"فضولية" - Translation from Arabic to Turkish

• merak
• meraklı
• meraklısın
• meraklıyım
• işgüzar
• Burnumu
• meraklıydı
• Merakımdan
• meraktan soruyorum
• meraklıdırlar

İtiraf edeyim, Gilroy gibi bir psikopatın ilgisini çeken şeyi merak ettim.
اعترف انني فضولية قليلاً حول الشيء الذي يريده شخص مجنون مثل غيلروي

Babanın ilk karısına neler olduğunu hiç mi merak etmiyorsun?
ألستِ فضولية ولو قليلاً بشان ما حدث لزوجة والدكِ الأول؟

merak ettiği için. Bütün duyabilen insanlar bunu merak ediyor.
انها فضولية فقط ، كل من يسمع فضولى بخصوص ذلك

Seviyorum. Cheryl: Aimee oraya gittiğinde pist ve sahaya meraklı olduğunun farkına vardı, bu yüzden birilerini arayıp, bunu araştırmaya başladı.
أنا أحبها. شريل: عندما ذهبت ايمي هناك، قررت ولأنها نوعاً ما فضولية بخصوص سباقات المضمار أن تتصل بأحد وتسأله عن ذلك.

Bu kadar meraklı olma ve Paul'u telefona bağla, lütfen.
بربّك, لا تكوني فضولية نيللي. فقط صليني ببول, من فضلك.

Çok meraklısın. Rahat ol. Artık ona yardım edemezsin.
لم أقابل مُستجدّة فضولية مثلكِ ، إسترخي لا تستطيعي مساعدتها الآن

merak ediyorum. Anne babamın nasıl biri olduğunu bilmek istiyorum.
لقد أصبحت فضولية الآن ، كيف كانوا والداى الحقيقيون يبدون

Bu çocuğa her şeyi öğretebilirim. Çünkü o her şeyi merak ediyor.
أستطيع تعليم هذه الطفلة أي شيء لأنها فضولية اتجاه كل شيء.

Ciddi ve merak edilecek birşeyi olmadığını öğrenince çok rahatlamıştı. birazda meraklandı.
وكم إرتاحت عند سماعها ذلك أنه لم يكن هناك ما هو خطير بشأنها وكانت أيضا فضولية

Onlarla altı yıl geçirdikten sonra, şairlerin hayatını çok merak etmeye başladım, ve hayatlarını araştırmaya başladım, ve bu konuda bir kitap yazmaya karar verdim.
لقد أصبحت فضولية جداً تجاه الشعراء، بعد قضاء ست سنوات معهم، وبدأت بالبحث عن حياتهم، ثم قررت تأليف كتاب عنهم.

Eğer merak ettiyseniz, anlatabilirim.
أن تتخلى عن كل شئ حسناً ، إذا كنت فضولية سوف أخبرك

Çok az biliyorum.Belki de bendekinin sadece merak olmasındandır.
لا أعلم إلا الشئ اليسير، ربما بسبب أنني مجرد فضولية دائما

Niçin öldüğünü merak etmiyor musun?
ما بك ؟ ألست فضولية لتعرفين ما الذي قتله؟

Hayır, sadece hırsız olduğunu itiraf edecek kadar erkek olup olmadığını merak ediyorum.
لا أنا فضولية وأريد أن أعرف فقط إذا ما كنت رجلاً

Kadınları tercih eden,_BAR_aynı zamanda... erkeklere de merak duyan_BAR_adamların işleri zordur.
هذا هو سبب مشاكل الرجال الذين يحبون النساء و لديهم رغبة فضولية فى الرجال

Buradan uzakta büyüdüm, yaşayan her şeye çok meraklı küçük bir kızdım.
في فترة نشأتي بعيدًا عن هنا، كنت فضولية بجنون كفتاة صغيرة عن كل ما هو حي.

Ben bir yazarım ve gazeteciyim. Ayrıca çılgınlık derecesinde meraklı bir insanım. 22 yıl gazetecilik yapınca bir çok yeni şeyin nasıl yapabileceğimi öğrendim.
أنا كاتبة وصحفية، وأنا أيضاً فضولية الى حد الجنون. إذاً خلال 22 عاماً كصحفية تعلمت أن أفعل الكثير من الأشياء الجديدة.

Şaşılacak derecede meraklı bir tür olan bizlerin ne olduğumuzun ve ne olabileceğimizin bir sembolü.
إنه رمز لكل ما نحن عليه وكل ما يمكن أن نكون عليه كمخلوقات فضولية بشكل يثير الدهشة

Lois, çok meraklısın, ...tıpkı şu restorandaki garson gibi.
لويس .. أنتِ فضولية جداً مثل النادل في ذلك المطعم

Sen geçemezsin. Senden nefret ediyor. Bense meraklıyım.
أنت لن تنج ، أنه يكرهك أنا فضولية ، المدرسين يحبوا هذا

-Bu işe karışma. Ya da en azından kirli işlerini yaptırmak için kendine bir işgüzar bul.
ابقي خارج الموضوع أو قومي بفعل أشياء فضولية أخرى

Hepsi onun hatası değil. Bende Burnumu soktum.
انه ليس خطأها بالكامل لقد كنت فضولية نوعا ما

Güzeldi, enerjikti, meraklıydı, eğitimliydi.
كانت جميلة، حيوية فضولية ومتعلمة

Merakımdan soruyorum.
إنّي فضولية فحسب.

Sadece meraktan soruyorum. En son ne zaman bir şey yazdın?
، إنني فضولية فحسب متى كانت آخر مرة كتبت فيها شيئًا ؟

Balinalar utangaç oldukları kadar meraklıdırlar.
الحيتــان خجولة، لكنها أيضاً فضولية.