"فعليك أن" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundasın
        
    • gerekir
        
    • gerekecek
        
    • vermelisin
        
    • yapmalısın
        
    • varsa
        
    • iyi edersin
        
    Eğer iyi bir baba olmak istiyorsan oğlunla zaman geçirmek zorundasın. Open Subtitles إن أردت أن تكون والداً صالحاً فعليك أن تقضي الوقت مع ابنك.
    Alınma Robert ama bir şeyin korunmasını istiyorsan, kendin korumak zorundasın... Open Subtitles لا أقصد الإساءة يا روب لكن إذا أردت حماية شيء فعليك أن تحميه بنفسك
    Biri kanuna karşı geldi mi bir şeyler yapman gerekir. Open Subtitles وعندما يخالف أحدهم القانون فعليك أن تفعل شيئاً بخصوص ذلك
    Ne olursa olsun, gerçekleşmesi gereken her şeyin mutlaka gerçekleşeceğine inanmanız gerekir. Open Subtitles على أي حال ، فعليك أن تثق أن ما سيحدث فهو سيحدث
    Eğer sana inanmamı istiyorsan, o zaman bunu bana kanıtlaman gerekecek. Open Subtitles إن كنت تريد مني أن أصدقك، فعليك أن تثبت ذلك لي.
    Onu kızdıracak her ne yapıyorsan, hemen bir son vermelisin. Open Subtitles أياً كان ما يغضبها في أفعالك فعليك أن تتوقفي الآن
    Bu dövüşü kazanman için tek şansın şu, ne söylüyorsam onu yapmalısın. Open Subtitles إن كنت تريد أن تفوز فعليك أن تفعل ما أقوله لك الآن
    Bu programa ve programa hayatını adayanlara biraz olsun saygınız varsa, ...bu suçlamalarda bulunacağınız kişiler için çok temkinli olmalısınız. Open Subtitles واذا كان لديك أي احترام للبرنامج و الى أولئك الذين ضحوا بأرواحهم من أجله فعليك أن تكوني حذرة في من تريدين اتهامهم
    Bu günlerde birisine ulaşmak için bir fırsat arıyorsan kalbinden gelerek konuşsan iyi edersin. Open Subtitles إذا كنت تريد أن تكون لديك فرصة بالخارج للتوصل مع أي شخص في هذه الأيام فعليك أن تتكلّم من قلبك اللعين
    Biliyor musun, bir kere plağı yaptın mı, onu satmak zorundasın. Open Subtitles أتعلم متي غنيت الأغنية هناك ، فعليك أن تبيعها
    Eğer kavga etmek istiyorsan, başka birisini bulmak zorundasın. Open Subtitles إذا أردت الشجار مع أحد فعليك أن تجد شخص آخر
    Neler olduğunu biliyorsan, bana şimdi söylemek zorundasın, Open Subtitles إذا كنت تعرف أي شيء بشأن ما يجري فعليك أن تخبرني الآن
    Onları seviyorsan, eşlerini de ister istemez sevmek zorundasın. Open Subtitles إن كان أعز أصدقائك يحب زوجته فعليك أن تحبها سواء أراق لك ذلك أم لم يرق
    O yüzden eğer burada başarılı olacak ve günün birinde yerimde oturacaksan, bunu kontrol etmek zorundasın. Open Subtitles ولهذا إن كان سيكتب لك النجاح هنا، على أمل الجلوس بمكاني يوماً ما، فعليك أن تسيطر عليه
    Eğer kendimi sana vereceksem bana tapmak zorundasın! Open Subtitles إن كنت سأمنحك نفسي، فعليك أن ترفع من قدري أكثر
    Bir gün boyunca koridorda kalırsan 240 kez düğmeye basman gerekir. Open Subtitles لو قضيتي يومك في الصالون فعليك أن تضيئي الأنوار 240 مرة
    Eğer büyük bir fikir istiyorsanız dünyadaki herkesi kucaklamanız gerekir, bu birinci şey. TED إذا أردت فكرة عظيمة فعليك أن تأخذ بعين الاعتبار جميع سكان هذا الكوكب، هذا هو الأمر الأول.
    Bu hayatta bir şey istiyorsan onun için çalışman gerekir. Open Subtitles إذا كنت تريد شيء بهذه الحياة فعليك أن تعمل من أجله
    Ve bu inancımda yanılıyorsa içinde ben varken yok etmen gerekecek. Open Subtitles واذا .. كنت مخطئة بذلك فعليك أن تدمرها وأنا على متنها
    Ve bu inancımda yanılıyorsa içinde ben varken yok etmen gerekecek. Open Subtitles واذا .. كنت مخطئة بذلك فعليك أن تدمرها وأنا على متنها
    Onunsa durup, köpeğini Ona geri vermelisin. Open Subtitles إذا كان كلبه هنا فعليك أن تقف وتعطيه إياه
    - Mikserimi ödünç alınca geri vermelisin. Open Subtitles أعتقد أنك إذا استعرت خلاطي فعليك أن ترجعه.
    Eğer onu seviyorsan, istediğini yapmalısın. Open Subtitles إن كنت تحبها حقاً فعليك أن تفعل ما تطلبه منك
    Eğer özel isteklerin varsa karşılığında bana bir şeyler vermelisin. Open Subtitles إذا أردت منى معروفا خاصا فعليك أن تعطينى شيئا مقابله ماذا تريدين ؟
    Personelinle nasıl konuşacağını biliyorsan hemen konuşsan iyi edersin. Open Subtitles لو كنت تعرف طريقة التحدث مع موظفييك، فعليك أن تبدأ الآن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more