"فعلينا" - Translation from Arabic to Turkish

    • zorundayız
        
    • gerekiyor
        
    • lazım
        
    • gerekecek
        
    • etmeliyiz
        
    • varsa
        
    • zorunda
        
    • istiyorsak
        
    • biz
        
    • eğer
        
    • gerekir
        
    • yapmalıyız
        
    • olmalıyız
        
    Bir şeye başladık ve hoşlansak da hoşlanmasak da bitirmek zorundayız. Open Subtitles لقد بدأنا فى شئ , فعلينا إنهائه سواء شئت أم أبيت
    eğer bir şey ispat edeceksek, Tech Con'a gitmek zorundayız. Open Subtitles إذا كنا نريد اثبات شئ فعلينا الذهاب لشركة تيك كون
    Ama kuarkın büyüklüğüne ulaşmak için 1000 kez küçülmek gerekiyor. Open Subtitles لكن للوصول إلى حجم الكوارك فعلينا التكبير ألف مرة أكثر
    Her ne istiyorsa, Jane'i ve şerifi çabucak bulmamız lazım. Open Subtitles ايا كان ما يريده, فعلينا ان نجد جاين والشريف بسرعة
    Big Ag kuruluşunun besin zincirimizdeki etkisinden kurtulmak istiyorsak çiftçilerimizle bağlantıya geçmemiz gerekecek. TED إذا كنا نريد تقويض سيطرة الغرف التجارية الكبرى على سلسلة إمدادات الغذاء خاصتنا، فعلينا التواصل مع مزارعينا.
    Peki, yani hâlâ o yaşıyorsa o zaman ona yardım etmeliyiz. Open Subtitles حسناً , إن كان لا يزال داخل جسده فعلينا أن نساعده
    Ama söylediklerinde en ufak bir doğruluk payı varsa bilmemiz gerek. Open Subtitles لكن إن كان ما يقوله صحيحاً فعلينا أن نعرف ليس صحيحاً
    Vakit geldiğinde, Ateş etmek zorunda kaldığımızda, Bir an bile tereddüt etmemeliyiz. Open Subtitles بأنه عندما يحين الوقت لإطلاق لنار فعلينا ألا نفكر حتى في الأمر
    Bu yüzden, onu bulmak istiyorsak radyasyon bulunmayan yerlere bakmak zorundayız. Open Subtitles إذا كنا نريد العثور عليه فعلينا البحث عن أماكن دون إشعاع
    eğer soygun tekrarlanırsa anlaşmanın bozulacağanı söylediler, yüzlerine karşı söylemek zorundayız. Open Subtitles يقولون إن أعدنا السرقة وخرقنا الإتفاق فعلينا أن نقول ذلك أمامهم.
    eğer bir şansımız varsa, şidetli bir şeyler yapmak zorundayız. Open Subtitles لو أردنا الحصول على فرصة للفوز فعلينا القيام بشيء متطرف.
    Ve bu yüzden eğer yapay bir yaşam oluşturacak ya da hayatın başlangıcını anlayacaksak ona bir şekilde enerji sağlamamız gerektiğini anlamak zorundayız. TED إذن فعلينا أن نفهم أننا إذا كنا بصدد خلق حياة اصطناعية، أو فهم أصل الحياة، فعلينا أن نمدّها بالقوة بشكل ما.
    Yani, eğer hücrelerimizi vücut dışında da mutlu etmek istiyorsak hücre mimarları olmak zorundayız. TED لذا فإن أردنا جعل الخلايا سعيدة خارج الجسم فعلينا أن نصبح مهندسي خلايا.
    ama bu yolculuk daha yeni başladı, o nedenle, ilk sonuçları görmek için beklememiz gerekiyor. TED لكن هذه الرحلة قد بدأت للتو، فعلينا أن ننتظر قبل أن نرى النتائج الأولى.
    Onlara teşhiste saptanan konularda gelişim gösterebilmeleri için gerekli araçları da vermemiz gerekiyor. eğer kesirleri öğretme şekliniz hakkında TED فعلينا أيضا أن نمنحهم الأدوات التي يحتاجونها للعمل على التشخيص.
    Yaşadığımız yerler çaresiz değil ve farklı bir şey istiyorsanız yalnızca sesimizi yükseltmek gerekiyor. TED الأماكن التي نعيش فيها ليست محتومة، وإن أردنا شيئا مختلفا، فعلينا فقط أن نوصل أصواتنا.
    Dışarıda bekçi yok. Bu işi yapacaksak şimdi yapmamız lazım. Open Subtitles ما من حرّاس بالخارج، إن سنفعل هذا، فعلينا تنفيذه الآن.
    Filme yetişmemiz için acele etmemiz lazım. Haydi ama. Open Subtitles إن كنا سنشاهد ذلك الفيلم فعلينا أن نسرع.
    Bu numarayı yutmazlarsa buradan hızla uzaklaşmamız gerekecek. Open Subtitles إذا لم يذعنوا لهذا، فعلينا أن نخرج بسرعة.
    Öyleyse, hayatımızı korumak için diğer insanları yok mu etmeliyiz? Open Subtitles إذاً فعلينا فقط أن ندمّر الآخرين للحفاظ على طريقة حياتنا؟
    Beyaz adamlarla tek başımıza savaşmak zorunda kalacağız... ve onlarla savaşacak gücü kazanmak için... yeterli kapasiteye sahip değiliz. Open Subtitles فعلينا ان نحارب الرجل الابيض لوحدنا وبدون لحم في بطوننا لكي يعطينا القوة على القتال
    Fakat biz sürekli olarak yenilik üretecek yapılar kurmak istiyorsak, liderlik anlayışımızı değiştirmeliyiz. TED لكن لو أردنا إنشاء منظمات قادرة على الابتكار المستمر، فعلينا إعادة صياغة فهمنا لماهية القيادة
    eğer kabloyu bulacaksak, ana destek hattını en dar yerinden vurmalıyız. Open Subtitles اذا لم نجد الكيبل فعلينا تحطيم جهاز الاستقبال عند اضيق نقطة
    ve sonra açıklık kapanır ve boruları toksinlerle yıkamamız ya da sökmemiz gerekir. TED وبعدها ينسد المنفذ، فعلينا أن نغسل الأنابيب بالسموم، أو يكون علينا أن نحفرها.
    Doğru dürüst yaşamanın bir yolunu bulmak istiyorsak, bunu düzgün yapmalıyız. Open Subtitles ,إذا كنّا سنجد طريقة كريمة للعيش فعلينا فعل هذا بشكل صحيح
    Haydi, daha hızlı. eğer birlikte yaşlanacaksak, daha sağlıklı olmalıyız. Open Subtitles إن أردت أن نشيخ معاً فعلينا أن نكون سليمَي الصحة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more