخطاء التي ارتكبتها أنا |
| Bu, hayatında iyi birşeyler yapabilmek için son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك كي تفعل شيئاً مفيداً في حياتك |
| Allahtan Carla çok sakin. Lisede çıktığın kaltağı arayıp, davetini iptal ettiğini söylemen için son şansın. | Open Subtitles | حسناً، هذه آخر فرصة لك لتلغي دعوتك لتلك الساقطة التي كنت تواعدها في الثانوية |
| Bu seni incitmeye başlamadan önce, benimle konuşmak için son şansın. | Open Subtitles | هذه اخر فرصة لك لتخبرني بما لديك وإلا سأضطر لإيذائك |
| Eğer tüm bunlardan sonra hala kazanma şansın olduğuna inanıyorsan, sonu ne olursa olsun peşinden geleceğim. | Open Subtitles | بعد كلّ هذا، إن كنت لا تزال تظنّ , أن هناك فرصة لك للفوز , سأتبعك إلى مهما يكن المصير |
| Bu senin son şansın. Bana filmde ne gördüğünü söyle. | Open Subtitles | هذه أخر فرصة لك اخبرني بما كان على الفيلم |
| Teklifimi değerlendirmen için son şansın. | Open Subtitles | آخر فرصة لك لتعيد التفكير في عرضي وإلا ماذا ستفعل؟ |
| Kaldır lan kıçını. Bu ormandan sağ kurtulmak için tek şansın benim. Duydun mu? | Open Subtitles | فلتقف فأنا الآن أخر فرصة لك حتى تخرج من تلك الغابة حياً، لذا أتسمعني ؟ |
| Ben, ben onu gördüm. Bu senin son şansın olabilir. | Open Subtitles | بالنسبة لي،لقد رأيته من الممكن أن تكون هذه آخر فرصة لك |
| Henüz karar verilmedi ama eğer işler birikecek olursa babanı daha çok görme şansın olacak. | Open Subtitles | لم أقرر حتى الآن، لكن الأمور مخططة، فهنالك فرصة لك أن ترى والد كثيراً. |
| - Bak, beni koruma gibi taşıman için bu son şansın. | Open Subtitles | هذه آخر فرصة لك لترافقني بأسلوب الحارس الشخصي |
| Anlatmak istediğin başka bir şey varsa son şansın bu. | Open Subtitles | إن كان هناك أي شئ إضافيّ تودُّ إخباري به. فهذه آخر فرصة لك. |
| Sözünü tutman için bir şansın var ve belki de şimdi temiz bir başlangıç yapabiliriz. | Open Subtitles | ،ها هي فرصة لك لكي تفي به وربما الآن يُمكننا بالواقع .أن نبدأ بدايةً صحيحة |
| -Kararını ver... bu son şansın. | Open Subtitles | -إذن إستفد من هذه اللحظة لأنها آخر فرصة لك |
| Bu, birbirinizle konuşmanız için bir fırsat olabilir. | Open Subtitles | يمكن أن يكون فرصة لك للتحدث إلى بعضهما البعض. |
| Bu da, yatağında çıplak bir şekilde sevişen yabancıların olması için iyi bir fırsat. | Open Subtitles | ولكن ربما تكون هذه آخر فرصة لك لطرد عراة غرباء من عمل علاقة على مفرشك؟ |
| En iyi şansınız, onlar sizi dövmeyi bırakana kadar top şeklinde kıvrılmanız. | Open Subtitles | أفضل فرصة لك هي أن تتكور منتظراً أن يتوقفا عن ضربك |
| - Sahnesini bitirdiğinde onu görmek senin için bir şans. | Open Subtitles | إنها فرصة لك أن تراها تنجز عرضها |