"فسأخبر" - Translation from Arabic to Turkish

• söylerim
• senin
• söyleyeceğim

Eğer durmazsan, Isak'a, senin sürekli beni öpmeye çalıştığını söylerim.
لو أنك لن تنصرف ، فسأخبر إسحاق أنك تحاول دائما أن تقبلني

Eğer okulu asarsan babana söylerim ve o seni öldürür.
إذا تغيبت عن المدرسة فسأخبر أبيك وسوف يقتلك

senin için de uygunsa, hakime Marco'yla senin benimle yaşadığınızı söyleyeceğim.
إن لم يكن عندك مانع, فسأخبر المحكمة أنك وماركو تعيشان معي.

Eğer söylemezsen polise onları senin çaldığını söyleyeceğim.
وإذا لم تفعل فسأخبر الشرطى بأنك قد سرقتهم

Bir adım daha atarsan bu insanlara sırrını söylerim!
وإذا تحركت خطوة أخرى فسأخبر كل هؤلاء الناس بسرك

Eğer parayı etrafa dağıtmayı bırakmazsan anneme hayatındaki ilk berbat düğün resepsiyonunu senin yüzünden yaptığını söylerim.
إذا لم تستمر بإنفاق المال فسأخبر أمي أنك السبب في إفساد حفل الزفاف

Ve biliyor ki, eğer bildiklerimi size söyleyerek onu gömmezsem, bu sefer polislere söylerim ve onu gerçekten gömmüş olurum.
ويعرف أنه لو لم يُقتل بإخباري لك... فسأخبر الشرطة وسيُقتل بحق

Beni ispiyonlarsan anneme cüzdanındaki prezervatifleri söylerim.
فسأخبر أمي بالواقيات الذكرية بمحفظتك

Milhouse, eğer kimseye söylersen ben de dünyaya altın ıslak Harry Potter izlediğini söylerim.
-إن أخبرت أحداً يا (ملهاوس ) فسأخبر الجميع بأنك بللت سروالك خلال مشاهدة (هاري بوتر)

Eğer istifa edersen anneme her şeyi söylerim.
إذا استقلت فسأخبر أمي بكل شيء

Çünkü bunu bir daha yaparsan bu kez Charlie'ye söylerim.
ولا تضعني في هذا الموقف ثانيـة (لأنك لو فعلت فسأخبر (تشارلي

Yoksa Jhanvi senin tüm geçmişini öğrenecek.
فسأخبر جانفي عن تاريخك بالكامل

Eğer beni dinlemezsen, herkese söyleyeceğim.
وإذا لمْ تكن تُريد الإنصات إليّ، فسأخبر الجميع.

Tony, bu yaptığınızı annenize söyleyeceğim!
ـ" طوني " إن لم تتوقف فسأخبر والدتك