"فريقي" - Translation from Arabic to Turkish

• Ekibim
• takımım
• ekibimin
• takımımın
• ekibimi
• takımımda
• takımımı
• ekibime
• takımıma
• takım
• ekibimle
• Ekibimden
• ekibimde
• ekip
• takımımla

Ekibim bu araç setini alıp akademik öğrenmeye uygulamak istedi.
أراد فريقي أخذ مجموعة الأدوات هذه وتطبيقها على التعليم الأكاديمي.

Ekibim için cep telefonları ve silahlara el koyuyorum. Hadi.
طلب هواتف خلويه بديله و أسلحه من أجل فريقي, أذهب

Bu laboratuvarda takımım ile birlikte üzerinde çalıştığım en önemli şeydir.
و هذا هو الشيء الأساسي الذي أعمل عليه مع فريقي بالمختبر

ekibimin keşfettiği galaksi bundan çok daha nadir ve çok daha karmaşık.
فالمجرة التي اكتشفها فريقي أكثر ندرة وأكثر تعقيدًا من ذلك.

Artık elinden geleni yapıp benim kazanan takımımın bir parçası olmaya hazır mısın?
اذا هل أنت جاهز لأن تبذل قصاري جهدك و تكون في فريقي الرابح؟

ekibimi yukarı yolla. Bozuk uyduyu sizin için onarırız.
ارسل فريقي للأعلى سنقوم بإصلاح قمرك الصناعي المعطوب

Baylar ve bayanlar, bu damın takımımda olmasından gurur duyuyorum.
سيداتي سادتي ، أود أن أقول أنه من دواعي سروري وجود هذا الرجل في فريقي

Ne? Beni, takımımı ya da hiçkimseyi bir şeye zorlayamazsın, tamam mı?
, لا يمكنك ان تجعلني,او تجعل فريقي التشجيعي, او اي شخص آخر

Ekibim, çinko, magnezyum ya da demir izine zar zor rastlayabildi.
إستطاع فريقي أن يجد بصعوبة أثر الزنك، أو المغنيسيوم، أو الحديد

Ancak Ekibim her kontrolü yaptı ve kimsenin gelmediğini tespit etti.
لكن فريقي كان يسيطر على الوضع كنا نعرف أن الصرب قادمون

Ekibim bulabildiği tüm erzak ve araçları aldı ve geçmişi geride bıraktı.
ولكن فريقي استحوذ على الإمدادات والعربات التي استطاعوا الحصول عليها وتركنا مكاننا

Minikler hokey takımım bir turnuvayı kazanmıştı ve herkes kutlamak için bize gelmişti.
فريقي في الهوكي حقق فوزاً عظيماً في البطولة وقد عاد الجميع لمنزلي للأحتفال

Eğer benim takımım da öyle çuvallasa, benim de hâlletmem gerekirdi.
كنت سوف افعل ذلك لو ان فريقي وقع في مأزق كهذا

Şuna eminim ki, takımım mümkün olan en kısa sürede gelip, seni alacaktır.
أنا سوف أتاكد أن شخص من فريقي سيصل إليك في أقرب وقت يستطيع

İyice düşündüğümüzde anladık ki; olanlar aslında ben ve ekibimin hatasıydı.
ثم اتضح، عندما بدأنا التفكير لاحظنا أنه في الواقع كان خطئي أنا و فريقي

ekibimin bu kıyafeti kesinlikle giymek istediğimi düşünüyor olması yüzünden çok mahçup hissettim.
شعرت بالحرج الكامل إتجاه الحقيقة الواضحة وضوح الشمس إلى فريقي أنني ارتديت هذا الزي كاملًا.

Çalıştığım organizyonla tatilim boyunca, benim yokluğumda takımımın ilerlediğini gördüm.
وخلال إجازتي من المؤسسة التي كنت أعمل معها، رأيت فريقي ينهض في غيابي.

Ben giderim. ekibimi alıp sağ salim dönmelerini sağlayacağım.
سأذهب أنا سآخذ فريقي لأتأكد بأنهم يعودون

takımımda ön yargıların tamamen saha dışında kaldığını mı?
بأن في فريقي , الخسارة تكون خارج الملعب ؟

Bunu yapacaksam, haber takımımı kendi tarafıma almalıyım.
اذا كنت سافعل هذا فانا بحاجة الي فريقي بجانبي

Bir daha sakın ekibime beni uzak tutmalarını söyleme bile.
لا تُخبر فريقي أن يخفوا معلومات عني مرة أخرى قط

İki sefer de, takımıma hazırlık ve temizlikte yardım ediyorum.
مرتين أخرتين، أحضر وأساعد فريقي في التحضير والتنظيف.

Okul için iki takım var ama sadece bir tanesi okulu temsil edebilir.
يوجد فريقي رقص من أجل المدرسة لكن فقط واحد يمكنه تمثيل الولايات المتحدة

Size ekibimle beraber gerçeğe dönüştürmek için canla başla çalıştığımız teknolojiyle ne olmasını umduğumu anlatayım.
سأخبركم عن ما آمل حدوثه باستخدام تقنيتي هذه، والذي سنقوم فريقي وأنا بوضع بقلوبنا وأرواحنا لجعله حقيقة.

Ekibimden iki kişi Goa'uld'u takip ediyorlardı. Dört saaten fazladır kayıplar.
اثنان من فريقي كانوا يطاردون الجواؤلد هم مفقودين من أربع ساعات

Şimdi, eğer benim ekibimde olsaydın, bu şekilde sorun yaşamazdık, değil mi?
الآن، إذا كنت فى فريقي لما كنت أكلمك بهذه الطريقة أليس كذلك؟

ekip arkadaşlarımdan size çıkışa kadar eşlik etmelerini isteyeceğim. - Şirin.
سوف أطلب البعض من أعضاء فريقي أن يرافقوك خارج هنا، حسناً؟

Hacker olduğum zamanlarda takımımla aram taş gibiydi ve aynı kıtada bile değildik.
عندما كنت مخترقة , فريقي وأنا كنا محكمين ولم نكن في نفس القارات