"فعلتُ ما" - Translation from Arabic to Turkish

• geleni yaptım
• olanı yaptım
• yaparsam
• yaptığımı
• Yaptığım şeyi

Evet, ben de elimden geleni yaptım ve kanunun verdiği yetkiye de sahiptim.
لقد فعلتُ ما بوسعي و كان لديّ سلطة قانونية أيضاً.

Mührü güçlendirmek için elimden geleni yaptım ama bu tür şeyler için yapılmamış.
لقد فعلتُ ما أستطيع لدعم الختم، ولكن ليس من المفترض أن يستخدم لهذا النوع

Ona yardım etmek için elimden geleni yaptım ama yeterli olmayacağını da söyledim.
لقد فعلتُ ما بوسعي لمساعدته، ولكن بإمكاني القول أنّه لم يكن كافياً.

Türümüzü korumak için gerekli olanı yaptım.
فعلتُ ما توجّبَ عليّ لحمايةِ جنسنا.

Eğer senin benden istediğini yaparsam ve sen yakalanırsan, 39 00:02:01,243 -- 00:02:03,310 Hayatının geri kalanını bir federal hapishanede geçirirsin.
لو فعلتُ ما تطلبه منّي وقبض عليك، فإنّك ستقضي بقيّة حياتك في سجنٍ فيدرالي.

Ben yapmam gerekeni yaptığımı biliyorum çünkü seni vurdu, seni öldürmek istedi.
أعرفُ أني فعلتُ ما فعلتُه لأنهُ أطلقَ عليكَ النار أرادَ أن يقتلَك

Yaptığım şeyi bunun için yaptım. Bunun için buradayım.
لذلك فعلتُ ما فعلته ولهذا أنا هنا.

Seni korumak için elimden geleni yaptım.
لقد فعلتُ ما بإستطاعتى كي أحميكِ.

Elimden geleni yaptım.
فعلتُ ما أقدرُ عليه، عليَ الذهاب

Elimden geleni yaptım. Onun ardından ben de gemiye gittim.
فعلتُ ما بوسعي و لحقتُ بها إلى هناك.

Çıkmak için de elimden geleni yaptım.
ثم فعلتُ ما عليّ القيام به كي أخرج

Onları sakinleştirmek için elimden geleni yaptım. Onları HIV'liler için harika bir kaynak olan AcadianaCares ile irtibata geçirdim.
وقد فعلتُ ما بوسعى لتهدئتهم فى ذلك الوقت، ومن ثم جعلتهم يتواصلون مع "أكاديانا كير"، الذى يُعدُ مصدر موارد رائع فى مجتمعنا للمُصابين بفيروس الايدز.

Elimden geleni yaptım.
قد فعلتُ ما بأستطاعتي

Ike benden yardım istedi ve elimden geleni yaptım.
وأنا... بالطبعِ فعلتُ ما بإستطاعتي،

Ona yardım etmek için elimden geleni yaptım.
لقد فعلتُ ما بوسعي لمساعدته

Kendim için doğru olanı yaptım.
لقد فعلتُ ما ظننتُ أنه الأفضل.

Ben doğru olanı yaptım.
لقد فعلتُ ما هو صائبٌ

Senin için en iyi olanı yaptım.
فعلتُ ما بوسعي لأجلك.

Dediklerini yaparsam ona zarar vermem demiştin.
لقد قلت أنني إن فعلتُ ما أردته لن تقوم بإيذائها.

Orada yaptığımı neden yaptım, öğrenmek istiyorsan?
لكنكَ تُريدُ أن تعرفَ لما فعلتُ ما فعلته

Yaptığım şeyi kızlar için yaptığıma?
بأنني فعلتُ ما فعلته لأجلُ الفتيات؟