dalları olmayan bir ağacı hala bir ağaç olarak adlandırır mısın? | Open Subtitles | لو شجرة ليس لها فروع أو أوراق هل ستظل تدعوها شجرة؟ |
Bence bilimin tüm dalları bu günlerde ihtiyatla ele alınmalı. | Open Subtitles | أظن كل فروع العلم يجب أن تتحرك بحذر هذه الأيام |
Ve kombinasyon matematiğin harika ve çok ilginç bir Dalı. | TED | التّوافقيات هي أحد فروع الرياضيات الرائعة والمثيرة للاهتمام. |
Doğu kıyısı şubeleri 01 numarada. | Open Subtitles | فروع السّاحل الشّرقيّ من رقم واحد |
Ciğerlerindeki hava yolları dal gibidir. | Open Subtitles | والمسارات الهوائية في رئتيكِ مثل فروع الشجر |
3 temel şubesi. Bunu biliyorum. | Open Subtitles | حسناً , 3 فروع أعلم هذا , لا تخبرني |
Devletin niye üç kolu var anlamaya çalışırım. | Open Subtitles | يُمكنني الإستفادة من العشر دقائق القادمة لمعرفة علة وجود ثلاث فروع للحكومة |
İşin özü şu ki buradan görebildiğime göre toplam zaten 5 şube var ve senin şuben 4. | Open Subtitles | المسألة هي أن فرعك هو الرابع حالياً بالخمسة فروع التي أراقبها |
Uzun ağaçların yüksekteki dallarında büyürler ve hayatlarının tamamını ışığın tadını çıkararak geçirirler. | Open Subtitles | تنمو على فروع عالية من أشجار طويلة وتقضي كلّ حياتها وهي تنعم بالضوء |
Yani, o zamanlarda Sekoya dalları dışında bu bölgede başka hiçbir şeyin olmadığı sanılırmış. | TED | في ما معناه، أنه كان يعتقد في ذلك الوقت أنه لم يكن هناك شيء في الأعلى باستثناء فروع السكويات. |
Kışın, kesilen dalları toplayıp onları sakladım ve baharda ağaca aşıladım. | TED | كنت أجمع الطعوم في الشتاء وأخزنها، ثم أُطعمّهم في نهايات فروع النباتات الأخرى في الربيع. |
Bu kanal ağı sayesinde büyük dalları kolayca göletlerine taşıyabilirler. | Open Subtitles | وشبكة هذه القنوات تمكّنهم أيضاً من نقل فروع أشجار كاملة والعودة بها للبركه الخاصه بهم |
Kara delik termodinamiği denilen fiziğin bir Dalı bize cevabı veriyor. | TED | يعطينا أحد فروع الفيزياء، والذي يدعى "الديناميكا الحرارية للثقب الأسود" جوابًا. |
Herhalde ağacın Dalı pencereye falan çarpıyordur. | Open Subtitles | ربما كان هذا صوت فروع الشجر تضرب في النافذة |
Dünya çapındaki firmaların, OZ içerisinde şubeleri vardır. | Open Subtitles | "جميع شركات العالم يمكنها إنشاء فروع لها في "أوز |
Londra ve New York'da acil durumlar için şubeleri var. | Open Subtitles | "لديه فروع فى "لندن" و "نيويورك |
Ağaca dokunulmamış. Kırık bir dal bile yok. | Open Subtitles | الشجرة لم يحصل لها شيء ولا يوجد فروع مكسرة منها |
- Evet, devletin 3 temel şubesi! | Open Subtitles | -أجل , 3 فروع حكومية |
Dong Jin Ölüm Çetesi'nin 13 eyaletteki her bir kolu orduya katılmayı reddeden gençleri bağımsızlık hareketimize katıyormuş. | Open Subtitles | سمعت بأن كل فروع مجموعة دونغ جين تجند الشعب لـ رفض تجنيدهم بالجيش بكل المقاطعات الـ 13 |
Yotsuba'nın en büyük rakiplerinin birinden bir şube menajeri. | Open Subtitles | عثرت على واحد آخر مدير أحد فروع أكبر البنوك المنافسة ليوتسوبا |
Özellikle bu eğreltiotları incirler ve orkideler yalnızca başka ağaçların dallarında yaşar. | Open Subtitles | هذه السرخسيات تحديداً التين وزهرة الأوركيد لا ينمو الا على فروع اشجار آخرى |
Sonunda piyano kadar büyük bir çalılık bulup ulumaya başladı ve çalıya doğru koştu. | Open Subtitles | أخيراً ، أخذ أباك أحد فروع الأشجار و أخذ يصيح بقوة و ضربها بها |
Ve 100.000 kere büyütüyoruz ki tüm nöronların dallarını aynı zamanda görebilelim. | TED | و نحن نقوم بالقريب بعاملتكبير 100.000 مرة لنحصل على نقاء صورة يُمكِّنُنا من رؤية فروع الخلايا جميعا في نفس الوقت. |
Bu hoşuma gitmiyordu, ben de o ülkelerde kolluk kuvvetlerinde çeşitli branşlarda arkadaşlıklar kurmaya başladım. | Open Subtitles | لم يمر الأمر جيدًا ، لذا بدأت بتكوين صداقات في مختلف تلك البلدان فروع تنفيذ العدالة |
Sonra da parayı farklı şubelerden geçirerek bir perdeleme yaratırız. Bir labirent gibi, eğer istersen. | Open Subtitles | ثم تدوّر المال عبر فروع مختلفة وتنشئ ستاراً خافياً، أو متاهة إن فعلت |
ağaç dallarına ve gövdelerine hafifçe vurmak için kullanırlar, o sırada da yarasalara benzeyen kulaklarıyla ağaç kovuklarını dinlerler. | TED | فهم يستخدمون هذه الزوائد الطويلة للنقر على فروع الأشجار وجذوعها، بينما يستمعون لتجاويف الأشجار بآذانهم التي تشبه آذان الخفافيش. |