"فعلياً" - Translation from Arabic to Turkish

    • aslında
        
    • gerçekten
        
    • Teknik olarak
        
    • gerçek
        
    • resmen
        
    • tam
        
    • sayılmaz
        
    • gerçekte
        
    • neredeyse
        
    • hemen hemen
        
    • fiilen
        
    • fiziksel
        
    Gıdaya ihtiyaç duyan kişilerin aslında kendilerinin yaşamlarını değiştirecek toplam bir dönüşüm. TED تحول شامل بإمكانه فعلياً أن يمس حياة كل من هم بحاجة للغذاء.
    aslında yapmayı önerdiğimiz şey... bir şeyi, hiçbir şeye çevirmek ve tersini yapmak. Open Subtitles فعلياً. ما نحاول فعله هو أن نغير شئٌ ما إلى العدم ونعيد الكَرة
    gerçekten de okula gittiğim ilk gün, altı yaşındayken Teknik olarak yetersiz beslendiğim için özel bir beslenme programına dahil edildim. TED بالفعل في أول يوم عند ذهابي للمدرسة في سن السادسة وضعت في برنامج مخصوص للتغذية لانني كنت مصاب بسوء التغذية فعلياً
    Yani, bence gözlerim hep kapalı kalsaydı, bizi gerçekten orada hayal edebilirdim. Open Subtitles حسناً، أفكر لو أني أبقيت عيني مغلقة يمكنني فعلياً تخيل أننا هناك
    Önünüzde gerçek bir bilgisayar 3 boyutlu ikonlar parıldayan yıldızlar gibi havada duracaklar. Open Subtitles أمامك سطح المكتب فعلياً. بينما الأيقونات ثلاثية الأبعاد تسبح في الفضاء كالنجوم اللامعة.
    Kendi tabiriyle, resmen işini ücretsiz yapıyordu. TED من كلماتها هي، كانت فعلياً تستغني عن تقديم خدماتها.
    aslında yapmayı önerdiğimiz şey... bir şeyi, hiçbir şeye çevirmek ve tersini yapmak. Open Subtitles فعلياً. ما نحاول فعله هو أن نغير شئٌ ما إلى العدم ونعيد الكَرة
    aslında, bir koltuk daha bağlayıp, aynı benzetime bir başkasını daha gönderebiliriz. Open Subtitles فعلياً بإمكاننا توصيل كرسي آخر ونرسل شخص آخر , إلى نفس المحاكاة
    Uh, ben ve ortağım, aslında kızım, güzel değil mi? Open Subtitles أنا وشريكي , فعلياً , هي أبنتي أليست جميلة, ؟
    aslında efendim, bakın numaraların üzerinde çizgi var ama altında yok. Open Subtitles فعلياً سيدي، لقد لاحظت الرقم من الأعلى ولكن ليس من الأسفل
    aslında oraya vardığımda araba yanıyordu, o yüzden zar zor okuyabildim Open Subtitles فعلياً كانت تحترق عندما وصلت هناك لذا كان من الصعب قرائتها
    Ona balık için gerçekten de 50 dolar mı ödeyeceksiniz? Open Subtitles أنت فعلياً تريد أعطائه خمسون دولار من أجل السمكة ؟
    Şaka etmiyorum. gerçekten de garajımda bir sis düdüğü duruyor. Open Subtitles انا لا أمزح، لديّ بوق ضبابي فعلياً قابع في جراجي
    Burada olduğunuz aklınızdan çıkıyor. gerçekten de bir volkanın içindesiniz. Open Subtitles ،نسيت أمر وجودي هنا نوعاً ما أنا داخل البركان فعلياً
    Burada olduğunuz aklınızdan çıkıyor. gerçekten de bir volkanın içindesiniz. Open Subtitles ،نسيت أمر وجودي هنا نوعاً ما أنا داخل البركان فعلياً
    Jeannie'ye söylediğinde her ne dediyse artık, gerçekten birleşmeyi sonlandırabileceğini sanıyordu. Open Subtitles عندما أخبر جيني ما أخبره كان يعتقد فعلياً أنه يوقف الدمج
    Teknik olarak daha kılıf olacağım bir işin yok ama. Open Subtitles حسناً ، فعلياً ليس لديك أي عمل الآن لأغطيه لك
    Fikren karısına sadık kalamayan, ama Teknik olarak ihanet etmeyecek olan Bay Wilkes. Open Subtitles السيد ويلكس الذي لا يستطيع أن يكون وفياً لزوجته ذهنيا وكذلك لن يكون غير وفي لها فعلياً
    Sıra ne zaman gerçek birşeyler yapmaya geldiğinde beş para etmiyorsun! Open Subtitles ولكن حين يأتي الوقت لتتحرك فعلياً وتقضي الأشغال، أنت عديم الفائدة
    resmen yollar buz pateni pisti oldu. Open Subtitles التي حولت الطرق فعلياً إلي صالات للتزلج علي الجليد.
    Bunun yüzünden de tarihte yaptığımız şeyleri neden yaptığımızı tam olarak anlayamadık. TED وبسبب ذلك ، فنحن فعلياً لم نفهم مدى تأثير ما فعلناه بتاريخنا.
    Teşekkürler. Fakat yeni sayılmaz sadece biraz daha küçük. Open Subtitles شكراً، ولكنة فعلياً ليس أنف جديد، فقط أصغر حجماً.
    Boynuna dokunarak, gerçekte kendini koruyorsun. TED فعندما تلمس رقبتك فأنت تقوم فعلياً بحماية نفسك
    Bombardıman uçakları neredeyse hiçbir direnişle karşılaşmadı. Open Subtitles كانت غارات القاذفات الروسيه لا تنقطع فعلياً
    Bana göre hemen hemen okuduğum her şey... beni, hiçbir şeye inanmayan insanlardan daha seçici yapıyor. Open Subtitles أنا أؤمن فعلياً بكل شىء اقرأه, وأعتقد أن هذا وهذا ما يجعلني أفضل أنتقاءً من شخصاً آخر لا يؤمن بأي شىء.
    Etkin şehir tasarımı ve otomasyonlu şoförsüz arabalarla bu ölüm rakamları fiilen ortadan kaldırılabilir. Open Subtitles بين كفاءة التصاميم للمدن والسيارات الألية التي تعمل بلا سائق حصيلة الموت هذه ممكن أن تنعدم فعلياً.
    Oldukça heyecan verici olan haber ise, zihinsel hastalık ve uykunun ilişkili olmadığı ama fiziksel olarak beyinle bağlantılı olduklarıdır. TED والأخبار المثيرة حقا هي أن المرض العقلي والنوم غير مرتبطين ببساطة ولكنها مرتبطة فعلياً داخل الدماغ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more