"فعل شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey yaptı
        
    • bir şey yapmış
        
    • bir şey yaptığını
        
    • bir şeyler yapmak
        
    • şeyler yaptı
        
    • birşey yaptığını
        
    • bir şeyler yapmış
        
    • şey yapmak
        
    • şey yapmıştır
        
    Sadece görmekle kalmadı, bir şey yaptı dedi büyük annem. TED لم يكتفِ بالنظر وحسب، بل فعل شيئاً حيال الأمر، قالت جدتي.
    On yedi yıl önce, bu aileyi neredeyse çekirdeğine kadar mahvedicek bir şey yaptı. Open Subtitles منذ 17 عاماً فعل شيئاً كاد يودي بهذه العائلة إلى الحضيض
    Korkarım ki, bu adam çok kötü bir şey yapmış. Open Subtitles أخشى بأن هذا الرجل ربما فعل شيئاً فظيعاً
    İşe yararsa, ülkesi için kahramanca bir şey yapmış olacak. Open Subtitles اذا نجح هذا, سيكون قد فعل شيئاً بطولياً لبلاده
    Tahminimce, çok kötü bir şey yaptığını düşünüyor. Open Subtitles يظن أنه فعل شيئاً فظيعاً هذا ما أظن على أي حال
    Ama bugün annemin doğum günüydü ve eğlenceli bir şeyler yapmak istedim. Open Subtitles حسناً , انه كان عيد ميلاد امي واردت فعل شيئاً مرحاً
    Görünüşe göre de, cesurca şeyler yaptı ki gömülürken üzerinde madalya vardı. Open Subtitles وواضح انه فعل شيئاً شجاعاً لذلك كان يرتدي ميدالية عندما دفنوه
    Bütün seyirciler, onun çok özel birşey yaptığını farketti. Open Subtitles و الجمهور كله تمكن من أن يرَ أنه فعلاً فعل شيئاً مميزاً
    Ancak bildiğimiz gibi Kurotsuchi-san farklı biri, ve kendisine bir şeyler yapmış olabilir. Open Subtitles ولكن ، مثلما تعرفون فإن كروتشسكي-سان شخص مختلف، لربما فعل شيئاً ما لنفسه
    17 yıl önce öyle bir şey yaptı ki... az kalsın ailemizi mahvediyordu. Open Subtitles منذ 17 عاماً فعل شيئاً كاد يودي بهذه العائلة إلى الحضيض
    Bu iş leş gibi kokuyor, Yüzbaşı. Birileri bir şey yaptı. Open Subtitles أيها الكابتن إن هذا الشيء رائحته واضحة هذا يعني أن أحداً ما قد فعل شيئاً ما هنا
    Ben baygın yatarken, belki de adamlarından biri bana bir şey yaptı. Open Subtitles عندما كنت فاقدة الوعي، ربما أحد رجاله فعل شيئاً لي
    Bizim insanlarımız için iyi bir şey yaptı. Bunu takdir edeceklerdir. Open Subtitles لقد فعل شيئاً جيداً للعائلة سوف يقدرون ذلك
    En azından bir kere de olsa iyi bir şey yaptı. Open Subtitles لقد فعل .شيئاً محترماً على الأقل في حياته
    Aptalca bir şey yapmış olabilirsin diye düşünmüştüm. Open Subtitles حسبتُ أنّكِ ربّما أقدمتِ على فعل شيئاً غبياً.
    Küçük Ben nihayet doğru bir şey yapmış. Open Subtitles بين الصغير أخيراً فعل شيئاً صحيحاً
    Sanki yanlış bir şey yapmış gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles وأنتم تتصرفون وكأنه فعل شيئاً خاطئ
    Çünkü cehenneme iyi bir şey yaptığını bilerek gitmek istedi. Open Subtitles و لم يفعل ذلك؟ لأنه يريد أن يعود للجحيم عالماً أنه فعل شيئاً جيداً
    Sadece kötü bir şey yaptığını ve bu sorundan kurtulmaya çalışırsa adamların peşine düşeceğinden korktuğunu söyledi. Open Subtitles قال أنه فعل شيئاً سيئاً فقط وقال إنه خائفٌ من أنه إن حاول الخروج فسيسعى هؤلاء الرجال للنيل منه
    Üzgün olduğu zaman bir şeyler yapmak zorundayım. Open Subtitles عندما تكون مُستاءة يجب عَلىِ فعل شيئاً
    Kardeşime bir şeyler yaptı, insanlara da acayip şeyler yapabiliyor. Open Subtitles البرنامج فعل شيئاً لأخي ويمكن أن يجعل الناس يقومون بأشياء غريبة
    Onların parasını aldı, ama hiç kimse onun maçları kaybetmek için... birşey yaptığını kanıtlayamadı. Open Subtitles أخذَ أموالهم، و لكن لا أحد إستطاع أن يثبت أنه فعل شيئاً واحداً... ليخسر تلك المباريات... .
    Bir şey söylemiş olmalı. bir şeyler yapmış olmalı. Open Subtitles لابد انه قال شيئاً أو فعل شيئاً
    Aptalca bir şey yapmak istiyorsan benim yapabileceğim bir şey yok demektir. Open Subtitles لو أردتِ فعل شيئاً بهذا الغباءِ فلا يُمكنني فعل أي شئ تجاهه
    Belki de dedem onlara bizim bilmediğimiz bir şey yapmıştır. Open Subtitles ربما جدي فعل شيئاً ما لهم نحن لا نعلم به

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more