İyi, sen bir çoğundan daha hızlısın genelde bu konuşmayı sonraya saklarlar! | Open Subtitles | حسنا أنت أسرع من الآخرين فعادة هم ينتظرون حتى يحصلوا على مايريدون |
Ama bir ilişki yürümezse genelde o sıkıntılar yüzünden bitmez. | Open Subtitles | ولكن إذا لم تنجح العلاقة، فعادة لا تكون بسبب التحدّيات. |
Biz de etkinliklere genelde yarım saat önceden varırdık. | TED | لذا فعادة كنّا نصل إلى المناسبات قبل نصف ساعة من بِدئها. |
genelde karşı bu nedenler, "gavaj" denilen hayvanların zor kullanarak fazla besinle beslenmesine indirgeniyor. | TED | فعادة يتم إطعام الاوز بالغصب .. أي بالتزقيم |
Seninkilerse, genelde hoş şeyler. | Open Subtitles | أما أنت إذا تكلمت فعادة ً تكون كلمات لطيفة |
Şimdi tamamen öldü... Ve tamamen ölülerle genelde sadece tek bir şeyi yapabilirsiniz. | Open Subtitles | أما الميت تماما فعادة هناك شيئا واحدا يمكنك أن تفعله |
Diğerlerine göre bayağı hızlısın genelde işin sonunu beklerlerdi! | Open Subtitles | حسنا أنت أسرع من الآخرين فعادة هم ينتظرون حتى يحصلوا على مايريدون |
İyi ama insanlara aptal olduklarını söylersen, onlar da genelde senden nefret ederler. | Open Subtitles | لو قلتي للناس أنهم أغبياء فعادة سوف يكرهونكِ |
Eğer 2. tip bozukluksa bebek doğumdan sağ çıkmayı başarsa bile genelde bir kaç günden, en fazla birkaç haftadan fazla yaşamaz. | Open Subtitles | لو كان بالفعل النوع 2 ونجا الطفل من الولادة فعادة لا ينجو أكثر من يومين أو اسبوع |
Yani, eğer biri bankta yanına oturursa, genelde diğer tarafa dönersin. | Open Subtitles | أقصد أنه إذا جلس أحد ما بجانبك على الكرسي، فعادة ما تستدير مبتعداً عنه |
Farklı hesapları olan kızgın bir adam bir sürü kötü yorum yazıyormuş genelde. | Open Subtitles | فعادة ما يكون ذلك كلام شخص غاضب يمتلك عدة عناوين بريد إلكترونية, ويكتب بعض التعليقات السيئة. |
Annem birkaç işte çalışırdı okuldan sonra genelde evde yalnız olurdum. | Open Subtitles | أمي عملت في الكثير من الأعمال فعادة أعود للمنزل بنفسي بعد المدرسة |
Yani, bu şeyler genelde kendiliğinden geçer. | Open Subtitles | فعادة ما تمرّ هذه الأمور وحدها |
genelde bir çeşit travmayla ilgilidir. | Open Subtitles | فعادة قد إرتبطت بنوع من الصدمة |
genelde bir çeşit travmayla ilgilidir. | Open Subtitles | فعادة قد إرتبطت بنوع من الصدمة |
Bir adam ve kadın birbirlerini çok severlerse, genelde birlikte... | Open Subtitles | عندمات يغرم الرجل والمرأة بشدة فعادة.. |
Nolan, internetteki bir şey gerçek olamayacak kadar iyi görünüyorsa, genelde öyle değildir. | Open Subtitles | عندما يبدو شيء مـا على الأنترنيت يا (نولان) جيدا من أن يكون حقيقيا فعادة ذلك صحيح. |