"فرق كبير" - Translation from Arabic to Turkish

    • büyük fark
        
    • büyük bir fark
        
    • çok fark
        
    • çok farklı
        
    • büyük farklar
        
    • farkı
        
    Yaşlı ve mutsuz olmakla başına bir tabanca dayamak arasında büyük fark var. Open Subtitles فرق كبير بين أن تكون عجوز وحزين وبين أن تضع مسدس على رأسك
    Kafa buldurucu madde içmekle satmak arasında çok büyük fark var. Open Subtitles تعلم بأن هناك فرق كبير. بين تعاطي المخدرات والترويج, أليس كذلك؟
    Ne var ki, kamuya açık bütçe ile erişilebilir bütçe arasında büyük fark var. TED ولكن، كما تعلمون، هناك فرق كبير بين ميزانية عامة وميزانية يمكن الوصول إليها.
    Ödemeni aldığında bu sefer çok büyük bir fark olacak. Open Subtitles عندما تذهب لتقبض راتبك المرة القادمة سيكون هناك فرق كبير
    Ale işi yapıyor. Arada çok fark varmış. Open Subtitles انه فى صناعة المزر اعتقد ان هناك فرق كبير
    - çok farklı olabilir. Farklı çocuklar... Open Subtitles سيكون هناك فرق كبير, واطفال آخرون - نعـم, ولكن سأكون انا نفسي -
    Çok büyük fark var. Ale, fıçının üstünde... ..bira ise altında mayalanır. Open Subtitles هناك فرق كبير ، المزر مخمر من أعلى أو شئ من هذا القبيل
    Seninle çıkmayı istiyorum. Arada büyük fark var. Open Subtitles إنني متلهفٍ للخروج معك فقط، و هذا فرق كبير
    Ölmek istemekle ölümden korkmamak arasında büyük fark var. Open Subtitles هناك فرق كبير بين الرغبة بالموت وعدم الخوف من الموت.
    Marco hastam değil. O bir dinleyici. Arada büyük fark var. Open Subtitles ماركو ليس مريضي,انه متصل فقط وهناك فرق كبير بين الاثنين
    büyük fark var. Teröristler saldırıp kaçar. Open Subtitles هناك فرق كبير الارهابيون يقتلون الأبرياء، نحن لم نفعل
    Birini öldürmek için eğitim almakla, bunu gerçekten yapmak arasında... büyük fark vardır. Open Subtitles هناك فرق كبير بين أن تتدرب على القتل وأن تقتل بالفعل
    Steroid aldığı için birkaç yıllığına pipisinde kıllanma olan bir oğlanla, performansını geliştirmeye, spordaki seviyesini yükseltmeye çalışan olgun bir erkek arasında büyük fark vardır. Open Subtitles هنالك فرق كبير بين طفل يتعاطى السترويد الذي بالكاد وصل لسن الحلم مقابل رجل بالغ يطمح لأن يكون أداءه أفضل
    Degerlendirme açisindan ikisi arasinda büyük fark var. Open Subtitles في مجال التقييم في الحقيقة هناك فرق كبير
    Kontrol ile gözetleme arasında çok büyük fark vardır. Open Subtitles .هُناك فرق كبير جداً بين المُراقبه والسيطره
    Ve sadece iyi bir liderin Afrika'da büyük bir fark yaratabileceğini hissettiğimi hatırlıyorum. TED وأتذكر أني شعرت كيف أن قائد واحد جيد قادر على خلق فرق كبير كهذا بأفريقيا.
    belirsizliğinin yanında çok daha büyük bir fark. TED وهذا يعني أن هناك فرق كبير لا يدع مجالاً للشك في البيانات
    Afganistan ile Sri Lanka arasında çok büyük bir fark var. TED لكن هناك فرق كبير بين أفغانستان وسريلانكا
    çok fark var. Bir lota 600 dolar ödeyeceksen... Open Subtitles انه يصنع فرق كبير اذا قمنا بدفع 600 دولار اضافية
    Şehir kulübü havuzuyla eş ziyareti karavanı arasında çok fark var. Open Subtitles يوجد فرق كبير بين حوض النادي و مقطورة الزيارات الزوجية
    - Evet, ama bir dakika dur. Bu çok farklı. Lynn ve Nicole hala çıkıyorlardı. Open Subtitles -أجل, لكن انتظري دقيقة, هنالك فرق كبير, (لين) و (نيكول) كانوا مازلا يتواعدان.
    Bir kaç küçük değişiklik büyük farklar yaratabilir. Open Subtitles تغييرات طفيفة قد تحدث فرق كبير
    Arada büyük fark var. Bu farkı ayırt edebiliyor musun? Open Subtitles أعتقد أن هناك فرق كبير بين كنتي معلمة وبين كنتي ترغبي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more