| Ama... Erkekler üzerinde korkunç bir etkisi var. ♪ ♪ ♪ ♪ | Open Subtitles | لكن لديها ذوق فظيع في الرجال ♪ ساحلق بعيدا يا مسيح ♪ |
| Uzay boşluğunda korkunç bir düşman, kendini masum insanoğlunun üstüne çöreklenmek için hazırlamıştı. | Open Subtitles | والآن عبر ذلك الفضاء السحيق بدأ شر فظيع في التجهيز لإطلاق ويلاته على الجنس البشرى الغافل |
| Evet gördüm ve sonrasında midemde korkunç bir ağrı hissettim. | Open Subtitles | نعم ، حدث ذلك وفجأة أحسست... بألم فظيع في معدتـي |
| Penny'nin zarları korkunç bir nükleer erime gibi. | Open Subtitles | هيا يا لينورد إذا حصلت على 6 ستموت بيني بشكل فظيع في انصهار نووي |
| Ama bu yazıcıdaki bazı berbat sorunlardan kaynaklanmış olmalı | Open Subtitles | لابد أنه خطأ فظيع في آلة الطابعة! |
| Sizce de yanlış ellerde korkunç bir silaha dönüşmez miydi? | Open Subtitles | يُمكنه أَن يَكُون سلاح فظيع في الأيدي الخاطئة، ألا تعتقد ذلك؟ |
| Domuzlarda bir zeka kıvılcımı, korkunç bir uygulama eğilimi vardır. | Open Subtitles | هناك لمعة عبقرية تطبيق عملي فظيع في الخنازير |
| Başlangıcın gece korkunç bir kaza kurbanı olacaksın. | Open Subtitles | ضحية حادث فظيع في ليلة لاول مرة الخاص بك. |
| Ve korkunç bir kötülüğü sizin zamanınıza saldılar. | Open Subtitles | وانهم تركوا شر فظيع في زمنك طليق |
| Resepsiyon, odamda korkunç bir kaza oldu! | Open Subtitles | مكتب الاستقبال، وقع حادث فظيع في غرفتي! |
| Sol omzumda korkunç bir ağrı var. | Open Subtitles | لدي ألم فظيع في كتفي الايسر |
| Sanki içimdeki korkunç bir şey rahatladı. | Open Subtitles | وتحرّر شيء فظيع في داخلي |
| Tom'un arkadaşı olduğunu söyledi ve bugün kilisede korkunç bir şey yapmayı planlıyor. | Open Subtitles | هيلين) شيء ما وقالت) (أنها صديقة (توم وأظن أنها تخطط لشيء فظيع في الكنيسة اليوم |
| Geçmiş hayatımda korkunç bir şey mi? | Open Subtitles | شيء فظيع في حياتي السابقة؟ |
| Ama bu yazıcıdaki bazı berbat sorunlardan kaynaklanmış olmalı | Open Subtitles | لابد أنه خطأ فظيع في آلة الطابعة! |