Bu kent için çok şey yaptı. French Quarter'ı restore ettirdi. | Open Subtitles | انه فعل الكثير من أجل المدينة وجدد ملهى الكوارتر |
Ve işte bu yüzden daha bir çok erkek, daha başka bir çok şey yaptı. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في الكثير من اللاعبين الآخرين فعل الكثير من الأشياء الأخرى. |
Bazen üstüne fazla giderdim ama hem bu teşkilât için, hem de bu ülke için çok şey yaptı. | Open Subtitles | لقد كنتُ قاسيًا عليه بعض الأحيان لكنه فعل الكثير لهذا القسم ولهذه البلاد |
"Artık adam çok şey biliyor ve daha çok şey yapabilir. | Open Subtitles | الآن الرجل يعرف الكثير و قادر على فعل الكثير |
Bir günde çok şey yapılır. | Open Subtitles | يمكننا فعل الكثير في يوم |
Damarlarında benim kanım akıyor. Çok fazla şey yapmaya muktedirsin. | Open Subtitles | دمي يجري في عروقك أنت تستطيع فعل الكثير |
Bu kadar çok iş yapman gerekmez. | Open Subtitles | ليس مطلوب منك فعل الكثير |
Kendimi kötü hissediyorum, çünkü benim için çok şey yaptı. | Open Subtitles | إلا أني أشعر بالسوء، لأنه فعل الكثير لأجلي |
Bir günde benim için çok şey yaptı, seni o ofise yerleştiğim günden daha çok hem de. | Open Subtitles | لقد فعل الكثير لي في يوم واحد اكثر مما فعلته منذ ان وضعتك في هذا المكتب |
Yıllar boyunca Carlos benim için çok şey yaptı. | Open Subtitles | كارلوس فعل الكثير لي خلال السنين |
Bizim için bir çok şey yaptı. | Open Subtitles | على ما لدينا، إنهم يريدون فعل الكثير. |
babam senin için çok şey yaptı. | Open Subtitles | أبي فعل الكثير من أجلك |
Benim için çok şey yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل الكثير لي |
Benim için çok şey yaptı. | Open Subtitles | لقد فعل الكثير من اجلي |
"Şimdi adam çok şey biliyor ve pek çok şey yapabilir... | Open Subtitles | الآن الرجل يعرف الكثير و قادر على فعل الكثير |
Jack'in aklına yattığı sürece pek çok şey yapabilir. | Open Subtitles | إنّه قادر على فعل الكثير من الأشياء مادامت تحلو له |
Çaresiz bir adamla çok şey yapılır. | Open Subtitles | يمكنك فعل الكثير مع رجل يائس. |
Belki de sorunum çok fazla şey yapmaya çalışmaktır. | Open Subtitles | "لربما مشكلتي أني كنت أحاول فعل الكثير" |
Bu kadar çok iş yapman gerekmez. | Open Subtitles | ليس مطلوب منك فعل الكثير |
Aslında, çok fazla bir şey yapmak zorunda değilsiniz. | Open Subtitles | .. فى الواقع ليس عليكِ فعل الكثير إنه فقط |
Beynindeki çiple bir çok şey yapabilirsin Gabriel ama asla geleceği göremezsin. | Open Subtitles | يمكنك فعل الكثير بشريحتك،"جابرييل" -لكن حتى أنت لايمكنك التنبؤ بالمستقبل |
Artık değil. pek çok şey yapabiliriz. | TED | ليس الآن. بإمكاننا فعل الكثير من الأشياء. |